ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran olaylar
-
bir arkadaş iett'nin sitesinden paso başvurusu yapıyor. tabii önceki yılki pasosunda yer alan fotoğrafını da tarayıp gönderiyor. iett'den gelen cevaptan fotoğrafların eşleşmediği söyleniyor. arkadaş yeni bir fotosunu daha gönderiyor, ona da aynı cevap geliyor. arkadaş iyiden iyiye köpürüyor ve bu kez kendisiyle hiç alakası olmayan milan'lı futbolcu gennaro gattuso'nun fotoğrafını gönderiyor ve kabul ediliyor. arkadaş şu an gattuso'lu pasosuyla geziyor. böyle bir ülke işte burası, güler misin ağlar mısın...
bir filmin tamamını anlatan tek repliği
-
tony montana: ın this country, you gotta make the money first. then when you get the money, you get the power. then when you get the power, then you get the women
(bkz: scarface)
marie curie
-
1867'de polonya'nın varşova kentinde marya sklodowska adıyla dünyaya geldi. 1891'de fizik öğrenimi için paris'e geldi ve kendi döneminin en yüksek fizik derecesiyle sorbonne'dan mezun oldu. polonya'ya dönüp öğretmenlik yapmayı düşünürken, paris'te çalışan bir fizikçi olan pierre curie'yle evlenmiştir.
becquerel'in yeni buluşuna zaten ilgi duyan çift, marie'nin doktora tezinin becquerel'in ışınlarının doğası ve kaynağı üzerine olması gerektiğine karar verdi.
1898'de marie, doktora araştırmasından arta kalan vaktinde, eşiyle birlikte yeni bir element bulma konusunda labaratuvar çalışmaları yapıyordu. pekblend cevherini kimyasal bileşenlerine ayırdıklarında, bir değil, iki yeni element buldular. bu elementlerden ilki, polonyumdu*. radyum diye adlandırdıkları ve polonyuma göre daha radyoaktif olan ikinci elementin yalıtılması ise dört yıl sürdü.
marie ve pierre curie maddi sorunlarla dolu bir hayat yaşıyor ve kötü koşullar altında çalışıyorlardı. polonyum ve radyumu arıtma işlemleri için daha büyük bir labaratuvar isteğinde bulundular ama geri çevrildiler. labaratuvar yanındaki terkedilmiş barakayı kullanmalarına izin verilmişti.
1903'te marie doktora tezini sundu ve hemen ardından da marie ve pierre nobel fizik ödülü'nü aldılar. bu ödülü alan ilk kadındı.
marie ve pierre curie çok yüksek ahlaki değerlere sahip insanlardı. radyum yalıtma yöntemlerinin patentini alarak bir servet yapabilecekken, isteyen her kişiye ve şirkete ellerindeki bilgileri rahatça verdiler.
1904'te pierre sorbonne'da fizik profesörlüğüne atandı ve kendisine hayat boyu düşlediği gibi bir labaratuvar teklif edildi. ancak bu labaratuvarı görmeye pierre'in ömrü yetmedi. onun profesörlüğünü devralan marie, sorbonne'da profesörlük verilen ilk kadın oldu.
marie curie büyük miktarlarda radyumla öyle çok çalışmıştıki, iş yaşamı boyunca aşırı dozlarda radyoaktiviteye maruz kalmıştı. aldığı radyasyon sonucunda lösemiye yakalanarak 1934'te öldü.
*
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
(etraftan duyulmasa da inboxlara düşmüş fıkra gibi diyalogdur...)
bir bankamatik sırası, o sırada bir trafik polis otosu gelip banka önündeki park etmiş arabanın plakasını anons etmiştir...
öndeki şahıs para çektiğini, arabayı hemen çekeceğini işaretlerle polise anlatmaya çalışır...
bir polis ortalığı yıkan anonsu patlatır:
-" yüz milyon fazla çek, ceza yazdııık! "...
yılmaz özdil'in 2500 tl'lik kitabının maliyeti
-
yılmaz özdil tarafından yazılıp 1881 tane basılan ve 2500 liradan bugün tamamının satılıp tükentiği mustafa kemal kitabının maliyetidir.
yılmaz özdil 1881 isimli köşe yazısında kitapta kullanılan malzemelerin isimlerini verdi:
--- spoiler ---
cildinde ve kutusunda shantung-s cilt bezi kullanıldı, japonya'da sırf bu iş için üretildi.
isveç'ten munken pure kağıt getirildi.
almanya'dan gmund color glatt kağıt getirildi.
sırf bu iş için özel olarak renklendirilmiş deri kullanıldı.
tamamı elle ciltlendi.
hat sanatıyla 1'den 1881'e kadar numaralandırıldı.
kitap 20.5x28 ölçeklerinde.
1.8 kilogram ağırılığında.
özel muhafaza kutusu var.
yazının tamamı: https://www.sozcu.com.tr/…maz-ozdil/1881-2-3214285/
--- spoiler ---
hesaplayan adamlardan birisi olarak "bu saydığı malzemeler kaç paraymış lan?" diye bir bakayım dedim. belirteyim, bu fiyatlar perakende fiyatları. toptan aldığınızda daha da ucuza gelecektir.
