hesabın var mı? giriş yap

  • uzun zamandir izledigim en doyurucu program. iyi ki her gun cekiliyor, onu bile beklerken zorlaniyorum, bagimli oldum.

    biliyorum zaten kendi basina cok yeterli ve keyifli; ama biraz daha eglenelim, bir alternatif olsun diye icki icme oyunu haline getirdim *.

    istedigimiz icecegimizi hazirlayip ekran karsisina geciyoruz. asagidaki listedeki durumlar yasaninca da iciyoruz. shot da yapabilirsiniz, arzuya gore. program ilerledikce listeyi guncellemeyi dusunuyorum.

    genel:
    - kizlardan birisi aglayinca
    - gizem veya nur icin 'sen cok guzel bir kizsin' denilince
    - oyuncu, oynuyor musun, oynuyor muyum benzeri kaliplar kullanilinca
    - 'nar cicegi' denilirse
    - 'boyunu kesmis' denilirse
    - seyirciler coskulaninca
    - birileri baskasinin daha once giydigi seyi giyince veya pisti olunca
    - siyah-pembe kombinasyon yapildigi zaman

    nurella:
    - 'sebastian' dedigi zaman
    - masanin altindan nereden geldigi belli olmayan objeler cikarttigi zaman
    - kuslar gundeme gelince

    ivana:
    - 'bunun aynisindan bende de var' dedigi zaman
    - kendine bedava urun kapatinca

    kemal:
    - yerinden kalkip juri onundeki yarismaciya mudahale edince
    - gozlerini kisarak hafif yan donup elini uzatip tarzsin onayi verirse

    ugurkan:
    - 'ben 60'larda ortaokuldayim' derse

    ozlem:
    - 'ya aslinda' dedigi zaman

    program da uzun zaten kafalar iyice guzel olsun.

  • "büyük buhran'ın müsebbibi nedir?" sorusu üzerinde yıllar sonra bile düşünülmektedir. buna monetarist veya keynesyen görüş gibi bazı popüler açıklamalar getirilmiştir.

    robert murphy'nin the politically incorrect guide to the great depression and the new deal'ını referans göstererek bu görüşlerden yüzeysel olarak söz etmek gerekirse:

    keynesyen görüş amerikalıların en çok inandığı senaryodur ve faturayı serbest piyasaya keser. bu görüşe göre kapitalizmin içsel aşırılıkları borsa çöküşü ile sonuçlanmış ve işletmeler işçileri işten çıkarmıştır, daha sonra da kısır bir düşüş sarmalında ürün satın almayı bırakmıştır. herbert hoover, duruma pek fazla müdahale etmemiştir çünkü anayasaya saygı duymuştur.

    burada anayasaya saygı duymaktan kastedilen woodrow wilson döneminde yürürlüğe girmiş olan altın standardına bağımlı merkez bankası yasalarıdır. amerika'nın altın standardından çıkmasına olanak tanıyacak olan emergency banking act ise roosevelt'in new deal'ı kapsamında geride bırakılmıştır.

    bunlara ek olarak tarım krizini de not etmek gerekir. tarım sektörü birinci dünya savaşı'nın tesiri altında kalmıştır zira askerlerin beslenme ihtiyacı nedeniyle sektör genişlemiştir. bununla paralel olarak çiftçiler mekanizasyon yoluna gitmiştir ki bu makineleşme süreci oldukça pahalıya patlamış, buna karşılık fiyatlar düşmüştür. haliyle pek çok çiftlik kapanmıştır.

    monetarist teori, milton friedman ve anna schwartz'ın teorisidir. bu perspektife göre piyasa ekonomisinin doğal yükselişleri ve düşüşleri olabilir lakin merkez bankası 1930'ların başlarında para arzının çökmesine izin vererek normal bir gerilemeyi büyük buhran'a çevirmiştir.

