ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
taksi muhabbetleri
-
ilk başta her zamanki taksi yolculuklarından birini geçireceğimi düşünüyordum. elimi kaldırdım şoför yanaştı ve atladım taksiye.
- moda'ya abi
dedim yine her zamanki gibi
neyse aradan dakikalar geçti teoman'ın şarkısı çalmaya başladı radyoda*hani şu 'bir kar tanesi' falan diye giden. birden şoförümüz mırıldanmaya başladı
- bir kar tanesi...
tam bu sırada ben de düşünuyorum 'vay be eskiden paso arabesk soylerdi bu herifler artık teomandan gidiyolar galiba' şeklinde.....tabi şarkıyı nasıl devam ettirecegini nerden biliyim..
aynen şoförün ağzından;
- bir kaar tanesii ol, kon sikimin ucunaağaa.....................(aynadan bana bakarak) birader rahatsız olmuyosun dimi?
- yok abi ne demek agzına sağlık..
edit:imla
iphone 14 pro
-
toplasan türkiye'de bir kaç bin adet piyasaya çıkacak olan telefon üstünden hala kriz var mı yok mu bilmem ne muhabbeti yapan tipleri göstermiştir. hala şu bir kafe dolu kriz yok, şurda alışveriş yapan var kriz yok, bundan alan var kriz yok muhabbeti yapan. araba alıyorlar kriz yok diyorlar (arabadan toplasan 15 tane gelmiş zaten, satılmış). o aldığınız şeylerin zaten arzı çok değil hala anlayamadınız bunu, milyon tane yok lan satışta! bir kaç bin tane var.
behzat ç.
-
--- eski bölüm spoiler ---
behzat: hesabı getirin lan
garson: 160 lira abi
behzat: oha lan adam mı soyuyosunuz siz.
garson: pardon emniyetti di mi abi. 16 lira.
behzat: la ooolum dogru düzgün bi hesap çıkar.
garson: 40 lira iyi mi abi?
--- eski bölüm spoiler ---
useful bullet sahneyi gönderdi.
https://www.youtube.com/watch?v=mmv0rdmvsnw
geceleri üst kattan gelen misket yuvarlanma sesi
-
sol framede görene kadar önemsemediğim sesdi. sanki üst komşu yerin 3 cm kadar yukarısından misket bırakmış gibi tak... tak tak tak diye bir ses duyardım ara sıra. şu ana kadar pek önem vermemiştim. sadece bizim evde oluyor sanırdım :) üst katımızda 65 yaşlarında bir çift oturuyor. galiba üst komşu bir şeyler düşürdü yine derdim.
bu kadar yaygın olduğunu görünce merak etmeye başladım. ayrıca bir arkadaşın da dediği gibi ses hep aynı.
ne olabilir ki bu? mantıklı bir açıklamasının bulunması gereken sesdir.
sesi taklit edebilmek için evde misket aradım 5 6 tane vardı eminim ama hiç bulamadım.
yabancılarda da aynı olay varmış ve birisi misketlerini kaybediyorsun yazmış. lan?!
http://answers.yahoo.com/…qid=20120612184111aa7vlro
edit: şimdiye kadar yapılan en mantıklı açıklama water hammer denilen su tesisatı sesi olduğu. ama tesisat sesinde tak tak tak sesinin frekansı önce hızlı sonra yavaşlar şekilde ve çıkan sesin şiddeti de aynı. yukarıdaki entrilerde bir arkadaş youtube bağlantısını paylaşmış. misket düşme sesinde ise önce yavaş sonra da hızlanan ama şiddeti azalan bir ses çıkıyor.
rte'nin beşiktaş'ta öğrenci evine iftara gitmesi
-
beşiktaş'ta öğrenci evi denilince durmak gerekir. bu zamanda beşiktaş'ta ev tutan öğrenci en kötü zengindir zaten. büyük ihtimalle babası da erdoğan'ı tanıyordur. neyse sayın cumhurbaşkanımıza afiyet olsun.
arda turan'ın veda videosu
-
o yetenek, o kariyer. üstelik sempatik, eğlenceli çocuktu. herkesin sevip destekleyebileceği birisi olabilecek iken gidip abuk subuk işlerle uğraştı, yandaş oldu. gs'liler dahil herkesin nefretini kazandı. çok yazık etti.
badak
-
piyango kendisine çıksın ister ama bilet almaz.
kıvanç tatlıtuğ'un havuza atlayışı
-
stilden vs anlamam belki doğrusu bile budur ama beni gülme krizine soktu.
silkelenmiş halı gibi attı kendini suya. hala gülüyorum.
bir ailenin çocuğuna yapabileceği en büyük kötülük
-
özgüvensiz yetiştirmektir.
recep tayyip erdoğan'ın cuma namazı konvoyu
-
(bkz: cuma namazı) erdoğan'a gelseymiş daha kolay olurmuş.
çok küçük hesapların adamı
-
ben yine en kötüsünü yazıp gidiyorum, ibret forever:
genç kız, uzaktan uzağa beğendiği çocuktan gelen bi kahve içme teklifini coşkuyla kabul eder. yalnız, duruşmaya yetişeceğinden sınırlı bir vakti vardır, üzülerek belirtir. kahramanımız "yarım çay içeriz biz de? :)" diyerek sevimli bir orta açar. yarım çay, çok pratik bir tekliftir. kızın içi ısınıverir. çocuk kafeteryadan "yarım çay" ister. çaylar cidden yarım gelir. o dar vakitte içilir. sonra o şövalye "biz yarım içtik arkadaşım! ben yarısını öderim!" diye kavga çıkarana kadar her şey ne kadar da yolundadır aslında... de mi?