ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
sokakta kurban kesen insanlarla roportaj yapan ntv muhabirinin bir vatandaşımızla yaşadığı diyalog:
-burada sağlık açısından elverişsiz koşullarda beklettiğiniz bu etleri yemeyi düşünüyor musunuz?
-yok bacım, eşe dosta dağıtacağız.
güneşin kızları
-
selin: ali beni anladı.
emre: anlatsaydın ben de anlardım.
selin: anlatsaydım herkes anlardı...
vay be... ne yazmış senaristler.
yemeksepeti sipariş notuna yazılanlar
-
"-gelirken winston light alır mısınız?" notu üzerine almayı unutan kurye, yemekten sonra içersin deyip kendi sigarasından vermeyi teklif eder. yok önemli değil deyip geri çevrilir. 5 dakika sonra kapı çalar, yemekten sonra içilir der gene ve paketi uzatır. kıyamam be.
fenerbahçe'nin 27 kez şampiyon olmuş olması
-
28 kez kutlanmıştır.
hayata dair iç burkan detaylar
-
tam 2 saattir iki kadin mermer ovuyoruz. elimizle. bol bol su. sandaletlerim islandi. olsun. bas kismini ov diyor annem. zambaklar kok salmis iyice. cok guzeller diyorum. mermeri ov diyor. ovuyorum iste anne. elimle hem de. simdi arkadaki mezarligin kenarina oturdum. yaktim bir sigara. guzelce ovdugum mermere bakiyorum bir de islak mis gibi kokan topraga.
cok guzel oldu diyor annem. tertemiz oldu kocam. bayram temizligini de yaptik.
"ıyi bayramlar baba, keske burada olsaydin."
ruhu güzel insanların ortak özellikleri
-
ozur dilemekten gocunmamalaridir.
onyargili olmamalaridir.
yaptigi iyilikleri sova cevirmemeleridir.
paylasirken ici gitmemeleridir.
bir erkekten duyulan en iyi iltifat
-
bu ulkede bir erkekten duyulan en iyi iltifat yine bir erkege yapilmistir ve o da "kiz olsaydim sana verirdim kanka"'dir. dagilabiliriz simdi.
mehmet şimşek'in vergi tabana yayılacak demesi
-
daha önce nereye yayılmıştı be yarraaabandı dediğim söylem
su sıçratmamak için yavaşlayan sürücü
-
şu zor günlerde en çok ihtiyacımız olan sevgi insanı.
hikayeme gelince;
25 senelik hayatımda ilk kez bugün rastladım kendisine. okul harcını yatırmak maksadıyla koyuldum yola. çeşitli genişlik ve derinlikteki su birikintilerinin üzerinden atladım, sağından solundan dolandım. amacıma ulaşmak için önümde sadece 15 metrelik bi mesafe kalmıştı. gel gelelim 15 metrelik bu mesafenin sol tarafında duvar, sağ tarafında ise, ortasında şu zamana kadar gördüğüm en heybetli su birikintisini barındıran, tek tük arabaların geçtiği bi yol vardı. kaldırım da en fazla 40cm genişliğinde.
o esnada pda'ime --objective update-- mesajı geldi: -ekmek al!!*
daracık kaldırım üzerinde ilk 5 metreyi sorunsuz olarak yürüdüm. önümde koskoca bi 10 metrelik mesafe vardı daha. o sırada köşeyi hızla bi araç döndü. panikledim. kaçacak hiçbir yerim yoktu. hiç bu kadar çaresiz kaldığımı hatırlamıyorum. eğer o hızla gelmeye devam ederse donuma kadar ıslanıcam. duvarla bütün oldum, gözlerimde dehşet ifadesi... artık sadece o sürücünün insafına kalmıştım. zaman yavaşlamıştı o an sanki, bütün algılarım keskinleştiğini hissettim hatta bi ara uzay geometrisinden 1-2 alan formülü bile hatırlar gibi oldum. aracın su birikintisine varmasına bir kaç metre kalmıştı ki artık gözlerimi kapadım. ne olduysa o an oldu işte. ıslanmamıştım... gözlerimi açtım. araba yavaşlamış, içindeki şoför ise bana bakıp gülümsüyordu. gülümsedikçe etrafa ışık saçıyordu adeta. zaman normal seyrine döndüğünde arkasından bakakaldım öylece. medeniyet dediğin böyle bir şey olsa gerek dedim içimden. gittim harcı yatırdım. eve giderken de ekmeği unuttum...
bu nasıl bir empati yeteneğidir a güzel insan
(bkz: yağmurlu havada su sıçratan şoförler)
yaran baba oğul diyalogları
-
kavganin en hararetli anidir...
- e ama baba koycam ben bu i$e ya, olur mu yaa?!
- sus ulen, hepi topu sikimden cikmi$ bir adamsin i$te.
- e dogru tabi...
(bkz: allies major victory)
merhaba ben selinsu bunlar benim itiraflarım
-
şu iki örneğine bizzat şahit olduğum yazı bütünü.
"düşüncesi hakkında en ufak bir fikre sahip olmadığım halde deniz gezmiş'in her ölüm yıldönümünde herhangi bir starbucks şubesinden iphone'umla "devrim bir gemi gibidir. kim bilir kaç yunus görmüş, kaç deniz gezmiş" paylaşımı yaparım."
" kural gereği arkadaşlarımın feysbuktaki fotoğrafları altına "güzellik, ay ben seni yerim ki -kalp kalp kalp-, bebeğim çok güzelsin" yazarım; onların da simsiyah kaşlara sahip olmama rağmen ısrarla sarıya boyattığım borussia dortmund terk saçlı fotoğraflarıma aynı şeyi yapmalarını beklerim."
başıma bir şey gelmeyecekse ben bu yazıyı beğendiğimi söyleyebilirim. yazan kişi niçin hunharca linç edilmiş anlayamadım.
2014 brezilya dünya kupası
-
fred'den çok gol kaçırdığım kupa. tuvalete gidiyorum gol oluyor, mutfağa gidiyorum gol oluyor, telefon çalıyor gol oluyor. ulan hapşırıyorum yine gol oluyor yine kaçırıyorum..