    üçüncü bir yorum ise devletin 1920'lerdeki para politikalarını suçlar. avusturya ekonomi okulunun savunduğu bir görüştür (en ünlü üyesi friedrich hayek'tir) bu açıklamaya göre serbest piyasa milton friedman ve anna schwartz'ın iddia ettiğinden daha güvenilirdir ve konjonktür devresi kapitalizmin doğal bir özelliği olmayıp merkez bankasının faiz oranlarını manipüle etmesi ile ilişkilidir.

    bu bakış açısında, büyük buhran'ı bu kadar korkunç kılan, 1930'ların başındaki düşen para arzı değil, 1920'lerin sonundaki patlama sırasında kredi piyasalarına yapılmış olan para enjeksiyonudur. dahası, hoover'ın maaşlara olağanüstü müdahalesi işsizliği iyice artırmıştır.

    üçüncü açıklamanın savunucuları, 2000'lerin ortalarındaki krizin de alan greenspan'in düşük faiz politikasından doğduğunu ileri sürerler. bu politika emlak balonunu ateşlemiştir.

    "kredi genişlemesi, gerçek malların arzını artıramaz. sadece yeniden düzenleme getirir. kredi genişlemesi sermaye yatırımını ekonomik zenginlik ve piyasa koşullarının belirlediği rotadan uzaklaştırır. ekonomi maddi mallarda artış elde etmediği sürece, takip etmeyeceği yollara sapar. sonuç olarak, yükselme sağlam bir temelden yoksundur."

    - ludwig von mises

  • eğer zar dediğimiz şeyin üç boyutlu düzlemde eşit alana sahip geometrik yüzeyleri olan bir cisim olduğunu kabul edersek karşılaşacağımız durumdur.

    peki bu ne demek?

    günlük hayatta en çok kullanılan zar olan küp zarın şeklini düşünelim. bu zarda altı farklı sayı gelme ihtimali vardır ve bu ihtimaller zarın mükemmel bir şekilde hilesiz olduğunu düşündüğümüz durumda birbirine eşittir çünkü zarın her bir yüzü diğeriyle aynıdır. bunun sebebi zarın bir küp olmasıdır: görsel

    ancak eğer kenarları birbirine aynı olan başka bir zar yapmak isteseydik yapabilirdik.

    tek bir koşulla.

    eğer küp dışında bir zar yapmak isteseydik sadece ve sadece 4 farklı zar yapma imkanımız olurdu: görsel

    görseldeki cisimlerin her biri üç boyutludur ve hepsi birbirine eşit alanlara sahip yüzeylerin bir araya gelmesiyle oluşmuş cisimlerdir. bu cisimlere platon katıları denir. eğer bu cisimlerden farklı bir zar yapmak ister ve bu zarın her yüzeyinin alanının diğerleriyle eşit olması için çabalarsanız başaramazsınız.

    peki neden?

    eğer üç boyutlu bir geometrik cismi alır, bu cismin yüzey sayısı ile köşe sayısını toplar ve bu sayıdan köşeleri birleştiren kenar sayısını çıkarırsanız daima 2 sonucunu bulursunuz.

    bu olaya yabancı literatürde euler characteristic denir. türkçe çevirisi sanırım yok, bu sebepten ben euler karakteristiği diyeceğim.

    euler karakteristiği: görsel

    şimdi diyelim ki üç boyutlu bir cismin kenarlarını sayıyoruz. bu cismin her bir yüzü ile diğer yüzü birbiriyle bitişik olacağından bu cismin kenarlarını saydığımızda bulacağımız sonuç bu cismi ayrı ayrı inceleseydik bulacağımız sonuçtan farklı olurdu.

    örneğin bir küp düşünelim.

    eğer bir küpün sahip olduğu kenarları sayarsak 12 sonucunu buluruz. ancak bu küpün yüzeylerini ayırır ve her bir yüzeyi oluşturan karelerin kenarlarını ayrı ayrı sayarsak 4x6=24 işleminden 24 kenar buluruz.

    bu noktada bir şeyle karşılaşıyoruz.

    küpü oluşturan kareleri ayrı ayrı incelediğimizde bulduğumuz kenar sayısı, küpün kendisini incelediğimizde bulduğumuz kenar sayısının iki katına eşit çıkıyor.

    diyelim ki küp yerine bir tetrahedronu, yani 4 farklı üçgen yüzeyin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş üç boyutlu cismi inceliyoruz: görsel

    eğer tetrahedron'u oluşturan üçgenlerin kenarlarını ayrı ayrı sayarsak 12 kenar sonucuna varırken, bu üçgenlerle üç boyutlu bir cisim oluşturduğumuzda ortaya çıkan cismin kenarlarını sayarsak 6 kenar sonucuna varıyoruz.

    bu noktada küp ve tetrahedron arasında bir benzerlik bulduk.

