hesabın var mı? giriş yap

  • recep tayyip erdoğan 23 mayıs 2014 tarihli ak parti genişletilmiş il başkanları toplantısı’nda "polis eli kolu bağlı mı kalacak, bir şey yapmayacak mı? nasıl sabrediyorlar anlayamıyorum." diyerek vuran ve vuracak polislerin yanında olduğunu bir kez daha gösterdi. resmi bir vur emri de denilebilir.

  • (bkz: 13 mayıs 2014 soma maden ocağı patlaması)

    ne yazık ki oradaydım. bu meslekten birisi olarak, olayın vehametini daha ilk saatlerinde anlamış ve bir entry ile de belirtmiştim istemeden de olsa (bkz: #42724143)

    olayın ertesi gününde bir sivil toplum kuruluşu ile olay yerine vardığımda, yaptığım mesleğin en acı taraflarından birisi yüzüme tokat gibi çarpmıştı. ne de olsa bu işin fıtratında vardı ölüm !

    çok acı bir tablo. bir tarafta aileler, diğer tarafta ambulans sesleri, battaniyeye sarılı yaralılar, ölüler. inşallah bizimkisi değildir diye bakınan eş dost akrabalar.

    düşünün bir kere; battaniyeye sarılı bir madenci, hayatını kaybetmiş. kapkara yüzüne bakıyorsunuz, önce bir umutlanıyorsunuz sizin yakınınız olmadığını anladığınızda. fakat 2-3 saniye süren bir umutlanma bu. madenci yakını bilir ki, içeriden ne kadar uzun süre çıkarılmazsanız, o kadar umut azalır.

    bu umut ve aynı zamanda korku dolu bakışları o insanların yüzünde gördükçe, biraz daha nefret edersiniz mesleğinizden. nasıl da pamuk ipliği ile sarılıdır bu adamların hayatları.

    ama ölmek onların kaderi di mi ?!

  • yemin ediyorum bunu bulduğumdan beri hayatım kolaylaştı.

    dişi ile bırbırbır bişi tartışıyorum misal, hali ile dişi dişi konuşuyor, öle olmaz, bu şöle gelmez derken bakıyorum olacak gibi değil.

    - diyorum ki, 8 numara çok gidiyor, imalat talebini konvansiyonel açmayalım, sadece 8 numara için açalım.
    - iyi de, bütün parçadan 4 tane 8 numara, 4 tane 7 numara kesince kalnanından 2 tane 6 numara, 3 tane 5 numara çıkıyor. büyük parçadan sadece 8 numara kesersek 6 tane 8 numara çıkar, kalanı ziyan olur.
    - e ama 5 numara nerdeyse hiç gitmiyor.
    - olsun, diğer numaralardan çıkarıyor onu mağazalar, tek tük satıyor zaten, artanları da seri sonu deyip maliyetine veriyorlar.
    - e 5 numara hiç üretmesek hiç?
    - birincisi 5 numara isteyen müşteri var, onu terk etmiş oluruz, ikincisi 5 numara yapmazsak 5 numaranın malzemesi zaten ziyan olacak.
    - 5 numaranın malzemesi ile de 8 numara yapalım diyorum işte.
    - miktar olarak aslında 5 tane 8 numara çıkaracak malzemeden şekil nedeni ile 1 tane 8 numara çıkıyor. yazık değil mi?
    - e ama 5 numara zaten satılmıyor, 5 numara yapmak da yazık.
    - 5 numaralar az da olsa satılıyor, kalanlar seri sonu ile en azından malzeme bedelini kurtarıyor. diğer numaralar kadar olmasa da kar bile ettiriyor yani.
    - ama onla da 8 numara yapsak, hemen satılacak, o da kar ettirecek.
    - ettirecek ama ne kadar ettirecek, eksik üretilen 5 tane 5 numaranın açığını kapatmıyor ki.
    - e ama 5 numara satılmıyor diyorum ya.
    - ya bak, mağazalar bunun hesabını yapmışlar zaten, çok üretilen numaradan yapıp ziyan olan malzemenin bedelini tane başına ekleyince tüm fiyatlar yükseliyor, satış adetleri düşüyor, onun yerine ziyansız imalat yapıp düşük adet bedeli ile çok satış yapıp, satılmayan ürünleri seri sonunda maliyetine vermek daha karlı ki mağazalar da bu şekilde istiyor.
    - ama 5 numara artıyor hep.
    - ... ya o diil de, ne dicem, kilo mu aldın sen?
    - neh? kilo mu almışım?! almadım ya? almış mıyım?
    - ya emin olamadım gerçi. biraz almışsın sanki ama, kıyafetten mi yoksa be?
    - kıyafettendir kıyafetten. sanmıyorum aldıımı. almamışımdır.
    - dur bi dik dur bakim, yok ya almamışsın, bana öle gelmiş. bol ya kıyafetin biraz. ondandır.
    - di mi? almamış olmam lazım zaten. dikkat ediyorum.
    - talebi ben konvansiyonel açıyorum.
    - tamam aç sen. ben gelcem şimdi.

    ayna aramaya gider.

  • aslinda her insan bu yanilgiya duser. hatta kendine her seyden bir pay cikarir. bak benim sevdigim resmini facebook profil resmi yapmis, bak bu paylastigi sarki ikimizi anlatiyo vs gibi ama gercekler cok farkli dostum. hic ozlemedi, ozlemiyor ve ozlemeyecek.

    ama belki bi baskasini ozluyodur.. gercekler aci kabullenmeliyim, kabullenmelisin...

  • bu feminist ilkeye halime kökçe, elif çakır gibilerin sarılması caiz değildir. zira sünni fıkhında taciz-tecavüz vakalarında dört şahit olmazsa tecavüz edene tazir cezası uygulanır. kadınların yemini ise muteber kabul edilmez. yani halihazırda sünni fıkhı "kadının beyanı kabul edilmez" derken sünnilerin "kadın beyanı esastır" diye yırtınması komik oluyor.