hesabın var mı? giriş yap

  • akıbetini behzat ç. dizisinde akbaba gazeteden okumuştur.

    - adam yaptığı evin temeline karısını gömmüş.
    + oha! neden la?
    - kadın evi üstüme yap demiş.

  • leonardo di caprio'ya olan benzerliğiniz kariyerinizde olumsuz bir etkiye neden oldu mu acaba?

  • toplama bilgisayarlar hala satıldığı için 10 yaşındaki çocuk ve 40 yaşındaki adam bu nesle dahildir. neyin efsanesi onu çözemedim ancak ben.

  • türkiye'de insanların ekonomi algısı döviz kurları ile özellikle de dolar/tl kuru ile son derece güçlü etkileşim halinde. birkaç gündür burada dolar kurunun yeniden 1,15 tl'e nasıl dönebileceğini tartışılıyor ama tartışılan şey dolar kuru değil, türkiye'nin nasıl yeniden ekonomik olarak rahat bir döneme gireceğiydi yani insanlar dolar kurunun iyileşmesi ile refah arasında çok ciddi bir bağ kuruyorlar fakat gerçekte bu böyle değil. rakamlara takılmadan türkiye'de ekonomik durum iyileşirse beklenmesi gereken veya optimum faydayı sağlayacak olan gelişme türk lirasının sürekli olarak değerlenmesi midir? kişisel fikrim bu sorunun cevabı da hayırdır.

    bu olayın bir para politikası kısmı var: ali ağaoğlu'nun (ekonomist olan) bu konuda şöyle bir açıklaması var ki ben de katılıyorum; cümle tam olarak böyle miydi bilemiyorum ama kendisi: ''bana yeni bir pasaport ve hayatımı idame ettirecek para verin dolar kurunu birkaç ayda 1 liraya indireyim gibi bir cümle kurmuştu.'' daha net ifade edeyim; türkiye'de dolar kuru tabii ki hızla düşürülebilir ama bunun bedeli önemlidir; yarın merkez bankası piyasadaki tl likiditesini boğup 10 doları 1 tl'e de eşitler ama bunun bedeli olarak türkiye ekonomisi akıl almaz bir daralma yaşarsa bunun ekonomik olarak bir faydasından söz edemeyiz. ben en uç noktayı ifade ettim, daha uygun şartlarda para politikası yapıcılarının türk lirasını değerlendirmek için türk lirası likiditesini olması gereken seviyenin altında tutmadığı müddetçe türk lirasının güçlenebilmesi için ülkemizde katma değerin artması veya daha fazla üretim gerçekleştirmemiz gerekir.

    türk lirasına değer kaybettiren ana olgu enflasyondur yani ülkedeki para ülkedeki arza göre ne kadar fazla ise bu iki kavram bir birine eşleneceği için para değer kaybetmektedir; türkiye'de ürettiğimiz ürünlere daha fazla değer katmamız veya daha fazla üretebilmemiz ülkedeki arzı artırır fakat böyle bir senaryoda bence optimum fayda için arz artışı ile birlikte paranın da artmasıdır böylelikle türk lirasının değerlenmesi değil, insanlarda gelir artışı ortaya çıkar ki sonuç olarak alım gücü açısından arada fark yoktur fakat türk lirasının aşırı güçlenmesi deflasyonist bir senaryodur ki deflasyon ekonomiler için sağlıklı bir gelişme değildir; biz de fazlalığı sorun çıkarıyor olsa da enflasyon ortamı ekonomiler için daha sağlıklı bir ortamdır. daha somut ifade etmek gerekirse gelirlerin sabit kalması koşuluyla dolar/tl'nin 1,5 liraya geri dönmesinin faydası ile dolar/tl'nin 8 lira olması ama ortama gelirin yaklaşık 3 bin liradan 15 bin liraya(+ortaya çıkacak enflasyon) çıkması senaryosunda daha faydalı olabilecek olan senaryo ikincisi olabilir yani türk lirasına değer kazandırmak ile kurda istikrar sağlayıp gelirleri artırmak arasında tercih yapılırsa ikincisi daha olumlu olabilir ki aslında bize 1,5 lira seviyesini cazip gösteren dönemde olan da aslında buydu.

