hesabın var mı? giriş yap

  • güzel kız: pardon mehmet akif mahallesi nerde acaba?
    erkek: şimdi şu okulu biraz geçin, sağa dönün, bir beş dakika ile..(kız keser)
    güzel kız: ayy çok şeker yaa gerçekten bunun olabileceğine inandın mı?
    erkek: neyin?
    kız: sana adres sorabileceğime...
    erkek: anlamadım?
    kız: of ya sana adres sorar mıyım ben gerizekaaalı
    erkek: kendinde misin sen?
    kız: üff sanane be salak.

    sonuç olarak yine erkeğin mallığına çıkan bir amaçtır.

  • bu devleti yönetenlerin ayıbı. guvenilirliklerini kaybetmeleri muhalefetin suçu degil. tüik in enflasyon oranı işsizlik aciklamalari malum covid döneminde açıklanan sayılar malum. bunun gibi birçok örnek varken kimse neden inanmıyor diyemezsin
    ayrıca devlet değil akp nin açıklamaları olacak.

  • tüm içtenliğimle söylüyorum, keşke ben olsam dediğim erkektir. ,

    hayatım boyunca hep ilk olan erkektim ben. bu ne demek biliyor musunuz? pantolonlar aşınana kadar sürtünmek demek. imkansız hesaplar ödeyerek "zamana ihtiyacım var." lafını duyup tavana bakarak uyuyakalmak demek. hep ertelenmek demek, hevesi kursağında bırakılmak demek. ve hepsinden önemlisi müzakere etmek demek.

    o yatağa girdin mi müzakere edeceksin arkadaş. bu topraklar kolay kazanılmadı. elin bele değmesinin bile şanlı galibiyet olarak addedildiği nice geceler yaşandı o er meydanında. sütyeninin kopçasını açtığımda gözleri yuvalarından fırlayan sevgilim oldu benim. birini elimle yerine taktım. iç çamaşırına dokunduğumda "hayatımda bu kadar kirlenmiş hissetmedim" cevabını aldım. yılmadım, müzakereci tutumumu korudum. "sadece uyuyalım hiçbir şey yapmayalım" dedim ve sadece uyudum. yaz sıcağında kışlık eşofmanlarla girdim yatağa, isilik oldum. yeri geldi ayaklarımız birbirine değsin diye mücadele verdim.

    sonra vay efendim neymiş ikinci olunca rererö. oglum mal mısınız lan?

  • insanları gözünde fazla büyütmek.
    onlar zaten kendilerini o kadar büyük görüyorlar ki, bir de sen büyütünce, karşında tanrı pozisyonunda seni yargılayan biri oluveriyor.
    "hele bi' otur soluklan yeğenim" jokerinizi elinizden hiç bırakmayın.

  • kızların çoğunlukta olduğu bir grupsa vay halinize dedirten durumdur... örnek vermek gerekirsek:

    erkekler:
    +beyler bugün hocanın verdiği makale neydi?
    - x makalesi
    +eyv.

    kızlar:
    +kızlar bugün hocanın verdiği makale neydi?
    -x makalesi
    +çok sağol canım (kalpler, öpücükler falan)
    -önemli değil bitanem benim (kalpler, öpücükler falan)
    +(farklı farklı kalpler öpücükler)
    -(dahada farklı farklı kalpler öpücükler)

    diye devam eder...

  • toplumda gelişmemiş sinema kültürü yeteri kadar eleştiri üretmediği için filmlerde her zaman aynı kalitesizlikte kalıyor,temel sorun budur.

    ayrıca farklı film türlerine yatırım yok, garanti para peşinde koşan yapımcılar kalitesiz saçma romantik komedi ve komedi gibi filmlerden başka filmlere para yatırmıyor. polisiye, suç,gerilim,gizem,bilim kurgu ya da tarihsel filmleri hakkıyla çekebilecek yetenekli yönetmen de zaten yok.

    hem işi yaparken öğrenenler olsun hem de okullardan gelip yönetmen olmaya çalışanlar olsun yeteri kadar genel kültür ve sinema bilgisine sahip değiller.

    hem yeterince eleştirilmeyen hem de eleştirilince "emek verdik ama biz" biçiminde savunulan filmlerde film kötü olsa da "ekmek parası be abi" biçiminde verile tepkiler bile görülebiliyor. verilen emeğin kalite yaratmaması, ülkenin kültürünün yansımaları ve gelişmemiş eleştiri yeteneği sadece sinemada değil her alanda mevcut.

  • olaylar hakkında haberi olmayanlar için kısa bir özet geçeyim.

    playstation store çok uzun zamandan beri fırsatlar isminde bir bölüme sahipti. burada indirimli oyunlar yer alıyordu. mart ayının başında dünyada sadece türkiye ps store'da bu bölüm kaldırıldı. dünyanın geri kalanında da koronavirüs ile mücadele kapsamında çok iyi indirimlerin yer aldığı march madness(mart indirimi) kampanyası uygulanmaya başladı.

    bu indirimin sadece türkiye'de olmaması üzerine playstation sahipleri tepki gösterdi. bunun üzerine playstation türkiye bu durumun kendi ellerinde olmadığını ve ingiltere playstation merkezine bağlı olarak çalıştıklarını söyledi. bu fikri oyunculara empoze edebilmek için mamaladıkları pintipanda gibi yayıncılar da sabah akşam bu durumun ingiltere ps store dan kaynaklandığını belirttiler.

    bunun üzerine ingiliz ps store a bu durum hakkında tepki e-postaları atıldı. ingiliz ps store verdiği cevapta türkiye playstation store hakkında indirim olup olmaması kararını kendilerinin vermediklerini, bu kararı alan mercinin türkiye playstation store olduğunu belirtti. bu bilgiler sonucunda türkiye playstation store'un alenen yalan söylediği ortaya çıktı.

    bu kararın alınmasının ardında şöyle fikirler yatıyor. insanlar sokağa çıkmadıkları için daha fazla oyun alacaklar. fırsatlar kategorisi kaldırılarak türkiye'de yaşayan insanların dışarı çıkamama durumları suistimal ediliyor ve böylece daha fazla kâr elde edeceklerini umuyorlar. ayrıca kutulu oyun satışlarında daha önceden usülsüzlükler yaptığı ve ceza aldığı ortaya çıkan aral ithalat ile gizli bir anlaşma içerisinde olabilecekleri düşünülüyor.

    her halükarda türkiye playstation store, türk insanını kandırmak ve suistimal etmek için elinden geleni yapmıştır.

  • kıyametle ölmeyi hayal ediyorum ben. son nefesimi verir vermez kıyamet kopsun istiyorum. ben gittikten sonra herkes çok eğlenecek diye korkuyorum çünkü, partiyi kaçıracakmışım gibime geliyor.