hesabın var mı? giriş yap

  • mühendisliğin ilginç bir bölümü. genel anlamda harita mühendisliği, evrendeki herhangi bir şeyin konumunu bir referans noktasına göre belirleyerek bize bu bilgiyi istediğimiz şekilde sunar veya bilgiyi kullanarak bize bu bilginin ürünlerini verir.
    jeodezi, fotogrametri, ölçme tekniği, kartografya, kamu ölçmeleri, uzaktan algılama ana bilim dalları bambaşka şeylerle uğraşabilmekte.

    öncelikle çok bilinen ülkemizdeki yaygın olan inşaat işi yapan ölçmeciler var. bu insanlar olmadan inşaatınızı yapamaz ve güvenceye alamazsınız. köprü, baraj,yol işlerinde büyük önem taşırlar. lakin iki taraftan başladığınız projenin ortada düzgünce buluşmasını ve doğru yere yapılmasını isterseniz. ayrıca basit bir ev yapımında da evin olması gerektiği yerde olmasını sağlarlar. onlar olmadan inşaat başlamaz ve tam olarak bitemez.
    ayrıca deformasyon ölçmeleri ile zamanla deformasyona uğrayan yapıları bu insanlar incelerler. baraj, köprü, gökdelen gibi yapılar zamanla tahrip olurlar. bunu belirleyen de haritacılardır.

    türkiye pek bilinmese de en iyi tapu sistemine sahip bir kaç ülkeden biridir. kamu ölçmeleri ana bilim dalındakiler ise bu işlerle uğraşırlar. yani kabaca bildiğiz arazi davaları, yerleşime açılacak olan yerler, tapu işlerinin hukiki boyutu ile ilgilenirler daha çok. bilir kişilik yapar ve bu alan üzerine çalışırlar.

    jeodezi, yer yüzü ve uzay ile ilgilenir. yeryuvarının değişimi, uzaydaki cisimlerin konumları ile ilgilenirler. örneğin depremler ve etkileri, yer kabuğu hareketleri, yıldız hareketleri, uydu hareketleri ile ilgilenebilirler. tabi bu uzmanlığınıza bağlı. deprem üzerinde çalışabileceğiniz gibi uydular üzerine de çalışabilirsiniz. yani o uyduların yörüngelerinin hesaplanması vb. üzerine detaylı olmasa da bilgi alırsınız. yüksek lisans ve sonrası için uzmanlaşabilirsiniz. gidip nasa'da (yeterice çalışkansanız) çalışabilirsiniz.

    ayrıca bildiğiniz gps tek anabilimin konusu olmasa da harita mühendislerinin sayesinde gelişmektedir.
    sürekli kullandığınız google maps'e türkiye haritalarını başarsoft yani harita mühendisliğini yaptığı işleri yapan bir şirket satmaktadır. ayrıca google maps bir web tabanlı cbs uygulamasıdır. yani coğrafi bilgi sistemi.

    eğer bilgisayar ile ilgileniyorsanız sayısal görüntü işleme gibi ilginç bir alana yönlenebilirsiniz. bu alan; kalp, kulak için 3 boyutlu harita yapmaktan tutun, fabrika içindeki bantlardaki hatalı ürünlerin çıkarılmasına kadar pek çok durumu kapsar. yapay zeka, bulanık mantık gibi dersleri alabilirsiniz.

    fotogrometri ile uydu fotoğrafları, cbs, uzaktan algılama, 3d modelleme gibi konular öğrenebilirsiniz.

    kısaca çok fazla alanı ve çok fazla iş alanı vardır harita mühendisliğinin. dünyada genelde bir alana yönelen enstitüler olabilse de ülkemizde bu hepsinden biraz verilerek, yükselme/yönelme lisan üstüne bırakılmış. (tabi geomatic engineer olarakta var) çok fazla bilinmese de, ya da tek bir alan ile bilinse de çeşitli bir bölümdür.