    somut ifade etmek gerekirse dolar/tl'nin 1,5 lira olması ve ortalama gelirin 3 bin lira olması ile dolar/tl'nin 20 lira olması ve ortalama gelirin 40 bin lira olması arasında alım gücü açısından bir fark yoktur. fark daha çok geçmiş zamanın etkileri ile alakalıdır. örneğin geçmiş dönemde alınan borçların etkisi ilk akla gelebilecek olan dinamiktir.

    türkiye'de türk lirası çok fazla değerlenirse son zamanlarda alınan yerel para cinsi kredilerin ciddi olumsuz etkilerine maruz kalırız, türk lirasının değer kaybetmesi ile diğer senaryoya zaten şahitlik ediyoruz. bu konuda da en uygun senaryo en azından kısa vadede gelirlerin artması, kurda ise istikrarın sağlanmasıdır. konu dışı olsa da şunu eklemek lazım, türkiye'de borçluluk yapısı politika yapıcıların kozlarını azaltan bir faktördür örneğin döviz borçluluğumuz daha makul seviyelerde olsaydı, yüksek enflasyonun yükümlülerin borçlarını ödemesinde büyük fayda sağlayacaktı. güncel durumda döviz kurları ile mücadele etmek isteniyorsa başta faiz olmak üzere türk lirasını güçlendirecek adımların atılması gerekir fakat yerel para cinsi yükümlülükler bunu daha zor hale getiriyor; bizde döviz ve türk lirası cinsi borçlulukların dağılımı neredeyse yarı yarıyadır.

    ihracatla yerel para birimi arasında güçlü bir bağ kurulmaktadır ama ben bunun doğruluğunu verilerde göremiyorum. örneğin dünyanın normalleştiğini var sayıyorum, türk lirasının 10 lira olması mı ihracata daha fazla katkı yapar yoksa avrupa'nın beklenenin çok üzerinde büyümesi mi diye sorulursa bence avrupa'daki olumlu gelişmeler ihracata daha fazla katkı sağlar ve türkiye'de döviz kurunun ihracata sağlayabileceği katkının hiçbir seviyede döviz kurunun yan etkilerini karşılayacağını sanmıyorum.

    son soru da şudur; tl'nin değeri ne kadar olmalıdır? bu konuda da kişisel fikrim kıstasın dolar olmaması gerektiğidir; biz doları sabit bir değer olarak görüyoruz fakat bu doğru değil dolar da(dxy nedir) son bir yılda yaklaşık %10 civarında oynaklık sergiledi. türk lirasının olması gereken değeri takip edebileceğimiz en doğru veri reel efektif döviz kurudur; mesela yazının başında türk insanının dolar kurunun 1,5 seviyelerinde olduğu dönemde çok mutlu olduğunu ifade etmiştim ama o dönem türk lirasını reel efektif döviz kuruna göre sürekli olarak olması gereken değere göre daha değerliydi bu da sorun biriktiren bir durum çünkü türk lirasının olması gerekenden fazla güçlü olması yerli üreticilerin, ihracatçıların aleyhinedir. ithalatı ve döviz borçlanması teşvik eder ki dolar/tl 1,5 lira seviyesindeyken biriktirilen sorunların bedelini bugün ödüyoruz.

  • simdi bundan 10 sene sonra bu atlayan insanlar simdiki amerikan baskanlarina sorulsa ,denilseki irak'a girmek icin binlerce insan kendini camdan asagiya atti ,degermiydi buna ,adamlarin diyecegi sey evet degerdi olacaktir ..

