hesabın var mı? giriş yap

  • yarışmacıları arasında bir tane bile beyaz tenli olan yoktur. sözlükten kimse katılmamış herhalde.

  • bir kayak gezisi sonrası kendilerine gönderilen,

    "golf takımlarının taşınmasından ekstra ücret almıyorsunuz ama kayak takımlarından alıyorsunuz,
    gereğinin yapılmasını rica ederiz"

    minvalindeki maile,

    "geri bildiriminiz için teşekkürler, artık golf takımlarından da ekstra ücret alınacaktır"

    şeklinde cevap veren firmadır.

  • kedi denilen amaçsız hayvanın işe yarayan tek özelliği. kodumunun canlısı denk gelirse iki lokma yiyiyor. tüm gün boyunca oradan oraya serserilik yapiyor, 100 km'de 0.2 lt dizel yakıyor adeta. arabalardaki beygirleri sucuk yapıp kedileri işe almak lazım aq.

  • benim evliliğimde çocuklardır.

    biri sekiz, diğeri altı yaşında iki vahşi erkek besliyoruz. eşim için hiçbir problem yok, çocuklar mükemmel. özellikle büyük çok zeki. fakat benim için boşanmanın eşiği. iki çocuk da o sevimli hallerinden bu noktaya nasıl geldi çözemiyorum. eve girmek istemiyorum artık.

    en son büyük olanı, küçüğe kedi maması yedirirken yakaladım. önlüğünü de taktırmış, itinayla mamaları kaşığa tek tek koyup besliyor. vurmadım. kaç tane yedirdiğini sordum, güldü; ama yine vurmadım. yemeğini aldım diye küçük ağlamaya başladı bu sefer.

    arkadaşlarım özgür eğitim, özgür okul, ekolojik pedagoji muhabbetleriyle başımın etini yedi. iyi dedim, okudum hepsini. güzel tamam da sanmıyorum dedim. büyüğü müfredat dışı, bahsi geçen referanslara dair eğitim veren özel bir okula gönderiyorum. ağaçlar altında ders, doğa gezileri, atölyeler falan. ikinci ayında okula çağırdılar. bir sıkıntısı mı varmış evde? anlatmak ister miyiz? var. kardeşine kedi maması yedirip mobilyaları kırıyor. ağaç falan yaramamış. bahçeye bağlasalar sesimi çıkarmam. çocuk da iki ay çıkarmaz, sever. hoşuna gidiyor böyle acayip şeyler. bi ara eğitim videoları izlerken önüme köpek eğitim videoları çıktı. eline ödül maması koyup burnuna tutuyor köpeğin, o da oturuyor. aldım çikolatayı gittim yanına, burnuna doğrultup otur, dedim. kaçtı gitti.

    keşke şimdi hiç değilse büyük olanı alıp otuz iki yaşında falan geri getirseler eve.

  • kadın olur.

    bütün maskelerini çıkartır. ve sadece kadın olur.

    güçlüyü oynayan, mantığa tapan, kariyeri her şeyden üstün tutan, aşka inanmayan, kimseye güvenmeyen, herşeyi zamana bırakan, bir şeyleri yaşamak yerine sonunu hesap eden maskelerini çıkartır, salt kadın olur. aşık olmanın, olunmanın, istenilmenin, beğenilmenin, özlenilmenin tadını çıkartır. hesaplar , kitaplar, kurallar biter; her şeyden hatta insanın kendisinden güçlü olan tek duygu başlar, aşk.

    zaten hayatta iki mucize bir de gerçek vardır. mucizelerin ilki doğmak, diğeri aşık olmak. hepsini bozan tek gerçek de ölümdür. kaçınılmaz olan. ve mucizeler inananların başına gelir, gerçekler herkesin.

    çok kadın tanıdım hep aynı hataları yaptığı halde bir mucize bekleyen. aşka inanmıyorum diye bas bas bağırıp, kalbiyle aşkların en güzelini çağıran. çok kadın tanıdım ne istemediğini otuz, ne istediğini kırk yaşından önce çözemeyen. kırkında da bunlara nasıl nereden başlayacağını kestiremeyen. sadece gerçek bir adama aşık olan gerçek bir kadın bilir ne istediğini; her şeyi unutup o aşkı yaşamak ister. erkeğine teslim olup, acısıyla, hatalarıyla, pişmanlıklarıyla ve inanılmaz derinlikteki özel anlarıyla o aşkı yaşamak ister. dibine vurmak ister. bütün kimliklerinden sıyrılıp, annelikten, iş kadınlığından, evlatlıktan, yemek yapmaktan, bulaşık yıkamaktan, güçlü durmak zorunluluğundan sıyrılıp sadece kadın olmak, bunu her hücresinde hissetmek ister.

    bir kadın bir adama gerçekten aşık olursa; işte o zaman bir mucize olur. cennet dünyaya iner. cebinde cehennem saklı olsa bile.

    tanım; bir kadının bir adama gerçekten aşık olursa hissedeceği şeylerdir.

