hesabın var mı? giriş yap

  • açılın beyler yeni interstellar izledim. ama öncelikle uzayda korumasız, başlıksız, üstten tişört alttan kaprili insana ne olur onu açıklayayım.

    soruları alabilirim:

    1- hocam kurtulur muyuz?

    kurtulamazsınız güzel kardeşim. tahmini olarak 9 ila 11 saniye bilinciniz açık kalır. hemen sonrasında hızlı bir felç ardından kasılmalar sonrasında tekrar felç durumu ortaya çıkar. bu arada dokularda hızla su buharı oluşmaya ve vücudunuz şişmeye başlar. kalp hızı hemen yükselir sonra yine aynı hızla düşer. atar damarlardaki kan basıncı 30 ila 60 saniye içinde çakılır, toplar damarlardaki basınç yoğun gaz ve su buharı nedeniyle artar.bir dakika içinde bu iki sistem arasında basınç eşitlenir, dolaşım durur. akciğerlerden ve hava yollarından yoğun bir gaz ve buhar çıkışı olur. bu yoğun buhar çıkışı ağzı ve burnu dondurur.

    yapılan hayvan deneyleri kalbin ilk dakikada fibrile olduğunu ve sadece 90 saniye içerisinde müdahale olursa allahın inayeti ve yardımıyla geri dönebileceğini, bir kere durduktan sonra da ölümün kaçınılmaz olduğunu göstermiştir.

    yani uzayda dolaşmaya çıktığınızda yanınıza bere ve gocuk almazsanız sizin 5-10, sizi kurtarmaya çalışanların da 60 ila 90 saniyesi var.

    2- hocam diyorlar ki uzayda kanımız damarlarımızda kaynamaya başlarmış. bu doğru mudur bu durumda orucu kaza etmek gerekir mi?

    hayır bu yanlıştır. tipik kan basıncı 120-75'tir. 75 mm basınçta suyun kaynama derecesi 46'dır. vücut sıcaklığı 37 derecedir. kan damarlarındaki elastik basınç buna izin vermeyecektir. yani kazaya gerek yoktur.

    3- hocam uzay soğuk diyorlar. uzayda donar mıyız? bu durumda abdestimizi mesh üzerinden alabilir miyiz?

    hayır uzayda sıcaklık kavramı yoktur. uzay sıcak yada soğuk değildir. uzayda astronotların giydiği beyaz gocuklardan giymezseniz deriniz su buharlaştığı için soğuyacaktır ama donma diye bir şey inşallah olmayacaktır.

    4- peki hocam uzayda ölürsek cesedimize ne olur? bulunup gömülmesi icap eder mi?

    mevcut sıvının buharlaşmasından dolayı ceset bir nevi mumyalanmaya başlar. aerobik bakteriler kısa sürede ölür. anaerobik bakteriler ise oksijene ihtiyaç duymadıkları için vücudun göz ve testis gibi yumuşak bölgelerinde kısa süre de olsa yaşamaya devam ederler. en sonunda vücut sıvısız bir kaya parçası halini alır ki o saatten sonra gömülmesi icap etmez.

  • içindeki ofislerin 2-3 milyonlara satıldığı acayip yer.

    üstelik 500 metre kare falan dedikleri bi ofise gittim geçen. sahipleri de 500 metre kare diye bayılmış 2 milyonu.

    bi girdim içeri lazer metre ile ölçtük. 200 den az içerisi. brüt hesap 500 diye almışlar. ofisleri kabadan teslim ettikleri için ince işini alırken tabi adam senden 400-500 metrelik istekte bulunuyor ama içerisi 200.

  • şu tweette görülen ibretlik ayardır. demirtaş'ı melek gibi gösterenlere de kapak olmuştur ayrıca.

    debe: artık bi gelenek oldu en begenilenlere girdikten sonra gezi parkında ölen kardeşlerimizi anmak. doğrudur onları da unutmamak lazım ama algı operasyonlarıyla unutturulmaya çalışılan şemdin sakık'ın bir grup pkk'lıyla tezkeresini alıp evine dönen mehmetçikleri kurşuna dizmesi, dağlıca ve aktütün katliamı gibi bu eli kanlı örgütün yaptığı katliamları da unutmayalım. nitekim gidişat unutturulmaya çalışıldığı yönünde.

  • silah dağıtımı (g3 ve kasatura) yapılmıştır. biraz saf bir çocuk olan kemal' in kasaturası çaktırmadan alınıp saklanmıştır. kasaturanın yokluğunu farkeden kemal, etrafındakilere sormuş ama cevap alamamıştır.
    kemal: (haykırarak) gomtanım! kılıncımı çalmışlar!
    biz: puahaha.
    uzman çavuş: gülmeyin lan ibneler, kim aldı senin kılıncını?
    kemal: bilmiyom gomtanım.
    uzman çavuş: verin lan adamın kılıncını!

  • su an karim los angeles - istanbul ucaginda.
    malezyadaki olayin oldugu gun bu basligi gorunce bir an kalbim hizlandi bir dusuncesiz yuzunden.

    sozlugu hic ilgilendirmeyen ucustur. atin luzumsuz adamlari buradan ya.

  • kalkış için taxiwaye girmişken kanat üstü çıkışın yanında oturan adamın acil çıkış kapısını sökmesi, kapıyla ne yapacağını şaşırıp kucağına alması, pilotun koşarak kabine gelip "naaptını yav" diye sorması, yolcunun "üstünde çekiniz yazıyordu, ben de çektim" demesi, bunun üzerine pilotun kıpkırmızı olup "bilmediğin boku niye elliyorsun" diye hönkürmesi. sonra park yerine geri dönülmesi, teknik ekibin gelip kapıyı geri yerine takması, 2 saat rötar vesaire. ondan sonra da vay efendim niye rötar yaptınız bilmem ne.

  • "erkeğin kavgada sevgilisine attığı mesaj, içinden gelenlerdir. ama kızın attğı mesaj, 4-5 kişilik arkadaş grubunun içinden gelendir."