ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hasankeyf yeni yüzüyle misafirlerini bekliyor
-
hasankeyf yeni yüzüyle misafirlerini mi bekliyor!!??
ya insan şu haberi yaparken biraz utanır be!
ne yüzsüz, ne arsız, ne ar damarı çatlamış insanlarsınız...
güzelim hasankeyfi yok ettiniz bir de yeni yüzü mü diyorsunuz?
şeytansınız şeytan!
13 haziran 2015 domino's pizza rezaleti
-
valla ben beğendim bu rezaleti. adam çok güzel bir şekilde rezalet olduğunu kanıtlamış tartışmaya gerek kalmayacak şekilde. on numara beş yıldız bir rezalet. epeydir böyle bir rezalete hasret kalmıştım doğrusu. şimdi dominos pizza düşünsün. tüm sözlükçülere beleş pizza yollamadan bu iş çözülmez.
rezalettir.
böyle mi olacaktı
-
bu dizi, şu an yayında olan bütün dizilerin nüvesi gibidir. olası ve izlediğiniz senaryoların hepsini bu dizi içinde bulabilirsiniz.
türkiye diziciliğinin ana özelliklerinden biri; ana karakterlerin yaşamda sert-keskin diye nitelendirdiğimiz deneyimleri ard arda yaşamasıdır. insanlar bir yıl içinde 1 kan kanseri, 2 major depresyon atağı, 3 hafıza kaybı, 4 çocuk kaçırma, 5 trafik kazası, 6 silahlı yaralanma, 7 enfarktüs geçirir ama bana mısın demez. bütün bunlar olurken evlenirler, yeni doğacaklara gebe kalırlar, evlerine yeni mobilya alırlar. ne olursun olsun orada hayat her zamanki gibi devam eder.
böyle mi olacaktı bunun önünü açmış ve bu vizyonu yerleştirmiş olan dizidir. bu dizide oynayan istisnasız her kadın karakter bir kez olsun tecavüze uğramış, bundan dolayı şantaj görmüş, çocuklarıyla birlikte bir kez olsun junkie olmuş, eşleri kaçırılmış, anneleri yanarak ölmüştür. sevgililerden biri yarışçı olduğundan trafik kazalarının haddi hesabı yoktur. sakatlanma ve sonra hayata tekrar bağlanma ilk kez bu diziyle devreye sokulmuştur.
çok sempati beslerdik bu diziye. en son cast torunlar üstünden dönüyordu. bir nesil büyüttü böyle mi olacaktı kendi içinde, hepsini de feleğin çemberinden geçirdi durdu.
havalimanı taksicilerinin aç geziyoruz beyanı
-
atatürk havalimanı saldırısından sonra müşteri seçip 400-500 tl fiyat çekerken bu günlerinizi düşünecektiniz.
daha beter olun.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
nihat hatipoğlu ramazan ayında 600 bin kazanıyor, diğer 11 ay yatıyor ise 11 ayın sultanı nihat hatipoğlu'dur.
15 temmuz 2016 darbesine tiyatro diyen insan
-
bu saçmalığa tiyatro bile denmez aslında. okuyun da aydınlanın bari:
1-darbeyi siyasal islamcı bir grup, illegal bir tarikat yapılanması gerçekleştirdi. bu özelliğiyle darbenin belirleyici yanı, şeriatçı karakteriydi. bu anlamda 15 temmuz, aydınlanma, laiklik ve demokrasi karşıtıydı. böylece, bir yan sonuç olarak sadece kemalistlerin darbeci olduğu şeklindeki gerici-liberal ezber de yıkılmıştı.
2-darbe, akp’nin yaratmaya çalıştığı efsanenin tersine, sokağa çıkan ve sayıları 10-15 bin kişiyi geçmeyen siviller tarafından değil, cumhuriyetçi ve yurtsever askerler / subaylar tarafından bastırıldı. yüksek ateş yeteneğine sahip askerleri bir avuç silahsız sivilin durdurması mümkün değildi. kaldı ki, gazete ve televizyonlarda yayınlanan tankların üzerine çıkmış yurttaş görüntüleri darbe bastırıldıktan sonra, gece 24.00-02.00 saatleri arasında sokağa çıkan insanlardı. o tanklar ise darbeyi bastırmak üzere gelen zırhlı birliklere aitti.
3-erdoğan-akp yönetimi, darbenin bastırılmasını siyasal bir fırsata çevirerek –erdoğan ‘allah’ın lütfu’ demişti- 20 temmuz’da olağanüstü hal (ohal) ilan etti ve kendi darbesini yaptı. demokratik hak ve özgürlükler askıya alındı. adım adım cumhuriyetin kurumlarının tasfiyesine gidildi
4-türkiye, fiilen başkanlık rejimine geçirildi. ardından 16 nisan 2017’de hileli bir referandumla her darbeden sonra yapıldığı gibi, yeni rejime uygun bir anayasa yapıldı. böylece totaliter bir rejimine geçişin sözde hukuksal zemini yaratıldı. yeni darbe anayasası ile meclis’in yetkileri sembolik hale getirilerek, parlamenter demokrasiye son verildi. tbmm, 1908 hürriyet devrimi ile ikici kez açılan meclis-i mebusan’dan daha geriye savruldu.
