ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
aniden sahibinin yüzünü ısıran pitbull
-
pitbull'lar psikolojisi bozuk ve genetik hafıza problemi yaşayan hayvanlardır. siz onun dibinde severken koklaşırken bir anda sizin kim olduğunuzu ve nerede olduğunu unutur. kendisini tehlikede hissedip saldırıya geçer. bir pitbull'a asla güvenemezsiniz. istediğiniz kadar internette kötü köpek yoktur kötü sahip vardır deyin bu böyle.
ısparta'da parmak izinden yere çöp atanlara ceza
-
başlık karakter sınırından dolayı başlığı böyle açtım.
haberi okuyunca kendimi geleceği anlatan bir romanı okuyor gibi hissettim.
"ısparta emniyet müdürlüğü, umuma açık alanları kirleten kişileri atıklardaki parmak izlerinden tespit ederek haklarında adli işlem başlatma kararı aldı."
https://mobile.twitter.com/…tus/1591701612904566784
https://mobile.twitter.com/…tus/1591710108538511360
edit: türk halkı her girişim ile dalga geçerek insanların azmini yok ediyor, her güzel uygulama hep başka ülkelerden mi bize gelecek? işe yarar ya da yaramaz, çevre için böyle bir şey denemeleri çok güzel. şu uygulama japonya'da olsa " vay, adamlardaki vizyona bak." dersiniz.
bim üniversitesi
-
(bkz: le diploma)
aslında zeki olmadığını fark etmek
-
şok etkisi yaratır.
üniversite 2 yıl uzayınca, eh artık çalışmanın vakti geldi dedim. oturdum çalıştım. 1 yıl daha uzadı amk. ilginç.
anlatacak çok şey varken susmak
-
bir insan en çok kimin yanında susuyorsa, aslında en çok onunla konuşmak istiyordur.
chuck palahniuk
kedilerin gariplikleri
-
bi yere çıkmaya çalışırken kayıp düştüğünde, eğer kendimi tutamayıp gülersem, koşup gelip saldırması. utanıyo mudur nedir. ahahahah anam geliyo geliyo.
29 nisan 2017 wikipedia'ya erişim yasağı
arda turan
-
katıldığı programda...
saba tümer: çok güzel sergen yalçın taklidi yapıyormuşsun...
arda turan: onu topla yapıyorum.
(bkz: karizmatik cevaplar)
bir kadından görülmüş en büyük şerefsizlik
-
eski çalıştığım işyerinde bir arkadaşımız vardı. boylu, poslu, yakışıklı manken gibi bir çocuktu. evli biriydi. boğaz köprüsü geçit girişlerinde, arabasından indiği esnada arkadan hızla gelen arabanın çarpması sonucu büyük bir kaza geçirmişti. kırılmadık kemiği, beyin travması, sol kısımda kısmi felç gelmişti çocuğa. tv'de haberlere de çıkmıştı. bu arkadaşın karısı, hastanede bilinci yerindeyken “bundan artık bir şey olmaz” deyip çekip gitmiş hastaneden. arkadaşın o an bilinci yerindeymiş, duymuş bunları. hızlıca boşandılar. sonrasında çocuk aylarca sürecek tedaviler gördü. parası yetmedi, babaları yazlık vs ne varsa sattı. şimdi başka birisiyle evli. çocukları oldu; uluslararası bir firmada üst düzey yöneticilik yapıyor şu an. böyle bir anekdot içindeki kişidir.
*edit: debe'ye girmiş entry, öncelikle adettendir; kimsesiz çocuklarımıza bağış yapmaya davet ediyorum. bakanlığın ilgili linki: çocuk esirgeme kurumu hakkında
*edit 2: terk eden kişinin ne yaptığı soruluyor sıklıkla; kadını sormadım. sildi gitti hayatından. biz de acı anısı tazelenmesin diye sormadık..
2018'in ilk bebeğine ukaşe adı verilmesi
-
devlet dairesinde çalışmaması ve mühür, kaşe, imza işlerine bulaşmaması gereken bebeğe verilen ismin haberidir.
-ukaşe, şu kaşeyi uzatabilir misin?
-bu kaşe mi?
-hayır o kaşe değil ukaşe, şu kaşe...
(bkz: swh)
lager
-
lager alt fermentasyon usuluyle düsük sicakliklarda uretilen ve saklanan biralara verilen genel addir. alt fermentasyonda, bira karisimina katilan maya 4 ila 9 derece civarinda kimyasal olarak aktive olmakta ve bira maltini alkole ve karbonik asite donusturmektedir. bu nispeten soguk sicakliklarda, maya hucrelerinin fermentasyon ve saklama (lagerung) surecleri sirasindaki faaliyeti bir bakima frenlenmektedir. sogutucu makinelerin ilk defa uretildigi 19. yuzyila kadar lager usulu biralar ancak kis mevsimlerinde hazirlanabiliyormus. bavyerali josef groll'un alt fermentasyon teknigiyle bohemya'nin pilsen sehrinde (1842) uretimine basladigi pils (pilsener) turu biranin lager'den farki, pils'in lager'e gore daha cok aromatik serbetciotu icermesi ve serbetciotunun cinsidir. ayrica 1842'ye kadar üretilen bütün lagerler koyu (dunkel) renkteyken, pilsener'de ilk defa acik, altin sarisi renkte arpa malti kullanilmistir.
weissbier (hefeweizen), koelsch ve ale turu biralar ise ust fermentasyon yontemiyle uretilmektedir ki bu eski yontemde fermentasyon 15 ila 20 derece sicaklik araliginda gerceklesmektedir.
lager kelimesi almanca lagern (bekletmek, depolamak, saklamak) fiilinden gelmektedir. fermentasyon sonrasi bira, fermentasyon tanklarindan alinip maya tanklarina doldurulmakta; bira bu tanklarda olgunlasmasi ve icindeki cesitli protein artiklarinin ve olu maya hucrelerinin dibe cokmesi amaciyla sogutularak bekletilmektedir. bu saklama/olgunlasma surecine almanca'da lagerung denmektedir. orjinali haftalarca veya aylarca süren bu soguk saklama süreci zarfinda bira icindeki karbonik asit (cözünmüs karbondiyoksit) miktari da artmaktadir.
lager cinsi biralarin alt fermentasyonunda kullanilan mayanin bilimsel adi saccharomyces uvarum'dur.
havaalanına bagaj olarak çuval getiren çomar
-
ya burda "medeniyet çuvalla bavulla olmaz" diye halkçılık kasanlar var ya... üstüne para verseler havaalanında çuvalla görülmek istemezler. neyin eleştirildiğini biliyorlar, eleştirilen şey gibi olmamaktan dolayı mutlular da, ama göstermelik halkçılık yapmış olmak için kendileri bile asla olmak istemeyecekleri birini eleştireni eleştiriyorlar.
medeniyet çuvalla kılık kıyafetle gelmiyor madem, niye bunları diyenleri bavul yerine bohçayla, marka çantalar yerine heybeyle, ayaklarında naykiler yerine takunyayla görmüyoruz hiç?
yaran inci sözlük entry'leri
-
baslik: billur kalkavan
sabah'ın şamdan ekinde çıkardı iki haftada bir. bu karının tangalı fotoğrafı ıslanınca arkadan sibel can'ın yüzü belli olurdu.
(kubar tegin ?, 05.02.2010 11:35)