hesabın var mı? giriş yap

  • "ankara'da olduğun sürece artık ankara'da ben de varım" cümlesinin apaçık bir tehdit olduğunu idrak edemeyenlerin beğenmediği rezalettir.

  • bu insanlara sırf ırkı türk diye "gurur duydum, işte türk" demek biraz akıl tutulması gelmiyor mu arkadaşlar size de? bu insanların türkiye ile tek bağlantısı sadece burada doğmaları. bu insanlar alman eğitimi ve kültüründe yetişmiş insanlar. "almanyaya giden türk time'a kapak oluyor da türkiyedeki türk neden time'a kapak olamıyor?" diye düşünmek yerine neden almanyada yaşayan iki başarılı insanın kredisini kendimize çıkarıyoruz anlamış değilim.

    edit: özlem türeci hocamızın almanya'da doğduğunu yeşillendirenler oldu. sağolsunlar. elde var sadece uğur şahin hocamız ki o da yanlış hatırlamıyorsam 3 yaşında iken ailesi almanya'ya göçmüş. sıfıra sıfır elde var sıfır.

  • başbakanın son söylemi.

    2002 kasım'ından başlarsak 11 yıl 3 aydır iktidarda olan bir parti 3740 gün, yani 89760 saat, yani 5 milyon 385 bin 600 dakika, yani 323 milyon 136 bin saniye geçirmiş demektir.

    3.5 milyar fidan dikildiyse, 7/24 çalışılsa saniyede yaklaşık 11 fidan dikiliyor demektir.

    helal be oylar akp'ye.

    hatta helal be oylar akp'ye yazarken bile 40-50 fidan dikildi. vay vay vay.

  • kızlar, aferin size.

    söyledikleriniz doğru olabilir, yanlış olabilir. gösterdiğiniz duruş ümitlendirdi beni.

    bir müslüman olarak ben de bu din tacirlerinden bıktım usandım.

    “müslüman mıyız”, “domuz eti tüketiyor muyuz” bilmem ne. terbiyesiz herif.

    senin tebliğine kaldık sanki. tebliğ ediyormuş. çeneni kapatıp, defolup gidersen müslüman sayısında yeterli artış olacaktır, merak etme sen, işine bak.

    aferin kızlar.

  • 15 yıllık evliyim, yatakta sıçıyorum. karımla karşılıklı birbirimizin üzerine işeyip geğirerek öpüşüyoruz. facial cumshot üzerine bir de ağzına işiyorum hatta.

    saçma önerme.

  • temel:
    - "ula fadime, ha bana oyle bir hakikat soyle ki, hem sevuneyum hem de uzuleyum..."

    fadime:
    -"ula temel, bütün arkadaşlarının içinde en buyuk senunki!"

  • yahu dedim neymiş bir bakayım. holdingin kurulduğu tarih 1926, bir dünya savaşı, iki askeri darbe, bir düzine kriz, bi dünya hükümet eskitmiş. ülkenin en stratejik kurumlarını elinde tutuyor, fortune 500'teki tek türk şirketi, ülkenin açık arayla en büyük sanayii şirketlerine sahip, her yıl ihracata çok ciddi katkıları olan bir topluluk bu. sen çıkıp diyorsun ki iki tane imam hatipli, koca koç'u bitirecek. maklubeyi fazla yiyince sanıyorum ki insan böyle kendini dev aynasında görüveriyor.

    dünyaca bilinen kaç firmamız var diyenler pek gezmedi sanırım, zira ben ingiliz arkadaşımın evinin mutfağında çekilen fotoğrafta arkada 'beko' yazısını gördüğümde dudağım uçuklamıştı nedense. var işte, biliniyor, çatır çatır satıyor da. (ingiltere'de pazar payı %16, toplam üretimin %51'i ihracata gidiyor)

    inşaat üzerine çalışmak kolay. koyarsın sermayeyi, alavere dalavereyle alırsın ihaleyi, çalıştırırsın işçiyi, yaparsın. uzan holding buydu, fişini çektiler. medya karteli olmaya oynayan doğan biraz kenara sıkışınca çark etti, e medya, altı boş, ne yaparsın? ama iş kurulu sanayii gücüne gelirse, ihracat gücüne gelirse, işte o biraz sıkar, öyle iki laf edip ortalığı alt üst etmeye benzemez. bu adamların kurduğu herhangi bir sanayii ekosistemini öyle iki kuruşa, çakma ihaleyle, maklubeci imam hatiplilerle kolay kolay kuramazsınız.

    özet olarak, büyük sermaye sahiplerine öyle inanılmaz ayılıp bayılmasam da, ülkemizin eski doğu bloku ülkelerindeki mafyöz hükümetlerin yolundan gidip 'bakın denetimde illa ki bir şeyler buluruz, üzeriz, akıllı olun' mesajı vermesi korkunç, ve medeni bir ülke olmayı planlayan türkiye'mize yakıştıramadığım bir hareket. en kısa zamanda ilgililerin akıllarını başlarına alacaklarını umut ediyorum.

    ekleme: off ne salaksınız ya. yok maaş alıyomuşuz, yok nemalanıyormuşuz. koç umrumda değil, sermaye sahiplerine bayılmadığımı da söyledim. koç'u savunduğumuz falan da yok, yolsuzluğu vardır çıkar eder incelenir ilk biz karşısında dururuz yine. hükümetin, kafasına göre birilerini 'karşısına alıp' bitirme tribine girmesine karşılık yazılmıştır bu entry, anladın? kiminle oyun oynadığını bil diye yazılmıştır. hüloğ.