    önce euler karakteristiğini formülize edelim:

    yüzey sayısı = f

    köşe sayısı = v

    kenar sayısı = e

    her geometrik cisim için: v + f - e = 2

    biz küp ve tetrahedron'da ayrı ayrı incelendiklerinde kenar sayılarının iki katına çıktığını görmüştük.

    v + f -e = 2 formülündeki sembolleri bu duruma uyarlayabilmek için bir küpün her bir köşesinin kaç kenar ile bağlantılı olduğuna bakalım: görsel

    şekilde görülebileceği üzere küpün her bir köşesine 3 kenar bağlantılıdır.

    bir köşeye bağlantılı kenar sayısına ek diyelim.

    bu durumda küp için şöyle bir formüle erişiriz: (v) (ek) = 2e

    yani eğer köşe sayısı ile köşelere değen kenar sayısını çarparsak kenar sayısının iki katını buluruz.

    küp için: 8 x 3 = 24

    tetrahedron için: 4x3 = 12

    şimdi aynı formülü başka bir biçimde tekrar işimize yarayacak şekilde uyarlayalım.

    bir cismi oluşturan yüzeydeki toplam kenar sayısına fk diyelim.

    eğer küpü yüzeylerine ayırırsak ve toplam kenar sayısını hesaplarsak yaptığımız işlemi şu şekilde formüle dönüştürebiliriz:

    (f) (fk) = 2e

    yani yüzey sayısı ile yüzeyleri oluşturan kenarların toplamı bu cisimdeki kenarların iki katına eşit olacaktır.

    şimdi v + f - e = 2 formülünü yukarıdaki formüller şeklinde yazalım:

    v = 2e/ek

    f = 2e/fk

    v + f = 2 + e

    böylelikle:

    ( 2e/ek) + ( 2e/fk) = 2 + e

    yani eğer üç boyutlu bir cisimdeki kenar sayısının iki katının bu cisimdeki bir köşeye bağlantılı kenar sayısına bölümü ile bu cisimdeki kenar sayısının iki katının bu cisimdeki bir yüzeyin toplam kenar sayısına bölümü ile toplarsak elde edeceğimiz sonuç bu cisimdeki kenar sayısının iki fazlası olur.

    şimdi denklemde iki tarafı da 2e sayısına bölelim:

    (2e/ek) + (2e/fk) = 1/ek + 1/fk ve (2+e)/2e = 1/e + 1/2

    böylelikle:

    1/ek + 1/fk = 1/e + 1/2

    bir geometrik cisimdeki kenar sayısı daima pozitif olacağından yukarıdaki denklemin sağ tarafındaki sayının 1/2 sayısından büyük bir sayı olacağı sonucuna varırız.

    böylelikle: 1/ek + 1/fk > 1/2

    burada oldukça estetik bir şey keşfetmiş olduk.

    ek sayısı bir geometrik cisimdeki kenar sayısını, fk sayısı ise üç boyutlu bir cisimdeki köşelere bağlı olan kenar sayısını temsil ediyor demiştik.

    bir geometrik cisimde sahip olabileceğimiz en düşük kenar sayısı 3'tür çünkü en az kenarı olan geometrik cisim üçgendir. tam olarak bu sebepten en az köşeye sahip üç boyutlu cisim üçgenlerle yapıldığından, köşelerin bağladığı kenar sayısı da üçten küçük olamaz.

    bu durumda hem ek sayısı hem de fk sayısı ya üç olacak ya da üçten küçük olacaktır.

    şimdi yukarıdaki eşitsizliğimize dönelim.