5-ülkeyi yüzde 8 ila 12 arasında olduğu tahmin edilen toplumsal desteğe sahip küçük bir şeriatçı azınlık teslim aldı. cumhuriyet’ten geriye kalan her şeyin tasfiyesine girişildi. tsk dağıtıldı. aydınlanmacı ve modernist bir geleneğe sahip olan askeri okullar kapatıldı. laik kurumlar dağıtıldı. devlet, ortaçağ anlayışı ve emevi gericiliğine yaslanan bir ideolojik anlayışla yeniden yapılandırılmak istendi. ancak başarılı olunamadı, ülke hala içinde yaşadığımız yeni bir krize sürüklendi.
debe editi: okuyan, beğenen, favlayan herkese çok teşekkür ederim. bu kadar dikkat çekince kaynak belirtme ihtiyacı duydum, bu saptamalar merdan yanardağ'a ait: kaynak
sakız
-
- “dubble bubble” dünyadaki ilk balonlu sakızdır. “fleer company” isimli şirketin kurucusu “frank fleer” 1906 yılında “blibber blubber” adını verdiği bir sakız üretmeye çalıştı. ancak ortaya çok yapışkan ve çiğnemeye çok da uygun olmayan bir ürün ortaya çıktı. fleer’da muhasebeci olarak çalışan “walter diemer” boş zamanlarında farklı tariflerle denemeler yapmayı severdi. walter diemer bir gün normal sakız kadar yapışkan olmayan, çiğnemeye uygun ve esneyebilen yapısıyla baloncuklar yapmaya müsait bir formül buldu. ancak ne yazık ki walter diemer bu tarifi kaybetti ve aynı tarifi bulmak için tekrar denemeler yapmaya devam etti. yaklaşık 4 ay sonra kaybettiği tarifi tekrar buldu ve 1928 yılında balonlu sakız ortaya çıktı. ümit verici gözüken bu karışımdan ortaya çıkan sakızı test etmek için yerel bir şekerleme dükkanına 100 adet pazarlardılar. daha ilk günden bütün sakızlar tükendi. daha sonra şirket, sakızı “dubble bubble” olarak pazarlamaya başladı ve satışlar ilk yılda 1,5 milyon doları aştı. birçok kişi sakızın ismini “double” olarak yanlış yazmaktadır. doğrusu: “dubble”. walter diemer, bu yeni sakızı ortaya çıkarırken pembe gıda boyası ellerinde mevcut olan tek renkti. bu yüzden ilk balonlu sakızın rengi de pembeydi. günümüzde de en yaygın balonlu sakız rengi pembedir. ayrıca walter diemer emekli olduktan sonra, bu balonlu sakız tarifini tesadüfen bulduklarını da itiraf etmiştir.
- sakızdan büyük baloncuklar çıkarmanın sırlarından biri, sakızı yavaş üfleyerek şişirmektir.
- dünya çapında her yıl yaklaşık olarak 100.000 ton sakız çiğnenmektedir.
- california’da, yoldan geçenlerin duvara yapıştırdığı sakızlarla kaplı “bubblegum alley” isminde bir sokak var.
- yutulan sakız vücudunuz tarafından sindirilemez ve parçalanamaz. ancak sakızın 7 yıl midenizde kalması gibi bir durum da söz konusu değildir.
- sakız çiğnemenin, stresi azalttığı ve üzerinde çalıştığınız işe daha iyi odaklanmanıza yardımcı olduğu söylenir.
- guinness rekorlar kitabına göre şimdiye kadar sakız şişirilerek yapılmış en büyük balon.
- antik yunanlar bir reçineden yapılmış sakızı çiğneyerek stresten kurtulduklarına inanıyorlardı.
- bir matematikçi, bir zamanlar amerikalıların her gün sakız çiğnemek için harcadıkları enerjinin 10 milyon kişilik bir şehri aydınlatmak için yeterli olduğunu hesapladı.
- saçınıza yapışan sakızın, fıstık ezmesiyle ovalanarak çıkarılabileceği söylenir.
- kuzey amerika’da çocuklar, sakız için her yıl yaklaşık yarım milyar dolar harcıyor.
- bilim insanları isveç’te 9000 yıllık bir sakız buldular.
- insanlar, dünyada sakız çiğneyen tek canlılardır.
- sakız, başlangıçta elle yapılarak üretilmişti. günümüzde ise neredeyse bütün sakızlar makinelerle üretilmektedir.
- birçok diş hekimi, hastalarına şekersiz sakız çiğnemelerini öneriyor.
- sakız çiğnemenin kulakta oluşan basıncı hafifletmeye yardımcı olduğu da söylenir.
kaynakça
https://www.cbc.ca/…even-fun-facts-about-bubble-gum
https://www.uselessdaily.com/…bout-bubble-gum-list/
https://chewsygum.com/…fun-facts-about-chewing-gum/
https://www.slideshare.net/…facts-about-chewing-gum
http://www.chewinggumfacts.com/
https://www.gumball.com/…s/history-of-dubble-bubble
cem yılmaz defne samyeli acun ılıcalı deren talu
-
defne samyeli'nin (46) acun'un (50) kaynanası olması hadisesi. deren talu'nun da (defne samyeli 2.0) üvey babası cem yılmaz (45) oluyor. aile ağacı büyüyor, büyük şehir çalışıyor.
ozan güven'i de alın oyuna. yazık çocuk dışarıda kalmasın.
ulusal kan stoklarımız azaldı
-
kan vermekten kaçmıyoruz, kan vermekten kaçınıyoruz.
medine dilencisine döndü iyice.
(bkz: sultanahmet'te dilenip ayasofya'da sadaka vermek).
giriş katında oturanların asansör ücreti sorunu
-
peki çatı bakım giderlerini de ödemeyin,
giriş katta oturuyorum aydınlatma kullanmıyorum elektrik parasına da ortak değilim, bahçenin bakımı beni ilgilendirmiyor, bahçeye bakmıyorum onu da ödemem, havuza girmiyorum havuzu da ödemem, neyi ödersiniz sevgili ortak yaşamayı bilmeyen bencil hanzolar?
tanım: günümüz bencil şehirli hayatı sorunu, sonra tek katlı müstakil köy evinde oturma hayali kurarlar.