ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
askerde devam zorunluluğu var mı
-
sana tavsiyem ilk ay kogusta kal, cevre edinince eve cikarsiniz.
çamura düşmüş topu duvara vurarak kurutmak
-
su camurluysa once otlara silip sonra duvara vuran nesildir.
cristiano ronaldo'lu türk telekom reklamı
-
cristiano ronaldo'nun hız kazanmak için türk telekom'u tercih etmesi konulu reklam filmi.
ronaldo bundan sonra sık sık maçtan kopacak anlaşıldı. messi'ye kaldı meydan.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
anne: böyle yaparsan annen olmam seni terk eder giderim hasan.
hasan (2 buçuk yaşında): inan ki sorun etmem.
bit.ly'ye erişimin engellenmesi
-
(bkz: uzun seviyorlar demek)
edit: bir kaç ay önce girseydim debeye telefonla arayıp "debeye girmişim" diyebileceğim biri vardı. burada edit falan yapacaktım hatta. hep düşünmüştüm bunları. şimdi son bir haftada ikinci kez basit bir bakınızla da olsa 14. sıradan debeye girmişiz. ama artık o kadar da büyük bir anlam ifade etmiyor. yine de debeye girmek güzel tabi oylayanların ellerine sağlık.
iş hayatında kullanmak istenen replikler
-
+ rakiplerimiz şöyle bi şey geliştirmişler.
- vay mna koyim adamlar yapıyor başkan.
ilkokul aşkına açık mektup
-
(bkz: oktay)
sana kufretmeden bu entry yazmam mumkun degil. o yuzden bastan soyleyeyim. senin ben amina koyayim oktay !
kicimi yirtiyordum beni farket diye. ama yok. sen napiyordun ? mal mal isler pesindeydin. bazen kizlarla konustugunu gordugumde, kendimi daga tasa vurasim gelirdi.
hayir zaten evlerimiz de karsi karsiya. ben o senin isigin sonmeden uyumuyordum biliyor musun oktay !
oktay dedim de aklima geldi. senden sonra hic baska oktay tanimadim. bak iki tane mustafa, bir tane kamil. bir tane ali, omercan. mesut, hakan tanidim sevgili olarak ama hic oktay'a rastlamadim.
neyse aklima geldi de yazayim dedim.
ha tabi buyudugumuzde isler degisti hatirlarsan. her yerde karsima cikmalarin filan ama, ilkokulda cok uzdun lan beni.
"seni bana verirler mi?"
demistin hatirliyor musun ? universite icin baska bir sehire giderken, sana aldigim kareli gomlegi eline utana sikila verdigimde, elimi skica kavrayip...
-mektup yaz bana, bol bol. uzun uzun..
demistin.
yazmistim hatirladin mi ?
ilk tatilinde eve kosa kosa gelip, bizim kapinin onunde dolanmani dun gibi hatirliyorum..
beni sana vermezlerdi. cunku bizi ayiran bir inanc sistemi vardi tepemizde.
sevmeyi bilecek kadar cesur, sistemi anlayamayacak kadar saftik.
yoksa..
neyse.
her seyi bi yana birak da. lan olm karin cok cirkin. bi kac defa karsilastik kil kil suzdi beni.
hayir benden sonra bununla nasil evlendin bilmiyorum. cok cirkin lan.
universitede hoca olmussun. hatta sozlukte arattim ismini, sevilen de bir hocaymissin. gurur duydum.
resimlerini arattim hic degismemissin. ben o resimlere bakarken cocukluguma bakiyor gibi oluyorum.
bir kere de karsilastik hatirlarsan. kizimi sevmistin..
oktay, sen benim cocuklugumun, ilk kipirtilari, gencligimin de buyuk bir parcasisin.
seni sevmeyi ben biraktim coktan ama, icimdeki o kucuk kiz sana hala asik.
gozlerinden operim..
not: olm karin cok cirkin.
ss
çaresizliği anlatan en iyi cümle
apple pişmanlıktır
-
kullanıcı hatası ile ürün hatası arasındaki farkı öğrendikten sonra başlık açmak daha doğru gibi ama yine de sen bilirsin bro!
zinedine zidane
-
modern caglarin baba hakki' sidir zidane. kendini yere atmaz, hakemi aldatmaz, gol atınca abartmaz, mutevazidir, yere duser dusmez hakeme bakmaz, kaybedince cirkeflesmez, efkarlanınca sigarasını yakar, tepesi atınca kafasını atar.
cosmic latte
-
debe'ye girdiği gibi "uzay boşluğunun rengi" falan değildir. tüm galaksilerin renk ortalamasıdır. yani renge uzay boşluğu dahil bile değil. ufkunuzu iki katına açana kadar okuduğunuzu anlamaya iki kat zaman ayıraydınız da doğru idrak edeydiniz.
bir kadına söylenebilecek en kötü şey
-
hiç yaşın gibi davranmıyorsun
8 ocak 2002 istiklal caddesi fotoğrafı
-
o isikli yildizlar yok mu hala ıstiklal'e gidince bize maziyi hatirlatan o yildizlar. o yildizlarin ustunde de selocanli turkcell reklami olmali tabii, yilbasindan once alisveris yapilmaya gidilmis. kar yagiyor, kalabalik ama insanlar bir birine carpmiyor. arap turistler vara vara diye cocuk kovalamiyor, sonra tramvay agaclarin arasindan yavasca geliyor, farlari acik. daha sonra yukari dogru cikiyorsun, kizilkayalar var, hemen 2 tane islak atiyim diyorsun sonra dolmusa gecerim ya da akm onunden otobuslere... kizilkayalar'a geldiginde bu adamlar gezi'de bize hamburger vermedi demiyorsun, otobuste bu soforler bizi sopayla kovaladi demiyorsun, biniyorsun kirmizi beyaz korukluye geliyorsun eve, yilbasi programinda huysuz virjin varmis, hadi bakalim...
edit: cadde patates oldu, ne kasmışım yazarken. püü