    1/ek + 1/fk < 1/2 demiştik.

    bu durumda ek ve fk sayılarının 3 ya da 3'ten büyük olmaları gerektiğini biliyoruz.

    yukarıdaki eşitsizliğe uyabilecek sınırlı sayıda ek + fk değeri vardır.

    bu değerler şu şekildedir:

    1-> ek = 3 ve fk = 3, böylelikle 1/3 + 1/3 > 1/2

    2 -> ek = 4 ve fk = 3, böylelikle 1/4 + 1/3 > 1/2

    3-> ek = 3 ve fk = 4, böylelikle 1/3 + 1/4 > 1/2

    4-> ek = 5 ve fk = 3, böylelikle 1/5 + 1/3 > 1/2

    5-> ek = 3 ve fk = 5, böylelikle 1/3 + 1/5 > 1/2

    yukarıdaki değerlerin her biri bir platon katısına denk gelmektedir.

    eğer platon katılarının her birini incelerseniz birinci değerin tetrahedrona, ikinci değerin küpe, üçüncü değerin oktahedrona, dördüncü değerin dodekahedrona, beşinci değerin de ikosahedrona eşit olacağını görürsünüz.

    eğer herhangi bir farklı değer verir ve 6. bir zar yapmaya çalışırsanız vereceğiniz bu değerlerin toplamı 1/2 sayısından düşük olur ve platon objelerinin her birinin gösterdiği (v)(ek) = 2e ve (f)(fk) = 2e özelliğini göstermez. bu durumda elde edeceğiniz cismin her yüzü birbirine eşit olmaz.

    platon katıları hakkında detaylı bilgi için: wiki linki

    yukarıda gösterdiğim işlemlerin kanıtı için: makale

  • link

    istanbul belediyesinin yeni çıkaracağı ve şahıslara satmayıp kiralama yoluna gideceği taksi plakaları taksici sözcülerini gerdi.

    oy baskısıyla her istediğini yaptırmaya alışmış taksiciler dumura uğradı. halkın menfaatini koruyan başkana sevgiler.

  • sağlıklı beslenmenin her geçen gün mümkün olmaktan hızla uzaklaştığının kanıtıdır.

    fındık, fıstık, leblebi, ayçiçeği, kabak çekirdeği, antep fıstığı gibi kuruyemişin neredeyse her türünün yetiştiği bu verimli topraklarda bize sadece kuru ekmek yemeyi reva görenler var çünkü.
    şu fiyatlarla kim fındık fıstık alıp düzenli olarak yiyip, yedirebilir çoluk çocuğuna.

  • geçen gün show tv'de odtu'deki sınıf arkadaşlarıyla söyleşi yapmışlar bu genç mecişının/illuşinistin... aman yarabbi. yok uğurlu sayın ne dedi, 7 dedim, sırtını açtı 7 dövmesi vardı, yok derste elinden ateş çıkardı, yok 07'imi büktü, yok mm binasındaki sinemadan dana sürüsü çıkardı, yok bozuk para istedi, verdim, havada tuttu, yok kayıtların ilk günü sisteme girebildi bilmem ne.

    işte bu çocuğun numarası bu dostlarım. bakın dikkat buyurun bu çocuk nereli? iranlı... işte türkiye böyle böyle iran oluyor. gördüğünüz gibi yılların bilim yuvası çökenek köyü'ne dönmüş. yarınlarımızın teminatı koskoca tasarım öğrencileri paramı aldı havada döndürdü, yok derste elini şıplattı ateş çıkardı diye dile gelmişler, konuşuyorlar. işte bu adamın asıl numarası bu... müspet bilimle yoğrulması gereken genç dimağlara sihiri ve büyüyü zerk etmek. çok da ileri geri konuşmak istemiyorum: sonuçta oğlanın gözü velfecir okuyor, duasını okur, sandalyesiz oturur pozisyonunda gezer dururum allah korusun. nihayetinde bilemiyorum da yani, o hali tavrı... ne bileyim... işinde iyi ve yetenekli bir çocuk belki ama milyonların önüne çıkarken bir traş olmaması... gerçekten bilemiyorum...bana güven vermiyor. yarın bir gün canlı yayında çelik kasadan muammer kaddafi'yi falan çıkarırsa bu oğlan, ondan sonra uğraş dur. hayır kaddafi bu, gel desen gelmez git desen gitmez çünkü.

  • bir türlü kıvamını tutturamadığım tatlıdır.

    sanırım benim cihazlarda bir sorun var aq