hesabın var mı? giriş yap

  • on yıl önce "tehlikenin farkında mısınız" diyen insanlar şaka yapmıyormuş baya baya nostradamus benzeri şaşmaz kehanetmiş bu . "siyasal islam zincirlerinden serbest kalırsa ortadoğu'ya döneriz, her yanımızda bombalar patlar, pakistan oluruz, afganistan oluruz aman" diye uyarıp durdu yıllarca adamlar . cahilmişiz amk. aptalmışız. güzelim ülkemizi kendi ellerimizle cehenneme çevirdik:(

  • "gerilim filmi projem: kasiyer aldıklarımı okutmayı ben poşetlemeye başlamadan bitiriyor. sıra var. poşetler açılmıyor, yalnız, çaresizim..."

  • merkeze yakın eski ev candır, hayattır.

    20 yılını merkezden uzak lüks evde geçirmiş, son iki yıldır merkezeyakın eski evde yaşıyorum. diyebilirim ki, ne anksiyete, ne kolesterol, ne asosyallik, ne şu ne bu. hepsi uçtu gitti. arabayı nereye park ettiğimi unutuyorum, o denli. eskiden akşama kadar çalışıp gidip yatar, hafta sonları aktivite aktivite diye dolanırmışım. şimdi, işten çıkıyorum gece 2'ye kadar hayat benim. tam 8 saat. iş, uyku, sosyal hayat süreleri eşitlendi diyebilirim. hafta sonu aktivite aktivite diye dolanmıyorum, çünkü doymuş oluyorum. cumartesi güzel bir gece, pazar günü adam gibi evde kendine gelme.

    avm nedir unuttum, o bile yeter.

  • internet geçmişini silmek.

    evi temizlemek.

    telefondaki mesajları silmek.

    vakit kalırsa 1-2 ağaç dikmek.

  • yıl 1924 atatürk türkiyesi, aynı yıl çıkartılan 407 sayılı "çay, fındık ve turunçgil üretimini teşvik kanunu". rize'de çay üretimi ve çay tarımı ile böyle başladı. çok sevdi rizeyi çay yıllarca gelişti, fabrikalar kuruldu, ekmek yedi, çoluğunun çocuğunun karnını doyurdu rizeliler... ve atatürk'e teşekkürünü böyle ediyor.

    ne diyor şair
    fazla geldiyse size hürriyet cumhuriyet
    özlemini çekiyorsanız saltanatın sultanın
    hala önemini anlayamadıysanız millet olmanın
    kul olun ümmet kalın fetvasını bekleyin şeyhülislamın
    unutun tüm dediklerimi
    yıkın heykellerimi

  • kiz arkada$i tillie ziegler'i baltayla dograyarak öldürmek sucundan carptirildigi ölüm cezasi, 6 agustos 1890 tarihinde auburn hapishanesinde yerine getirilmi$tir..

    sabah 6.32'de hücresinden cikarilan ve hapishanenin bodrum katindaki infaz odasina getirilen william kemmler sandalyeye kendisi oturmu$, görevliler tarafindan sandalyenin elektrik ileten aksamlari, ellerine, bacaklarina ve kafasina baglanmi$tir.

    kaynaklara göre hapishane müdürü charles durston "good bye william" dedikten sonra edwin davis 2000 voltluk akimi verecek olan $alteri indirmi$; tekrar kaldirmak icin 17 saniye beklemi$tir..

    akim kesildikten sonra dr. spitzka ve dr. southwick tarafindan yapilan kontrolde william kemmler'in nefes aldigi farkedilmi$, akimin tekrar verilmesi gerektigi ortaya cikmi$tir.. fakat daha ilk denemesinde olan ve eksik taraflari bulunan sandalye, bu kadar kisa sürede ikinci akimi verecek $ekilde tasarlanmami$ durumdaymi$.. sandalyenin tekrar akim verecek duruma gelmesi beklenirken kemmler iyice canlanmi$, elini kolunu oynatir durumda, acilar icinde bagirmaktaymi$..

    elektrik aksami 2000 voltu verebilecek duruma geldiginde, $alter tekrar indirilmi$, bu sefer 90 saniye boyunca kesilmemi$tir.. infazin bitiminde kemmler'in vücudundan dumanlar ciktigi ve infaz odasinin yanik et koktugu gözlemcilerin hatiralarinda kendine önemli bi yer bulmu$..

    bu nedenlerle, aslinda william kemmler elektrikli sandalye test pilotudur ve sandalyede yakilarak cezasi infaz edilen ilk mahkumdur..

    (10 küsür sene önce bitirdigim devlet lisesi ingilizcesiyle cevirdigim olay hakkinda "balta degil lan o ingiliz anahtari, hapisanede degil lunaparkta olmu$ olay ibi$" diyen olursa saygi duyarim ama kin beslemeden de duramam haberiniz olsun)

  • calisilan sirkette verilen 2 gunluk egitimde, egitmenin katilimcilarla tanismasi sirasinda;

    egitmen : evet mahmut bey, sizden baslayalim, bu egitimden ne bekliyorsunuz?
    mahmut : bir an once bitmesini.

    (bkz: true story)

  • prens için talihsiz bi' karşılaşma olduğuna işarettir.
    düşünsene prenssin tatilde bizimle karşılaşıyorsun.