hesabın var mı? giriş yap

  • 2.5 yılda açık cezaevine alınmış. nasıl bir adalet mekanizmamız var, nasıl bir infaz yapımız var anlamakta zorlanıyorum. adam katil arkadaşlar. alkollü araç kullanıyor, önüne 3 kişi atlıyor da frene asılamıyor değil.

    konuyu unutmuş olabilirsiniz; hatırlamak istiyorum. 1. alkollü araç kullanma var. 2. aşırı hız var. 3. olay yerinden kaçma var. 4. suçu başkasının üzerine atmak ve yalan beyanda bulunmak var.

    lan bu adamı nasıl savunabiliyorsunuz siz? değil edebiyatını sevmek, anası babası olsan savunamazsınız, katil amk adam katil.

  • başlığın tam hali. `elini uzatan öğretmene haddini bil diyerek sınıftan kovan kaymakam` olacaktı ama malum karakter sınırı.

    --- spoiler ---

    artvin’in kemalpaşa ilçesinde okul ziyaretlerinde bulunan kaymakam m. faruk saygın, kemalpaşa çok programlı anadolu lisesi’nde (çpal) girdiği sınıfta kendisine "hoş geldiniz" diyen ve elini uzatan öğretmeni "haddini bil, sınıftan çık dışarıya bekle" diyerek sınıftan kovdu.

    --- spoiler ---
    kaynak

    bu nasıl bir terbiyesizliktir? bu kaymakam hakkında acilen soruşturma açılmalı ve görevinden azledilmelidir. makam mevki sahibi olan kendini allah sanıyor memlekette.

    (bkz: mehmet faruk saygın)

    edit: buraya da, kendisine yer vermek isteyen öğretmene "öğretmenlik en üst makamdır." diyip dersi ayakta dinleyen mustafa kemal atatürk fotoğrafı gelsin. hepinizi üst üste toplasak atamın tırnağı etmezsiniz.

  • vampirlerin yakaları kolalı ceket giyip dağın başına yaptırdıkları şatolarda oturduğu, arada efendi gibi inip yakalayabildiklerini emdikleri, aşk meşk işlerine bulaşmaktan imtina ettikleri efsane dönem.

    beyoğlu'na takım elbisesiz girilemeyen döneme rastlar.

  • tek başına tüm siyasilerden daha fazla faydası olmuştur. ilk günden beri doğru soruları sordu. tüm türkiyenin güvenilecek tek adres olarak gösterdiği bir kuruluşun sizin gibilerin bu kadar zoruna gitmesi bile ne kadar doğru işler yaptığının ispatıdır.

    edit: bir çaylak kardeşimizin tespitini de ekliyorum.

    “80 metrekupluk tırlar yaklaşık 100-120 bin su alabilir (500 ml lik) . 1350 sayısı, komedi.”

  • üstteki deli ne anlatıyorsun anasını satayım. ezan kaldırılsın dedik sanki. yüzyıllardır bayram oluyor bu memlekette ben bir kere bile duymadım bayram öncesi sabah 4te sela okunup üstüne 2 tur tekbir getirildiğini. update mi geldi dine? işiniz gücünüz mağduriyet amk.

  • burun kenarından dudağa inen sulcusların yaşa bağlı olarak derinleşmesiyle ortaya çıkan yaşlı görünümün çapraz bağlı hyalüronik asit ile doldurulmasıyla sulcus derinliğinin ortadan kaldırılarak daha genç görünüm kazanmanıza sebep olan dolgu işlemi.

    yaşlılığın ilk belirtileri derin kırışıklıklardan da önce yanak fat padlerin aşağı doğru sarkmasıyla gerginliğini kaybetmiş bir yüz, sarkık bir deri, derinleşmiş bir nazolabial sulcustur. genç bir yüz için ilk toparlanması gereken kısımlardan biri derin fat padler ve nazolabial sulcuslardır.

    hekimin tekniğine göre iğne ucuyla ya da kanülle uygulanabilir. en güvenli uygulama yöntemi kanül uygulamasıdır. ortalama 22g-25g kalınlığında 5 cm uzunluğunda ucu künt kanüllerle dudak alt dış hizasından açılan delikten kanülle girilerek hat boyunca kademeli olarak verilerek uygulanır.

    nazolabial dolgu uygulanırken eğer ihtiyaç varsa marionette çizgileri (çin bıyıkları) de doldurularak kaybedilir. marionette çizgileri dudak dış uç kenarları altında oluşan çizgilerdir.

    kanül uygulaması son derece ağrısızdır. kanülün cilt altında ilerlemesi ağrı hissiyatı oluşturmaz. ucu künt olduğu için dokular arasında ilerlerken damarları ve sinirleri yaralama riski minimuma iner.

    bu işlemleri mutlala hekim kişilere uygulatmanız lazım. komplike işlemlerdir. uygulayan kişinin yüz anatomisine hakim olması gerekir. aksi taktirde arter içine uygulama yapılması kötü sonuçlar doğurur.

    zaman zaman eklemelerde bulunacağım.

  • takıntıları da son derece ilginç;
    örneğin hiç banyo yapamadan geçirdiği 20-30 günlük bir okyanusötesi yolculuk sonunda, temizlik hastalığına yakalanıyor, bir kurulandığı havluya bir daha deyemiyor.

    sonra, herhangi birşeyi 3 ve 3'ün katları şeklinde yapıyor; kitleme mi yapacak, üç defa kitliyor işte.

    yediği yemeklerin kübik hesaplarını yapıyor, gibi birsürü şizofrenik tavır içerisine giriyor, çıkıyor.

    başladığı işi bitirme takıntısı da var; lisedeyken realist bir yazarın eserine başlıyor, yazarın 100 ciltlik eseri var, genç nikola bitirmek zorunda kalıyor, bitirince de "bir daha asla" diyor sadece, işte türkçemize bu deyim de buradan geçmiştir, tesla'nın bir cilvesi daha işte.

  • nasıl çıldırmış bir ülke olduysak gülmek yerine eleştirmeye çalışıyoruz. biraz rahat olun yahu.
    son zamanlarda gördüğüm en iyi şaka. hazırlayanı tebrik etmek lazım.