hesabın var mı? giriş yap

  • bazen sırf o sokaklarda tekrar yürüyebilme hayalinizi canlandırabilmek için yeniden ve yeniden izleyip içinde kayboldugunuz mükemmel bir yol filmi.

  • bu adama verilen imkanlar ülkeyi son beş yılda terk eden roketsan, havelsan ve aselsan mühendislerine verilse ülke savunma sanayisinde çağ atlardı. kendisi çalışkan ve çok iyi bir mühendis olabilir. ben imkanlardan bahsediyorum.

    umarım çok daha güzel şeye imza atılır fakat eğer bu ülkede fikir özgürlüğü varsa benim için bu klasik bi propaganda videosu. bu videoyu izleyip gaza gelip ülkeye dönmeye çalışan çok donanımlı birisi olsa bile bu kişinin alevi, kürt ya da atatürkçü olmaması mümkünse karadenizli olması istenecek ilk kriterlerdendir. bırakalım bu imkansızı başardık ayaklarını. başarılan bir imkansızlık varsa o da liyakatsizliğiniz yüzünden türkiye’nin tarihinde hiç görmediği bir beyin göçüne vesile olmaktır.

    bu dediğimi kafadan yazmıyorum, işin içinde olan biri olarak yazıyorum. açın bu videoda röportaj veren gruptakilerin twitter adreslerine bakın, nasa'ya referendum'da evet vererek haykıran kişiler.

    edit: çok fazla mesajda diğer çalışanların attıkları tivitler geldi, isteyen arasın bulsun ben örneği verdim, diğerleri de bu profilde insanlar.

    edit2: tai‘yi atlamışız. this is you captain hatırlattı sağolsun.

    edit 3 : diğerlerine destek verildi de ne oldu diyenler için bu ekibe verilen destekleri kahvelikoyunkavalcisi hatırlattı :
    gümrük vergisi muafiyeti
    kdv istisnası
    kdv iadesi
    vergi indirimi
    sigorta primi işveren hissesi desteği
    gelir vergisi stopajı desteği
    yatırım yeri tahsisi
    izin, tahsis, ruhsat, lisans ve tesciller ile diğer kısıtlayıcı hükümler için yasal ve idari düzenleme.
    kaynak

  • yalnız olmasan ne olacak. çocuğun torunun ölse de mirası bölüşsek bakışları arasında yaşamak çok mu güzel. hele sağlığın yerinde değilse

  • f-35 vs. s-400 restleşmesinin sonucudur, bu konuda atılan en son adımdır.

    devletler arasında bu tür restleşmelerin olması normal diyeceğim de aslında konuyu geniş düşünürsek, hep aklımdan geçtiği gibi, türkiye'nin mümkün olduğu kadar askeri açıdan elinin zayıf tutulması stratejisine gidiyor olay. eldeki operasyonel askeri uçak envanterinin (nakliye ve eğitim uçaklarını saymazsak) giderek eskidiğini ama bu eskileşmenin zıttı bir oranda da askeri operasyonlara ağırlık verildiğini ve uçağa ciddi olarak ihtiyaç duyulduğunu bu adamlar çok iyi görüyor. netice buraya yazan çoğu askeri uzmanın bilemediği nokta şu ki biz hala fms kanalından eldeki askeri uçak filosu için sürekli malzeme siparişine ve/veya lru/sru onarım/değişimine devam ediyoruz ve bu filo için amerikalılarla kontak halindeyiz. sipariş edilen malzeme oranlarına bakarlarsa eldeki filonun aşağı yukarı ne seviyede olduğunu tahmin edeceklerdir. dolayısıyla eskiyen filonun bize askeri açıdan baskı yaratan bir faktör olması bu adamların f-35 kartını bize karşı böyle ufak tefek gıcıklıklarla devamlı önümüze atmasına neden oluyor.

    yeniden hatırlarsanız f-35 olayında satış kanalı tamamen kapatılmadı. sadece "bilerek" geciktiriliyor, zorlaştırılıyor.

    bu konunun çözümü "sen bana f-35 satmazsan ben de gider su-xx, mig-xx, rafale, eurofighter alırım, parasıyla değil mi?!" değil. parasıyla olmuyor o işler. isterseniz kamyon kamyon para dökün, çıkarlar ortak ya da yakın değilse zırnık vermezler. uluslararası hukuk, mahkeme demek de çözüm değil. askeri satışlarda uluslararası hukuk işlemez, 2 ülke arasında olur sorun ve çözüm. mevzu diyalogla çözülürse çözülür yoksa geçmiş olsun.

    bu işin daha büyümemesi lazım ve uçakları bir an önce almamız gerekiyor. itidallı davranılmalı ve politika oluşturulmalı. f-35 ile ilgili eski yazılarımı okuyanlar bilecektir ki ben f-35 projesine, uçağın durumu ve projenin geneli itibariyle sonuna kadar karşı birisiyim çünkü hem uçak yamalı bohça durumunda hem de proje detayları milli güvenliğe zarar verici unsurlar içermekte ama bu seviyeye getirilmiş bir projenin de artık nihayete erdirilip zararın bir tarafından dönülmesi gerektiğini düşünecek kadar da realistim. ayrıca başta söylediğim gibi, ki bunu daha önce yazdım diye bana saçma sapan yığınla mesaj atıldı, bu sorunun ardında bölgede israil'le rekabet edebilecek ve ileride potansiyel risk oluşturabilecek bir hava gücü yaratmama planı var. israil "bağımsız" (neden böyle dediğimi anlamak için israil ve alis diye yazıp araştırın) f-35 filosu ile bölgedeki hava gücü en kuvvetli ülke şu anda ve bunun böyle kalması lazım geliyor ki bizim f-35 projesine taş koyuluyor. yunanistan'ın f-35 alması falan geçiniz, yunanistan hava gücünün neredeyse türkiye ile paralel oluşturulmasına bakarsak bu ülke hep türkiye aleyhine "çıkarlar için kullanılabilecek" bir emniyet subabı olarak görüldü ama şu anda ne yunanistan'ın f-35 maliyetini karşılayabilecek ekonomik gücü var ne de f-35 satın alınmasını yunan kamuoyuna mantıken açıklayıp kabul ettirebilecek bir siyasi ortam var. ayrıca ab fonlarıyla hayatta kalabilen yunanistan bu durumu ab'ye daha doğrusu almanya'ya açıklayabilir mi bir düşünmek lazım. ha yunanistan 10 seneye toparlar o ara fighter filosu eskir o zaman başka ama yakın-orta gelecekte f-35 için yunanistan faktörü bizim için risk olmaz.