    (bkz: #30474124)

  • yıllarca e kitap okuyucu almayı düşünüp vazgeçtim. sonunda paraya kıyıp aldığım cihazdır. sosyal medya kullanmaya başladığımdan beri kitap okuma alışkanlığımı büyük ölçüde kaybetmiştim, bu cihazla hem hevesten hem de daha önce erişemediğim kitaplara erişebildiğim için günde 1 saate yakın kitap okuyorum. okuma alışkanlığımı geri kazandım diyebilirim.

    bir aylık kullanım sürem boyunca yorumlarım;

    öncelikle cihaz ile ilgili olarak;

    1- kesinlikle çok rahat bir ekranı var, kendinden aydınlatmalı ve siyah fon-beyaz yazı imkanı ile çok kullanışlı. geceleri yanınızdakini rahatsız etmeden kitap okuyabiliyorsunuz. fontu büyütüp küçültebilirsiniz. ayrıca basılı kitaplarda sahip olmadığınız (% olarak ilerleme, chapter sonuna kaç dakika var vs. ) şeylere de sahip oluyorsunuz.

    2- sözlük imkanı süper, içinde ingilizce-ingilizce sözlük ile geliyor ama internetten okuma yaptığınız dil ile ilgili sözlükler bulup indirebilirsiniz. ben ingilizce-türkçe sözlük indirdim örneğin. ayrıca yine cihaz içinde daha önce arama yaptığınız kelimelerin listesine ulaşıp bu kelimelere tekrar bakabilir, çalışabilirsiniz. yabancı dil öğrenmek için ideal.

    3- alt çizme, not alma gibi özellikleri var. tabi ki basılı kitap kadar pratik değil ama kendi içinde avantajlı olduğu durumlar var. örneğin kitapta bir kısmı highlight (alt çizme) olarak işaretlediğiniz. sonra tüm highlightlarınıza tek bir yerden erişebiliyorsunuz. aslında araştırma yapmak için kitap okuyorsanız kesinlikle daha pratik. ayrıca not da aynı şekilde üstünü çizdikten sonra kendi klavyesi ile yavaş da olsa not alabilirsiniz. kendi düşüncem not alma kağıtla karşılaştırıldığında nispeten zor olsa da tüm notlarınıza erişebilmek çok pratik bu nedenle değer.

    not tutmak ve organize etmek için harika bir öneri geldi toy suhteden; clippings.io, ücretsiz üye olup kindle'ınızın içindeki my clippings.txt dosyasını import edip tüm notlarınızı organize bir şekilde görebilirsiniz. ayrıca chrome eklentisi ile kindle store'dan aldığınız kitapların notlarını da görebiliyormuşsunuz.

    4- 8 gb versiyonu kesinlikle yeterli, 32 gb'a hiç gerek yok.

    5- şarjı gerçekten çok uzun gidiyor, ekran ışığını açmadığınızda şarjı bitmiyor diyebiliriz.

    gelelim türkiye'deki e kitap ortamına;

    açıkçası benim en çok merak ettiğim konu buydu, almadan önce çok araştırdım. nasıl satın alınacak, satış fiyatları vs. fakat şunu söylemeliyim ki hiç bir e kitap henüz satın almadım. zaten amazon kindle store ile türkiye'ye giriş yapmadı henüz. girdiğinde belki rekabetçi bir ortam oluşturarak bu piyasayı normal bir hale getirebilir. aksi halde şu anda e-kitap almak saçmalık seviyesinde pahalı. şimdiye kadar okuduğum kitapların hepsini internetten buldum ve sorunsuz indirdim.

    bu her ne kadar emek hırsızlığı olsa da ekitap fiyatları makul seviyelere gelene kadar bu şekilde devam edecek gibi görünüyor. açıkçası yayınevleri buna direnç göstermeyip şimdiden yasal olarak bu yola girseler, insanlar da bu illegal yolları öğrenmeden güzelce 3-5 liraya kitap alıp okusa daha güzel olur.

    kitap bulma, indirme yükleme vs. konuları hakkında yorumlarım;

    1- yeni çıkan kitaplar hariç neredeyse tüm önemli kitapları bulabiliyorsunuz, illa ki bulamadığınız kitaplar olacaktır fakat onları da basılı olarak satın almanıza bir engel yok.

