hesabın var mı? giriş yap

  • %50 joker hakkı yerine, seyirciye sorma joker hakkını kullansaydı, şimdi hiç bu kadar sorun yaşamayacaktı.

  • malum yazarın lord eddard stark'tan ifşalı basın açıklaması başlığındaki açıklama entrysinde "üç gün önce bir arkadaşla konuşmamız" parantezinde kanıt olarak gösterdiği twitter mesajlaşması görselinde yaptığı hile.

    mesajların altındaki tarihler photoshop ile oluşturulmuş. zira her birinin üst boşluk (margin) değeri birbirinden farklı. buyrun:

    https://hizliresim.com/lb9bzg

    bu tür arabirimlerdeki element konumları css ile belirlenir, ve birbirinden farklı olamaz. fakat burda kimi 5 piksel, kimi 9 piksel, kimi bilmem ne bela.

    kahve iziyle belge eskiten kafa, heyecandan pikselleri de hesap etmiyor demek ki.

  • yakında günde 5 tl artmaya başlayacak kurdur.

    türk halkı 20 sene boyunca sırf arapça kuran okuyor diye sınırsız yetkiler verdiği eğitimsiz vahabi islamcıların faturasını ö de ye cek.

    o işin kaçarı yok.

  • dil bilmesem çok hüzünlü sözleri olduğunu zannedeceğim, ama neyse ki türkçe bildiğim için melodisindeki hüzne yabancılaştığım şarkıdır.
    sözlerini irdelemek gerekirse, ki şart değil, ama irdeleyelim :

    giden günlerim oldu (neye veya nereye gitti? hadi neyse..)
    seni anmadım yola bakmadım hala (az sonra değinilecek..)
    dile gelmeden düşlerim yanlızlığa (gizli yüklem(?) kullanılmış. ama çok gizli, bilemiyoruz)
    susman da yeter ki son vermem için hayatıma (seni anmadım, gittiğin yola bakmadım, ama sussaydın hayatıma son verirdim mi, ne??)
    tüm güllerim soldu (tamam, olabilir..)
    sana atmadım taraf olmadım asla (neye taraf, hangi taraf? hangi taraf hangi durumda hangi tarafa solmuş gül atar?)
    dile gelmeden düşlerim yanlızlığa (bir gizli yüklem daha.. ilkiyle aynı olduğundan şüpheleniyorum.)
    gülmen de yeter ki geri gelmem için hayata (sus öleyim, gül geri geleyim.. hadi olabilir o ruh zannı terkedilende, neyse...)

    beni alsalar ipe koysalar (ipe koymak? "benden boncuk yapsalar" anlamında mı?)
    dayanamaz yine kadere salsalar (ne dayanamaz? kadere salmak ne demek? hadi bi anlamı var diyelim de, neyi salsalar?)
    gönlüm arıyor titriyorum bak (akıl telim titredi, ne dediğimi bilmiyorum bak?)
    sıra gelmeden gidemem ki ben (gitmek ölmek manasındaysa -ki bi manası varsa öyledir muhtemelen; 4.mısra ile bağdaştırırsak şöyle bir sonuç çıkıyor: susman da yeter ölmem için. ama allah sıralı ölüm versin. sen susunca önce büyükler başlasın gitmeye, ben gençliğime doyayım.)
    tutmaz ellerim seni görmeden (neyi tutmaz dicem ama, hadi takatsizlik anlamında kabul edelim..)
    zaman geçiyor bekliyorum bak (tek başına anlamlı, bütün içinde neyin beklendiği anlaşılamayan bir cümle.)

    kısaca konu : galiba birisi birini terk etmiş. terk edilen çok üzülmüş, bilemiyor ne diyeceğini. ama terbiyeli bi kişi, kötü de konuşmak istemiyor, öyle ağzına geleni söylüyor.

  • çalışmış olduğum yaklaşık 100 kişilik bir şirkette kadın ve erkek tuvaletlerinin kapı arkalarına bugün itibari ile yazılmış olan yazıdır. kendilerini bu denetimden dolayı tebrik ediyorum.

    http://imgur.com/a/qmltm
    http://www.imgim.com/8939incii2784604.jpg

    "değerli çalışma arkadaşlarımız;
    işgününün büyük bir kısmının tuvaletlerde harcandığı tespit edildiğinden, bundan böyle tuvalet kabinlerinde kalma süresi 3 dakikayla sınırlandırılmıştır.

