ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
istemediği zaman sigara içmeyebilen insan
-
olmayı denediğim insan tipi.
kendime söz verdim sadece alkolün yanında içicem şu mereti diye, şimdi adsız alkolikler derneğinden yazıyorum.
m. a. erbil ve ece ronay'ın nişanlısının anlaşması
-
adam canlı yayında milletin ağzına 35 cm'lik büfe tipi salamı iteleyerek soktu, böyle konularda hayatta sırtı yere gelmez.
doktorların ve tıp öğrencilerinin espri anlayışı
-
- doktor nereye gidiyoruz böyle sedyeyle falan?
- morga
- e ben daha ölmedim ki!?
- biz de daha morga gelmedik zaten.
seni seviyorum'a verilebilecek en acı cevap
-
karşı tarafın sessiz kalmasıdır...
türkçede en kıl olunan ifade
-
(bkz: aynen)
sibel arna
-
zengin bir kişi.
tanım kısmını geçelim, şahsına yönelik eleştirilere gelelim.
15 aylık bir çocuk babası olarak fena hırslandım kendisine.
şimdi güzel kardeşim, bakıcılık, dadılık diye bir kurum var. bu kurum neden vardır, sana çocuğuna bakarken yardımcı olsun, daha da önemlisi sen işindeyken gücündeyken çocuğunla ilgilensin diye vardır.
şimdi işin yok, gücün yok o anda. tatildesin. çocuğunla dilediğince beraber zaman geçirme fırsatın var. zaten çocuklu ailelerde tatil de bu işe yarar. kaçırdığın şeylere yeniden kavuş, çocuğunla daha bir zaman geçir diye.
neyse, benim yazıdan anladığım hanife teyze çocuğunun çorbasını pişiriyor, hanife teyze çocuğunla geziyor, hanife teyze çocuğunla (tam süreyi dolduramasa da) saatlerce oyun oynuyor, sen de bikiniyle güneşleniyorsun. e neden yaptın o çocuğu o zaman? tatilde bile onunla vakit geçirmeyeceksen, onu hanife teyzeye "satacaksan", üstüne hanife teyzeyi de bunun için millete ilan ediyorsan, sen neden o çocuğun annesiyim diye dolaşıyorsun?
bir de milleti "şekerim doğuruyor, doğuruyor bakmıyorlar. saldım bayıra mevlam kayıra diyorlar" diye eleştirirsin. senin bunu yapanlardan banka hesabın dışında neyin eksik? o çocukla tatilde bile hanife teyze ilgileniyorsa sen kimsin?
dardanel ton aşağılayıcı reklam filmi
-
türk yemeklerini değil nusret, czn burak, çirkin bıyıklı pilavcı gibi yemek sektöründeki şov maymunlarını ve bazı sağlıksız beslenme alışkanlıklarımızı iğnelemiştir. güzel reklamdır. her buluttan da nem kapmayıverin.
edit: yine de siz ton balığı yemeyin. taşıdığı civa ve diğer ağır metallerle sağlıklı sandığınız bu yiyecek aslında sizi yavaş yavaş zehirlemekten başka bir sey yapmıyor. ayrıntısı şurada
canınız balık mi çekti? alın bir kilo hamsi, palamut, lüfer. afiyet olsun.
13 temmuz 2014 metallica istanbul konseri
-
konser sırasında bile entry kasıp anı yaşayamayan ergenleri ortaya dökmüş konser.
(bkz: hiyitimin şirkisini dinliyirimm)
adını feriha koydum
-
su altı kamerası falan almışlar herhalde. boşa gitmesin diye her hafta biri denize düşüyor.
söyleyeni entel gösteren kelimeler
-
söyleyeni kelimesinden sonra (bkz: dediğini anlıyor ve yapısal olarak parçalanıyorum) ama şezlong kelimesini hala çözemedim.
edit: başlık yine başa kalmış.
türkiye'de normalleşmiş şerefsizlikler
-
sürekli tekrarlana tekrarlana normalleşmiş şerefsizliklerdir.
mesela, hastanede sıra beklerken sırada olmayan kişinin doktora bir şey sorup çıkıcam diyerek içeri dalması ve muayene olarak sıradakilerin hakkını yemesi.
bir yerlerde işe girmek için torpilin gerekli olması ve artık bu torpillerin saklanmadan uygulanması.
doktor ve hastane personeli yakınları sıra almadan muayene olabilirken normal vatandaşın aylar sonrasına randevu alabiliyor olması.
şeklinde uzayan şerefsizliklerdir.
edit:
programlarda 25 dklık reklam girmek ve reklam bitip program başladıktan 10-15 sn sonra tekrar reklama girmek.
mekana sizden sonra gelen ama kalabalık olan gruba sizden önce yemeklerin servis edilmesi.
kariyer.net'te yapılan başvuruların çoğuna geri dönüş yapılmaması ve koyulan ilanların sadece özgeçmiş havuzu oluşturmak için kullanılması. yapılan başvuruların çoğunluğunun "başvurun iletildi" aşamasında kalması.