    2- (bkz: sömürülesi e-kitap siteleri) başlığında pek çok farklı alternatif var benim 2 favorim var linklerini aşağı bırakıyorum
    genellikle yabancı ağırlıklı ama türkçe kitap da bulunan z library

    ve daha önce debeye giren bir entry vasıtası ile öğrendiğim genellikle türkçe kitaplara erişebileceğiniz eksikitap

    3- favori bir kitabınızın yabancı dildeki versiyonuna erişmek çok güzel bir şey, hem dil gelişimi açısından hem de arşiv yapabilmek için.

    4- çok farklı alanlarda yabancı dilde ekitap bulabiliyorsunuz, örneğin yemek kitapları veya belli bir konuda özelleşmiş kitaplar. bunları türkiye'de isteseniz de basılı olarak bulamazsınız.

    5- calibre programını kesinlikle kullanın hem e kitaplarınızı düzenli tutabileceğiniz bir kütüphane görevi görüyor hem de kindle'a doğrudan kitap gönderebiliyorsunuz. not: kitapları epub olarak arayın calible mobi'ye aktarım sırasında çeviriyor. mecbur kalmadıkça pdf indirmeyin okuması zor.

    6- eğer bir arkadaşınızda da ekitap okuyucu varsa beğendiğiniz bir kitabı arkadaşınıza mail atabilirsiniz :) (ödünç verilip geri gelmeyen kitaplara son)

    tüm bunların yanında e-kitap okuyucunun şöyle bir avantajı var ki beni en çok o cezbetti ve alana kadar farkında değildim. pek çok kitabı bugüne kadar basılı olarak beğenip satın almış, fakat biraz okuduktan sonra bana uygun olmadığını fark edip bırakmıştım. ekitap bu israfı direkt önlüyor, bakıp beğenmediğinizi anlayıp siliyorsunuz. bu nedenle okuduğunuz kitap sayısı düşük bile olsa yarıda bıraktığınız kitaplar için bile kindle veya başka bir ekitap okuyucu almaya değer.

    edit: ben de neden bu kadar mesaj geliyor diyorum, debeye girmişim :)

    gelen mesajlar üzerine bazı eklemeler yapmak istedim.

    1- ekitap sitesi olarak: libgen.is önerildi. toy suhteye teşekkürler.

    2- amazon hesabınıza kindle tanımlaması yaptığınızda size bir mail adresi veriyor o mail adresine kitabı yolladığınizda doğrudan kindle a geliyor. oldukça pratik. madeingoda teşekkürler.

    3- pdf okuması yapılıyor fakat çok konforlu degil, denediğim bir kitapta başlıklar ve karakterler biraz kaymıştı. mecbur kalmadıkça pdf okumamayi tercih ederim.

    4- türkiye'de e ticaret sitelerinden birinden aldım, satıcı garanti veriyor ama açıkçası bana pek güven vermedi garantisi yokmuş gibi kabul ederek kullanıyorum.

    5- ikinci el satışı da sarı sitede çokça var. sanki pek çok kisi bir hevesle alıp şimdi satmaya çalışıyor gibi. almayı düşünenler değerlendirebilir.

  • küba'nın siyasi tarihi hakkında şimdiye kadar yapılmış en ayrıntılı belgesel serisi olabilir.

    bu belgesel sayesinde küba'nın tarihi nasıl şekillendi, amerika'nın küba'da niçin bir askeri üssü var, batista nasıl palazlandı, fidel castro nasıl parladı, küba devrimi nasıl gerçekleşti, che guevara'nın yolu küba'ya nasıl düştü, soğuk savaş yıllarında küba'nın fonksiyonu neydi gibi daha pek çok sorunun cevabı alınabilir. eleştirel ve objektif sayılabilecek bir bakış açısıyla küba tarihinin 500 yılı günümüze kadar kademe kademe anlatılıyor.

    seri 8 bölümden oluşuyor ve her bölüm yaklaşık 1 saat civarında. yani tüm seriyi izlemek için biraz zaman ayırmak gerekiyor.

  • kanım dondu resmen, böyle canilik görmedim. 1 değil 2 değil, 239 keçi ne demek, insan sinirlenir duvara yumruk atar bir kendine gelir durur. anlık bir öfke, cinnet hali kesinlikle değil bu, 239 tane hayvanı öldürmek zaman alır sonuçta, bildiğin psikopat... ömrü boyunca tımarhaneden çıkmamalı.