1- shantung-s kumaş:
kitap 500 sayfa kalınlığında. kabaca bir top a4 kağıdı yüksekliğinde diyebiliriz. bu da ortalama 4 santim yapar. 3'er santim de alt ve üst kapağa doğru katlanarak yapıştırıldı diyelim, toplam uzunluk 10 santim yapar. kitabın yüksekliği 28 santim. yani ölçümüz 10x28 cm'lik bir kumaş. bundan bize 1881 tane lazım.
hemen kumaş kaç paraymış bakalım:
https://www.fabricwholesaledirect.com/…ntung-fabric
buradaki hesaba göre kumaşın boyutları 91x137 santim.(1 yard = 91,77 santimdir. 54 inç 137,16 santimdir)
10x28 santim 0.028 metrekaredir. 91x137 santim de 1.2467 metrekaredir. bir kumaştan da 44 tane cilt bezi çıkar. bize 1881 tane lazım olduğu için de 43 tane bez alırsak ciltleme işi tamam.
bezin tanesi 40 ve üzeri alımlarda 14,95 dolar.
toplam cilt bezi maliyeti: 642,85 dolar. bugünkü kurla: 3407,10 lira.
2- munken pure kağıt
yılmaz özdil kağıdı isveç'ten getirtmiş ama ben türkiye'de satışını yapan bir yer buldum. 120 gramlık 72x102 santimlik 250'lik paketinin fiyatı 235,93 lira
link: https://www.kordashop.com/…-pure-120-gr-072-102-cm-
kitabın boyutu 20,5x28 santim. yani 0,0574 metrekare.
kağıdın boyutu 72x102 santim. yani 0.918 metrekare.
bir kağıttan 15 sayfa(aslında 15.99 ama küsuratı hep aşağı yuvarlıyorum) çıkıyor. kitap toplamda 520 sayfa. yani 260 yaprak. bir pakette 250 kağıt olduğuna göre bir paketten 7500 yaprak basabiliriz.
bu da bize 978.120 sayfa lazım demek.
haliyle linkteki üründen 131 tane almamız gerekiyor.
bunun da toplam maliyeti: 30.906,83 lira
düzeltme: 520 sayfa 260 yaprak yapar dendi, rakamlar revize edildi.
3- gmund color glatt:
firmanın kendi sitesinden baktığımızda en kaliteli(300 gr) 70x100'lük kağıdın paketi 160 euro. bir paketten 100 sayfa çıkıyor.
bu malzemeyi kapakta kullandıkları için kitabın boyutlarını 1'er santim genişletip 21,5x29 santim olarak alıyorum. bu da 0.06235 metrekare yapar.
70x100 santim 0.7 metrekaredir.
1 kağıttan da kapak için 11 sayfa elde ederiz. bir toptan(100 adet) da 1100 sayfa elde ederiz. bize toplamda 1881x2 = 3762 sayfa lazım. kitabın köşesi için de bize lazım olacağından düz hesap 4 tane sipariş edip 4400 sayfa elimizde olsun.
4 paket için ödememiz gereken toplam tutar: 640 euro. yani bugünkü kurla 3859,20 lira.
bu haliyle bakarsak 1881 tane kitap için toplam maliyet: 38.173,13 lira.
adet maliyeti: 20,29 lira.*
özel tasarım yazı tipi vs de deniyor. hadi taş çatlasın bunun için de 3000 dolar ödesinler.
deri kullanmışlar. bunun için de hadi 5.000 dolar ödemiş olsunlar.
tüm bu özel tasarımlar için 8.000 dolar ödeseler(ki bu kadar bile tutacağını sanmıyorum), bugünkü kurla 42.320 lira yapar.
fazla fazla eklediğimiz bu tutarı da toplam maliyete eklediğimizde 1881 adet için 80,493,13 liralık maliyet ortaya çıkar.
adet maliyeti: 42,79 lira.
adamlar kitabı bildiğin normal matbaacılık giderleri hariç saydıkları malzemelere baktığımızda 25-50 lira arası bir fiyata mal edip 2500 liradan sattılar.*
o çok övünerek söylediği "atatürk'ün adına layık bir kalite" dediği maliyet bu işte arkadaşlar. 100 lira bile değil.
duyulmuş en ağır beddua
-
sümer tabletlerinde geçen beş bin yıllık beddua:
“kaldığın yerlerin en hoşu kapının eşiği olsun.
hep yol kıyıları olsun barınağın.”
tutunamamak insanın başına gelebilecek en kötü şeymiş, hem de binlerce yıldır.
diyanetin tasarruf için pazara akşam çıkın demesi
-
ülkede tasarrufa diyaneti kapatarak başlayalım.150 bin çalışan 12 milyar bütçe.
çok iyi bir insan olduğu düşünülen ünlüler
-
(bkz: ali ihsan varol)
beyaz futbol
-
aziz yıldırım ve rasim ozan kütahyalı'nın birbirleri hakkında söylediği her şey doğru, kendileri hakkında söylediği her şey yalandır.