hesabın var mı? giriş yap

  • ''neden hayatında biri yok diye soranlara:
    hani bazen durakta belli bir otobüsü beklersiniz ya;
    on dakika, on beş dakika, yirmi dakika beklersiniz gelmez.
    bu arada başka alternatifler de geçer ama binmezsiniz.
    ne de olsa “beklemişsinizdir o kadar”, boşa gitsin istemezsiniz.
    sormayın artık bana!
    herhangi biriyle değil, beklediğime “değecek” olanla devam etmeliyim bu yola!..
    durakta yaşlanmak olsa da işin ucunda..'' *

    siz yine de beklemeyin.

  • kazandığı parayı harcaması bile ukalalık olarak görüldüğüne göre, bu ülkenin kadına bakış açısında kat etmesi gereken daha çooook yol var azizim.

  • civa birikintisi yüzünden balık yemiyorum. 45 günde ağır antibiyotikler ve hormonlar ile yetiştirilen tavuklarıda yemiyorum.
    sebzeler zaten ithal ve genetiği ile oynandığı için eve bile sokmuyorum. meyvelerde bilmem ne sineğinin lavraları varmış rusya falan geri göndermiş. salam ve sucuklar hep hileli. zeytin yağlarında zeytin yok. unlu ürünler bol glutenli. tatlılar bildiğiniz glikoz şurubu.
    o yüzden elime mızrak ve ok alıp vahşi doğada serengeti de avlanıyorum. size de tavsiye ederim. yalnız ok olarak tatar yayı kullanın kısa mesafede çok etkili.

  • (bkz: mcdonaldization) sonuçlarından biridir. kapitalist abiler , şirket kartelleri ve özellikle dünyayı yöneten bankerler sayesinde bütün ülkelerin geleceği son noktadır. büyük bir çoğunluk her zaman asgari ücretle çalıştırılır.
    bu abiler için zaten gini coefficient pek önemli bir şey değildir. (bkz: gini katsayısı) 700-900tl asgari ücret alanların zaten fazla kültürel aktiviteleri de olamayacağı için sistemi eleştiremezler. böylece :

    * zengin daha zengin olarak istediği politikacıyı başa getirir.
    * politikacılar koyunları güder ve oyları toplar.
    * zengin abiler ve politikacılar mutlu mesut yaşarlar.
    * asgari ücret alanlar da sistem ve din kölesi olup çükleriyle oynarlar. çoğalırlar. öbür tarafta kendilerine vaat edilenlerin hayaliyle yaşarlar ve mutlu olurlar.

    kurtar bizi (bkz: bombacı mülayim)

  • aralarında olmaktan mutluluk duyduğum insanlar; vesikalık fotoğrafa bile tahammülüm yok, gerektiğinde yıllar önce mecburen çektirdiğim bir fotoğrafı yeniden tabettiriyorum.

  • budizm ekolleriyle kıyaslandığında, bu ekoller ile zen arasında en önemli farklar şunlardır:
    1- zen, aydınlanma deneyimine en çok öncelik veren yoldur.
    2- zen öğretisine göre, aydınlanmaya ulaşma yolunda dinsel ayinler yapmak hiçbir yarar sağlamaz.
    3- zen öğretisine göre, aydınlanmaya ulaşma yolunda, herhangi bir öğretinin salt teorik düzeyde öğrenilmesi yarar sağlamaz. zen öğretisinde, nefiste uygulanmamış, şuurda iz bırakmamış teorik bilgiye bilgi denmez. yani teorik bilgi, ruhta iz bıraktığı takdirde gerçek bir bilgi olur.

    zen'in karakteristik özellikleri kısaca şu dört prensipte özetlenir:
    1- kutsal metinlerin dogmatizmi dışında özel bir aktarım;
    2- sözcüklere bağımlı kalmama;
    3- insanın kendi ruhuna doğru, doğrudan yönelmesi;
    4- insanın kendi doğasını, özvarlığını gözlemlemesi (kontamplasyon) ve buddha (müteal realite) halini gerçekleştirmesi.