ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
17 temmuz 2020 taksicilerin martıları hedef alması
-
bence bir sonraki hedefleri ayakkabı satıcıları olmalı dediğim canım esnaf çeşidi.
insanlar ayakkabı alıyor onunla yürüyor, nedendir ne yapmak istemektedirler.
yaran inci sözlük entry'leri
-
oruç tutmayan arkadaşımı dövdüler..
olay kız meselesi ama sonuçta arkadaşım oruç tutmuyor.
delirmemek için edinilen basit alışkanlıklar
-
uzun bir süredir yalnız yaşıyorum.
hapşırdıktan sonra, sanki etrafımda birileri varmış da bana "çok yaşa" demişler gibi, "hep beraber" derim.
yalnız şimdi baktım da, bu bildiğin delirmek için yaptığım bir alışkanlık sanırım. evet.
ha bir de şey var bak onu unuttum. canım sıkıldığında ve delirecekmiş gibi olduğumda louis c.k. videoları izliyorum. evet ezberlemiş olabilirim ama daha iyi bir terapi yöntemi bilmiyorum.
türkiye'de kaliteli film yapılamamasının sebepleri
-
talep olmaması şeklinde özetlenebilecek sebepler.
16 ocak 2016 itibariyle maltepe park cinemaximum'da oynayan filmler:
kardeşim benim
bizans oyunları
the good dinosaur
kocan kadar konuş*
alvin ve sincaplar*
delibal
nadide hayat
star wars*
düğün dernek 2*
para kazanmaya çalışan bir ticari işletme bu ve creed ya da the hateful eight gibi şu an gösterimde olan ve aslında popüler sinemaya örnek yabancı filmler bile kendine yer bulamamış bu salonda. sinema salonları çocuklar için animasyon ve cıvık türk filmleriyle dolmuş halde çünkü bunlar gişe yapıyor.
erdoğan'ın tv'de kimsenin karşısına çıkamaması
-
nasıl bir korkaklıktır, nasıl bir ödlekliktir bu karşısında kimse yokken atıp tutuyor ama kimsenin karşısını çıkmaya cesareti yok.
yanlış kişiyle evlenildiğinin anlaşıldığı an
-
eski eşime 35 kere falan şans tanımışımdır. evliliğim bitsin istemedim çünkü. ne kadar sevsem de yanlış insan olduğunu biliyordum ama içimin bu kadar öleceğinden de haberim yoktu...
birlikte yaşadığımız evde misafir gibiydim. asla sınırlarıma saygı göstermedi. oysa ben ona iyi hissettirmek için elimden geleni yaptım. ancak hep daha fazlasını isteyen insanları mutlu edemiyorsunuz.
ha benim eşşekliklerim yok mu? var tabii bi dünya. ama hep alttan aldım. kırgın kalamam ki.
neyse hatırlayıp tekrar yaşamak istemiyorum birçok şeyi... o yüzden es geçeceğim.
direkt uyandığım en büyük anı anlatayım.
aracımızla trafik kazası yaptım, doğal olarak ilk önce arayıp eşime haber verdim. bana sorduğu ilk soru "ne kadar hasar var?" oldu. çünkü her şeyden önce varlığımı önemsizleştirmişti. kalbim büyük kırıldı. (bunu hala affedemedim)
danimarka'da kağıt para kullanımının sonlanması
-
çipli bedenlerden önceki son aşama değildir.
hiçbir içkin değeri olmayan kağıtlara yapay bir değer yükleyip bu değeri milyonlarca kişinin ikna olup güvenip kullanmasını sağlayan, bu kağıtların her birinin değerinin başka kağıtlara ve gerçek metalara göre her gün değişmesini sağlayan bir ekonomik sistemimiz varken işbu değeri sadece manyetik plastiklere işlemek mi inanılmaz geliyor? bana pek gelmiyor. hayırlısı olsun. şimdi gölge ekonomiciler düşünsün.
doğum yapan kadının 57 del acıya dayanabilmesi
-
başka milletten kadınların 10-10.5 del acıyla doğurduğunu sananların ilgisini çekmiş. 57 del acı türk kızlarına özel.
türkiye'de kimseden tepki almayacak tek düşünce
-
sıcaklar değil de, nem çok kötü.
debe edit: sonunda ortak nokta bulundu...
türkler yapınca eğreti duran şeyler
-
yaya şeridinden geçen yolculara önceden yavaşlayarak yol vermek.
bunu kendimden biliyorum, yolcular panik yapıyor. lan bu adam niye şimdi böyle yavaşladı, çevredekiler bir garip bakmaya başlıyor. yolcu sonunda yavaş geçmeye dayanamayıp, hızlı adımlarla geçiyor. ne garip ülkeyiz, dursan sıkıntı durmasan sıkıntı.
salsa kursumuzda erkek açığı var
-
yıl 2004.
yer batı taraflarda bir üniversite.
salsa, chacha, merengue kursu açıldı. gittik kayıt yaptırdık ama kurs açıldıktan sonra ne görelim 30 kız var kursta ve toplam iki erkeğiz yurttan oda arkadaşımla. kızlar bizimle eş olmak için adeta yarışıyor. sırayla bütün kızlara eşlik ediyoruz. her akşam kurs çıkışı yemek ve kahve bahanesi ile kızlar bizi evlerine davet ediyor. bir nevi öldük ve cennete düşmüş hayatı yaşadık 1 hafta boyunca.
daha sonra salsa kursumuzda erkek açığı var afişleri asıldı kampüsün bazı yerlerine. lanet olsun ki asan kişi gidip bir tane de teknik eğitim fakültesinin kantinine asmış.
ertesi gün kursu yıktılar. bildiğin haçlı ordusunun saldırısına uğramış gibiydik. cengizhan'ın ordusu sıraya girmiş kayıt formu dolduruyor.
o günden sonra da her kurs çıkışında halı sahaya gittik. zamanla kız stoğu tükendi. en son kurstan kaydımı sildirdiğim gün 3 tane erkekle ayrı ayrı eşleşmiştim. 30 kız 2 erkek olan kurs 300 spartalı oldu çıktı. daha sonra da sanırım kursun adını değiştirip kardeşler kebap salonu yaptılar.
ileri satranç teknikleri
-
en az 10 yillik satranc tecrubesine sahip profesyonel oyuncularin uyguladigi, siradan oyuncular tarafindan uygulamasi tehlikeli olabilen teknikler butunu.. bilinenleri $unlardir:
sadece sah'iniz kalmi$sa kuytu bir ko$eye saklanin.. vezir ve filleriyle ortalikta fink atan rakip sizi goremeyince "bu yone gitmi$ olmalilar!" deyip tahtanin yanindan gecip gidecektir.. karanlik bastirinca atiniza atlayip kacin..
atatürk'e ingiliz ajanı diyen türk jandarması
-
15 temmuz sonrası darbe bahanesiyle ihraç edilen ve cezaevine atılan hatta işkence yapılan askerler yerine ordu bunlarla dolduruldu. çok şaşırmamak lazım. yakında tsk'dan asker yerine menzilci hacı hoca mezun olursa hele hiç şaşırmayın.
deniz akkaya
-
bunun bir açıklaması vardı hala gülerim:
“recep ivedik internasyonal bir karakter; tüm dünyaya hitap etiyor. bakın kızım fransız kolejine gidiyor, fransız kültüründen ama recep ivedik hastası”
garibim zannediyor ki çocuğu fransızca öğreten özel okula verince çocuk ailenin kültürünü bir anda bırakıp şap edith piaf olacak.
kızın recep ivedik seviyor çünkü annesi sensin.