    1996 da saddam huseyin'e ambargo adi altinda , ilacsizliktan, yiyeceksizlikten 567,000 evet dogru okudunuz kayitlara gecen rakam bu ,bes yuz altmis yedi bin cocuk oyle yada boyle oldu ...

    video bir haber programindan , spiker soruyor madeleine albright'a 500000 cocuk oldu , hirosimada olen insan sayisindan daha fazla ,degermiydi buna ?

    madeleine albright'da evet degerdi ,diyor ...bu atlayan insanlar "collateral damage "olan masum amerikan vatandaslaridir..

    500000 irakli cocugun olumune degerdi...

    bu videodaki olen masumlarin bahanesiyle sadece irakta 3 milyon masum insan olduruldu. ..
    eksisozlukte hic kimse bana olen insan sayisi 3 milyon degil diyemez biliyormusunuz cunku artik irakta olen insanlar sayilmiyor 2010 yilindan beri sayim yapilmasi birakildi ..

    amerikalilarin bir soylemi vardir bu oluler icin "collateral damage"...

    bu olen masumlarda amerikanin deyimiyle ,amerikanin kendi collateral damage'i maalesef...

    47 kisi hedef alindi ama 1141 kisi olduruldu ,insansiz hava ucaklariyla..

    insansiz hava ucaklari

    drone saldirilarinin yuzde 98'i siviller..

    saldirinin hemen sonrasi oldurulen siviller

    gazete haberi heron ile oldurulen siviller.

    drone=strike=dead children

    bu arada son iki gunde irakta oldurelen masumlari merak ediyorsaniz ..

    recent events

    thursday 21 may: 25 killed

    hawija: 12 executed.
    fallujah: 6 killed in bombardment exchanges.
    baghdad: 1 by ıed; 5 bodies.
    baquba: 1 body.

    wednesday 20 may: 17 killed

    baghdad: 6 by ıeds, gunfire; 2 bodies.
    fallujah: 6 in bombardment exchanges.
    balad: 1 body.
    basra: 1 cleric by gunfire.
    anbar: 1 15-year-old boy in clashes.

    son iki gunun biloncosu bu ...

    gormediginiz savas ..

    11420 cocukta suriyede oldurulmus ..

    link isteyenlere ,yazdiklarimin hepsinin linkilerinide ekledim..

    bu entryim bir anda en begenilen entrylerimden biri olmus ,3 dunya savasi hakkinda ,isid hakkinda david icke goruslerini soyluyor..

    david icke ve 3.dunya savasi -

    'isis come out from nowhere ,incredibly well armed and incredibly funded around 2 billion dollars and walking into towns and in ıraq ......"

    ropartajin bazi yerlerinin turkcesi -
    planlari muslumanlari keskin bir sekilde parcala ve kontrol etmek idi ,sii muslumanlarin ve sunni muslumanlar arasinda ..

    isis bir anda ortaya cikti ,sunni muslimleri temsil ettigini soyleyerek ..

    amerika /isreal butun yillar boyunca planlari iran idi ..

    isid bir anda inanilmaz bir sekilde finance edilerek 2 milyar dolar civarinda bir para ile ,inanilmaz silahlar ile ,bir anda ortaya cikti ..

    (bkz: #44583859)

    david icke nin bahsettigi albert pike ve manzininin mektupu hakkindaki video ..

    3.dunya savasi ,albert pike ,manzini letter

    haberiniz varmi bilmiyorum ama israil/abd destekli suudi arabistan yemeni bombalamaya basladi 3 haftadir ...

    iran ,rusya ,cin ,hindistan ,almanya cinde yeni bir banka kurdular ..

  • kahve miktarındaki son fine tuning...

    en son bu ekleme yapılmazsa ayarı olmuyor kahvenin.
    herkes mi yapıyor, bir ben mi manyağım?

    önce kendi neşene göre silme, tepeleme, az neyse kaşıkla koyarsın, ama yetmez hemen kaşığın ucuyla son bir pinçik... hah oldu.