ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
7 yaşındaki çocuğun günlüğü
-
////////////////////////////////////////////////////////////
\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
///////////////////////////////////////////////////////////
\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\\
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
//////////////////////////////////////////////////////////
şeklinde olması muhtemel günlük.
(bkz: ilköğretim 1inci sınıf öğrencisi)
evil dead 2
-
serinin en melez bölümü. oldukça renkli, yer yer ürkütücü, sıklıkla eğlenceli. gönüllerin kahramanı ash, absürd sonda da görüldüğü üzere seçilmiş insan esprisinin bahtsız bedevisi rolünde*. korku filmleri serilerinin bence en kült yapımı olan evil dead serisi, bu filmle yapmak istediğini gerçek anlamda açıklıyor. zira her ne olursa olsun birinci film bünyelerde, izlediğimiz o yaşlarda çocuk olduğumuz için garip psikolojik tahribatlar yapmıştı. bu filmle sam raimi, absürdlüğün ve mizahın da devreye girmesiyle bizi rahatlatıyor ve o çocukluk (en azından benim) travmamızı biraz tedavi ediyor. ama tamamı ile değil.
exxen
-
(bkz: sixxen izlemem)
resim öğretmeni
-
resmin nasıl yapılacağını anlatmayan öğretmenlerdir. şunu çiz derler, bayramda yaptıklarımızı resmedin derler. ama nasıl? sulu boya nasıl kullanılır, yağlı boya nasıl kullanılır, pastel boya nasıl kullanılır. çalakalem yapar herkes.
bugün fark ettim ki suluboya yaparken suya çok az daldıracaksın, boyadan çok alacaksın. halbuki okulda tam tersini yapar öğrenciler ve iğrenç resimler ortaya çıkar.
ortaokulda bir resim yapmıştım, öğretmen bu insanlar havada mı demişti. sadece eleştirmeye yararlar. acaba bu ülkeden niye ressam çıkmıyor diye hiç düşünüyorlar mı?
erkek doğurmak marifet ister
-
kendi annesi ve babasını marifetsiz olduğunu kabul eden kaynana sözü.
tinder
-
aylardır aktif olarak kullanıyorum ama bir kişiyle bile eşleşemedim. artık görüşme sohbet olaylarını geçtim eşleşince nasıl bir program arayüzü falan çıkıyor onu görsem yetecek.
31 mart 2015 lihtenştayn san marino maçı
-
tek bir stadyuma iki ülkenin tüm vatandaşlarının sığacağı karşılaşmadır
arda turan
-
barcelona' nın yeni xavi' si olmak yerine, türkiye' nin yeni emre belözoğlu' su olmayı tercih eden göbekli reklam yıldızı.
kardeşlere yapılmış anlamsız eziyetler
-
bana gücü yetmediğinde, oyuncak ayımı saklayıp;
- şu an ne kadar açtır, ıslak da üstelik, balkona mı sakladım acaba bu soğukta, yazık çok üşüyor olmalı diye diye kafayı kırmamı sağlaması gibi olabilir.
ne çok ağlardım, ne çok gülerdi.. ne çok anlamsızdık
4 mart 2020 tbmm'de kavga çıkması
-
içeri bir tane wuhanlı atıp kapıları kapatıcan. millete faydası sıfır hepsinin, üzerine bir ton maaş alıyorlar.
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
-
deniz kenarında tatil yapma, deniz manzarasına bakma veya denize bakıp huzur bulma fikrinin son birkaç yüzyılda çıkmış olması.
edit: birileri deniz-nehir farkını bilmeden kendince ayar vermeye çalışmış. bu yazıda nehirlerden değil denizden bahsediyor. nehirler tarih boyunca tarımsal sulamada kullanıldığı ve içme suyu sağladığı için için zaten kutsal bir yere sahipti. denizlerle nehirler aynı şey değil. daha en basit coğrafya bilmeden ve okuduğunuzu anlamadan başkalarına ayar vermeye çalışmayın.
100-150 yıl öncesine kadar yazılmış neredeyse hiçbir eserde ve anlatılmış hiçbir hikayede denizden "huzur veren" bir şey olarak bahsedilmez ve deniz manzarası neredeyse hiç övülmez. genelde insanlar için deniz 2 anlam ifade etmiştir. ya ticaret ürünlerinin ve su ürünü yiyeceklerin geldiği bir kaynak ya da düşman askerlerin, işgalcilerin, korsanların, sellerin ve tsunamilerin geldiği felaketler kaynağı.
tarih boyunca insanlar denizi iyilik veya kötülüklerin geldiği tanrısal bir kaynak olarak görmüşler ama hiçbir zaman huzur veren bir manzara veya tatil yapılacak bir şey olarak görmemişler. aynı zamanda deniz kenarındaki araziler tuzlu olduğu için fazla verim vermediğinden köylüler deniz kenarında yaşamayı tercih etmemişler. tarih boyunca krallar ve padişahlar sevmedikleri şahısları ceza olarak hep deniz kenarlarına veya adalara sürgün etmişler.
mesela robinson crusoe ıssız adaya düştüğünde hikaye boyunca hiç deniz manzarasına hayranlıkla bakıp huzur bulmaz. 2 yıl okul tatili kitabında çocuklar hiçbir zaman deniz manzarasının güzelliğinden bahsetmez. ıssız adalarda geçen hikayelerde bile deniz ya felaket kaynağı ya da kurtuluşun geldiği yerdir ama hiçbir zaman manzarasına bakılıp da huzur duyulan bir şey değildir. eski mısır yazıtlarında nil nehrinden bir bereket kaynağı olarak bahsedilir ama akdeniz'den hiç övgüyle bahsedilmez. antik yunan yazılarında dağlar taşlar bile övülür ama denizin verdiği huzurdan hiç bahsedilmez. eski şiirlerde, ilahilerde ve kutsal metinlerde hiç denizin huzur verdiğinden bahsedilmez.
1800'lerden sonra avrupa ve amerika'da zengin kesim deniz kenarlarında arazi satın alıp buralara yazlık villalar ve tatil köyleri kurmaya başlayınca deniz manzaraları kıymete binmeye başlamış. eğlence için plaja gitme kavramı da bundan sonra başlayan bir şey.
kaynak soran olmus.
https://www.smithsonianmag.com/…al-place-180959538/
https://www.washingtonpost.com/…going-to-the-beach/
https://dailyhistory.org/…ory_of_going_to_the_beach
https://www.theatlantic.com/…r-of-the-beach/279175/
herkesin oruçlu olduğu ofiste yemek yiyen tip
-
dünya'nın kendi etrafında döndüğünü düşünen saygısız bir dinliye dert olmuştur.
ateist olmasına rağmen ahlaklı olan insan
-
ancak bir ahlaksiza anormal gelir.