    mevcut konjüktür gereği rus uçaklarını "kolay kolay" alamayacağımızı, eğer alırsak bunun çok çok ciddi bir eksen kayması anlamına geleceğini de yeniden hatırlatmalıyım. avrupa'dan da uçak muçak alınmaz. zaten onlardan mümkünse hiçbir askeri malzeme alınmasa keşke.

    yerli uçak diyen arkadaşlarımıza da hep yaptığım gibi şu tavsiyeyi vereceğim, elinizin altında google var. lütfen oraya usaf experimental fighter project vb.birşeyler yazın ve çıkanları okuyun. bir ülkenin havacılık kültürü kitaplardan okunan bilgilerle oluşturulmaz, 4-5 sene içinde "ben istedim oldu" denilerek oluşamaz, çok rollü savaş uçağı vikipedya okuyarak tasarlanmaz, bu tip silah sistemlerinin tasarım bilgilerine kolay kolay hakim olunamaz, doğru düzgün deneyim kazanmadan da ihtiyaçlarınızı karşılayacak savaş uçağı yapmak imkansız bir durumdur.

    ekleme: "zararın bir tarafından dönülmesi gerektiğini" demekle ne anlatmak istediğime dair bir mesaj aldım. anlatmaya çalıştığım şu, f-35 projesi bizim hem siyasi hem askeri hem de mühendislik anlamında çok emek verdiğimiz ve ilk defa bir silah alımında silahın tasarım aşamasından itibaren işin içinde olduğumuz bir proje. f-16'da kör-topal da olsa başladığımız çabanın daha ilerlemiş ve profesyonelleşmiş bir hali. zamanında bu ülke amerikan döküntülerinden çok çekti ama ilk defa f-35 projesi ile bize bazı teknolojileri sağlayacak ve mühendislik deneyimimizi çok ileriye taşıyacak bir fırsat yakalamıştık. evet ben bu projeye karşıyım çünkü hem uçakta ciddi yetersizlikler var hem de işin lojistik ayağında milli güvenliğe zararlı unsurlar var ama bu kadar da emek verilmiş bir projenin de bu kadar kolayca kenara atılmasına üzülüyorum. o nedenle zarardan dönülmesi gerektiğini vurgulamaya çalıştım.

  • tepkilere alışmış artık şaşırmayan insanlardır. çünkü bizim ülkemiz böyledir. bir şeyi doğru yapıyorsan hakarete mahkumsun. kitap okursun otobüste kitap okuyan artist tip derler. konuşmana, oturuşuna, davranışına dikkat edersin (ki bu sadece karşıdakine değil kendine de saygıdandır.) kasıntı derler. kibar olursan aptalsındır mesela. kurallara uyarsan korkak. olması gereken budur çünkü. bu kadar insan haklı da bir biz mi haksızız?

  • sebebi her ne olursa olsun, açık ve net söylüyorum her ne olursa olsun, size şiddet uygulayan erkekler.

    seneler evvel üniversite hazırlık yıllarımda, bir sınıf arkadaşıma sevgilisi olan erkek şiddet uygulamış, arkadaşım ağlıyor. olayı şans eseri, ders veren kadın hocamız görmüş:

    hoca: kızım arada sana vuran çocuk kimdi?
    arkadaş: erkek arkadaşım hocam.
    h: gel benimle, hakkında şikayetçi olalım.
    a: olmayalım hocam, aslında oyle biri değil. bir anlık sinirle yaptı.
    h: bu işin bir anlık siniri olmaz evladım. bir anlık sinirle annesini de dövüyor muymuş?
    a: ben biraz da üstüne çok gittim, beni çok sevdiği için böyle oldu.
    h: yavrum saçmalama. sevgiliyken sana vuran kişi, yarın evlendiğinde "bir anlık sinirle" seni öldürür de.
    a: hocam şöyle hocam böyle...

    h: bak herkesin ortasında söylüyorum, bu çocuktan ayrılmazsan yemin ederim seni geçirmeyeceğim. git istediğin yere şikayet et. burası sadece ingilizce hazırlık değil. ben kendimi sizi üniversiteye hazırlayan bir mentor olarak görüyorum. bu dediklerin üniversite havasını solumuş bir kadına asla yakışmaz. sebebi ne olursa olsun şiddetin bahanesi olamaz.

    sonraki 3 ay boyunca hocamız o kıza resmen terapi yaptı, fikirlerini değiştirdi ve sorunsuz ayrılmasını sağladı. gerçekten bir ingilizce öğretmeni oturdu bir dönem bununla uğraştı. belki de olası bir mutsuz evliliği ya da hatta kadın cinayetini engelledi.