    3 dakika bittiği anda alarm çalacak, tuvalet kağıdı otomatikman içeri toplanacak, kabin kapısı açılacak ve yukarıdan otomatik bir fotoğraf makinesi inerek resminizi çekecektir.

    bu durumun üstüste iki kez başınıza gelmesi durumunda resminiz şirketin kara listesinde yayınlanacak, resimde sırıttığ tespit edilenler yönetmeliğin "akli dengesizlik durumu" maddesi kapsamında değerlendirilecektir. "

  • ruhun almanya'sindaki bileskelerden biri.

    fikir babasi joseph goebbels'e gore, kraft durch freude, sistemin varolus bicimlerinden biridir. freude, yani eglence/nese ile sarmalanan birey (yani sistemin ogesi), farkinda olmadan sisteme kraft, yani guc katar. bu anlamda, eglenen bireydir ancak guclenen birey degil, sistemdir.

    her ne kadar gunumuzde bu isleyisin gorsel yani on plana cikarilsa, ornek verileceginde fiziksel aktivitelere basvurulsa da, kdf'in asil gucu muzik, felsefe ve edebiyattan gelir. sistem, bu uc bileseni eglence amaciyla kullanir, bireyin bu konulara olan kismi zaafini kendini guclendirmek adina pekistirir. yuksek sanat derecesinde eglendigini (sinif atladigini) dusunen birey, kendini degerlenmis hisseder, sistemin kendisine atfettigi bu degeri bir sadakat bicimine donusturur. cesitli kaynaklarda, kdf'in orta ve ust sinif eglence anlayisini toplumun diger kesimlerine yayma amaci oldugundan bahsedilse de, asil amac, eglence anlayisini bireye indirmek degil, bireyin o eglence anlayisina halihazirda var olan egilimini daha da besleyerek kendisini oraya (yani ust sinifa, yani daha ustun bireye) yukselmis, ait olmus hissetmesini saglamaktir.

    ancak bu degerlenisin ve ait olusun sistem acisindan tehlikeli yanlari da bulunmaktadir. sisteme sadakati pekisen bireylerin arasinda sorgulayici beyinlerin yer almasi kacinilmazdir. sadakat, sorgulayicilik ve elestiricilik ile birlestiginde tehlikeli bir bilesen haline gelir ve bireyde sistemin temel niteliklerine dair sorular sorma ve kritikler yoneltme hakkina sahip oldugu hissinin dogmasina yol acar. goebbels, bu tip durumlarda, her propaganda bakaninin yapacagi gibi, akilli bir hamleyle, bu tip bireyleri dusunselden cok, fiziksel aktivitelere yoneltmekten bahseder. kisaca, beyin uretmediginde ve beden fiziksel yorgunluga hapsedildiginde, bireyin elestiri getirecek enerjisi kalmayacaktir. son care ise elbette ki uyumsuz bireyleri, yani sistemin guclenmesine katki saglamayan veya sistem guclendikten sonra ihtiyac duyulmayan bireyleri freude'nin ve sistemin disina cikarmaktir.

    her sistem kendini yenileme ve gucunu diri tutarak kendine ispat etme ihtiyaci icindedir. kraft durch freude, bu anlamda, sistemin tekrar ettirilmeye son derece musait bir kendi-yonetim bicimidir.

  • türkünün tanımı ile başlamak gerek ama ciddiye almaya bile gerek yok. üstad'ın tek cümlesi yeterli olacaktır.

    "nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur.
    çünkü kötü insanların türküleri yoktur..."
    neşet ertaş

  • modern insanın sistem ve düzen algısını merkeze yerleştirip onun etrafında sistemi derinlemesine eleştiren bir yapıya tanıklık ediyoruz bu filmde..

    yetmiyor.. bu film bize yalnızlık kavramı üzerinden çoğulcu fakat eklektik bir yapılanmanın asla mümkün olamayacağını haykırıyor, gözümüze sokuyor.

    yetmiyor.. kurmacanın bütün imkanlarından faydalanarak gerilim ve korkunun sınırlarında iğrençlik tanımını yeniden yapıyor..

    bu da yetmiyor.. temelinde oldukça esnek olduğu halde, aynı kalıplarla topluma rehberlik etmeyi sürdürebilen geleneksel ahlakın suratına bir tokat indiriyor..

    yetmiyor.. umudun tükendiği yerde yeni bir umut varolabilir mi sorusunu kazıyor belleğimize.. elbette cevap veremiyoruz..

    yetmiyor.. insan hayvan ikilemiyle yüzeysel indirgemeciliğin kitabını yazan elitizmin içten pazarlıklı algısına acımasızca meydan okuyor..

    bitti mi.. bitmedi..

    yetmiyor.. dünyayı, karanlık odalarda hazırlanmış global soslu yapay kültürlere mahkum eden, egemenlerin kucağına iten masonik üst yapıyı deşifre ediyor.. doktor figürüyle simgelediği bu mekanizmayı seyirciyi yerine mıhlamak için kullanıyor...
    ...

    şaka len şaka... ben böyle filmin taa avradını skeyim...