    diğer üniversiteleri bilmesem de ytü türkiye'de bölümün ilk kurulduğu ve bu bölüm için çok fazla şey yapmış hocaların olduğu okuldur. pek çok öğretmeni yurt dışında çalışmış, hatta bazıları alanının en iyileri ile çalışmış, sürekli yayın çıkartan, projeler yapan, dünyanın alanında en iyisi sayılabilecek konferanslara gitmiş/gidecek kişilerdir. bazıları ders anlatamaz, biri hakkında sapık söylentisi vardır, biri geç gelen öğrencilere çay aldırır ve babannesi ile sorunları vardır, başkasına bir sayfa yazı yazar 18 alırsınız ama iyi sayılan bir öğretim görevlisi topluluğuna sahiptir.

  • arabînin birisi atlı olarak yola çıkar. uzun yol aşılır, arabî bevl etmek için atından iner. bu arada at, ordaki bir bahçenin ağaçlarının yapraklarından yer.
    bunu gören bahçe sahibi öfkelenir ve yerden aldığı taşı ata atar, at ölür.

    öfkesine yenilen arabî de yerden bir taş alır ve o kişiye atar, eceli gelmiş olan adam o taş sebebiyle ölür.
    adamın mirasçıları arabîden davacı olurlar ve kısas isterler.

    durum resullullah'a intikal eder ve hükmetmesi istenir.
    halk, ölen adamın mirasçılarını kısas değil de diyet istemek hususunda ikna etmeye çalışır, ancak başarılı olamazlar.
    kısas yapılmasını yani arabînin öldürülmesine karar verilir.

    ancak arabî der ki:
    - bana 3 gün müsaade edin. geride bıraktığım yetimlerim ve onlar için sakladığım altınlarım var. izin verin gideyim, altınları ve yetimleri birisine emanet edip, geri geleyim der.

    rıza gösterilmez zira adamın geri döneceğinden kimse emin değildir.
    arabî halkın içinde bakınır ve bir sahabeye yönelerek:

    - sen benim yerime vekil olur musun? der.

    bu sahabe ebu zer'dir ve teklifi kabul eder.
    arabî yola çıkar, şayet geri dönmezse öldürülecek olan ebu zer olur.

    aradan 3 gün geçer ve arabî geri gelmez.
    ancak günün tam olarak tamamlanması için akşam olmasını beklerler.
    bu esnada halk ebu zer için hayıflanmaktadır.

    derler ki ebu zer'e:

    - neden bilmediğin bir kimseye vekil oldun?

    cevap verir mübarek:

    - kabul etmeyip, "müslümanlar arasında yardımlaşma kalmamış mı dedirtseydim?" der.

    akşamın son saatlerinde ilerden bir toz bulutu görülür.
    gelen o arabîdir.

    - sadece bir atım vardı. çatlatırcasına koşturdum ve gelirken öldü. geri kalan kısmı yürümek zorunda kaldım, bu yüzden geç kaldım diyerek durumu izah eder.

    bu sefer halk arabîye sorar:

    - gitmiş, ölümden kurtulmuştun. neden geri geldin?
    - geri gelmeyip "müslümanlar arasında ahd e vefa kalmamış mı dedirtseydim?"

    olan biteni izleyen davacılar, elbette ki durumdan etkilenir ve diyete razı gelirler. hatta akabinde diyetten de vazgeçerler.

    ve derler ki:

    - biz onu affetmeyip, müslümanlar arasında mürüvvet kalmamış mı dedirtseydik?

  • bıyığını aldırdığın gün kaşların henüz çıkmamıştır. kaşlarının çıktığı gün ise henüz bıyıklar alınmaya elverişli değildir. böyle bir ömür kımıl kımıl kuaförlere tek tek gide gele geçirirsin.
    (pes edip ikisini de aynı anda aldırmak amacıyla nadasa bırakmaya karar verdiğin an hoşlandığın adam yemeğe davet eder. skerin böyle işi, yoların ha.)

  • bu çıkın dolaşın diyenler herhalde abdde veya bir avrupa ülkesinde yaşadığımızı sanıyor galiba ya da zengin çünkü herkesin gözünde potansiyel bir sapıksın bir selam vermene bakar.