  • sen arayınca telefonu açmaması.

    demek ki telefon numaranı silmemiş, silse de demek numaranı hatırlıyor ki açmıyor, hatırlamasa da demek bilmediği numaraları açmayacak kadar namuslu.

  • şimdi gerek evde oyalanabilecek bir hobi olarak gerekse selin'e, ece'ye, melisa'ya giden bir yol olarak düşünülebilir klasik gitar.ilki daha makbûldür.profesyonel anlamda kendinizi geliştirmek istiyorsanız hele, ona hiç diyecek laf yok.neyse efenim bir şekilde gitar almak istemiş olmanız iyidir, sebeplere, vesilelere pek takılmıyorum ben, ilerleyen zamanlarda farklı kapıları açtığınızda bu sebepler yerini bir başkasına bırakabilir, yeni amaçlar edinebilirsiniz.her ne olursa olsun müzik iyidir.hakkatten iyidir yani, kandırmıyorum bak.ulan yeşil ot bile tepkisiz kalamıyor buna, nasıl da serpilip gelişiyor, bir de o müzik kaliteli olursa tadından yenmiyor...

    -neyse bunca lafu güzaftan sonra, güzel güzel somut tavsiyeler de vereceğiz gitar örnekleriyle beraber, sıkılmayın.

    bana kalırsa ekonominin izin verdiği ölçüde 400-500 tl ederinde bir gitarla başlamak en iyisi.ancak gitara yeni başlıyorsanız ve ekonomik kısıtlamalar da mevcut ise bence limon kasası olarak tabir edilen gitarlardan da alabilirsiniz.ancak limon kasası derken en bok püsürlerini es geçin(60-70 liraya gitar aldım diyen var?).şöyle 150-180 tl aralığında bir gitar edinmeniz tavsiye olunur.niye?çünkü eşşeğin zikinden dolayı.hayır.çünkü bundan daha ucuz kötü gitarlar gerçekten kötü oluyorlar.aşağıda ağaç türleri, cila türleri vs. den bahsedince daha iyi anlayacaksınız.

    neyse bu fiyat aralığında çin menşeili valencia markası öne çıkıyor.
    cg170, cg180 ve meblağ olarak bunların çok çok az üstünde cg190 modeli bu sınıfa dahil edilebilir.iyi de bir ses teli takılırsa verimliliği artar.

    bir miktar daha fazla paranız varsa eğer valencia'yı unutup, marka değeri yüksek olan ürünlerin alt seviye gitarlarına yönelebilirsiniz.fender esc80, cort ac10-ac12 gibi.içinize sinmesi açısından faydalı olabilir belki bunlar, onun dışında üstteki gitarlardan bence pek de farkları yok.

    -fiyat aralığını biraz daha yukarı çekerek(300-350 civarları ki yapacağınız pazarlıkla orantılı olarak bu artabilir, azalabilir) nispeten daha iyi bir gitarla da başlamayı düşünüyorsanız eğer, yamaha markasına yönelebilirsiniz.bunun sebeplerinden biri de kolay ulaşılabilir olması.mahalle marangozuna sorsanız eminim kenarda köşede bulunduruyordur birer tane.birbirine çok benzer c30m, c40 ve c70 gibi modelleri var.

    yamaha c30m, c40 modelinin mat olanı.yani arada sadece bir cila farkı var.c30m'de daha gür bir ses çıkıyor diyebiliriz.ancak daha kırılgan ve hassas.c70 bir üst model, ses farkı var biraz elbette ancak o fiyata değdiğini düşünmüyorum pek.c40 iyidir, c40'a yönelin.

    şimdi bu fiyat aralığında epey marka ve model var.sözgelimi takamine g124, valencia cg195, walden n350 falan feşmekân.bu fiyat aralığındaki çoğu ürün çin üretimli ya da endonezya üretimli, ladin ses tahtasıyla birlikte arka ve yanlarda maun kullanılarak elde ediliyor.aralarında pek fark olduğunu düşünmüyorum.gitarları deneyip içinize sinen, hoşunuza giden ürüne yönelmenizde fayda var.benim tercihim sıkı bir pazarlıkla yamaha c40 olurdu(260 tl civarlarına indirebilirsiniz 340 civarlarındayken).

    -gitar alırken hâliyle 2 kriter mevcut.biri ne istediğiniz, öteki ise bütçeniz.ne istediğinizi bilmiyor da olabilirsiniz, ona da değineceğim; ses, görünüş, kullanımdan bahsedeceğim biraz daha.şimdilik bütçeden yola çıkarak alternatif üretmeye devam ediyoruz.

    fiyat aralığı 400-600 gibi düşünelim.ki bence fena değil bu gitar diyebileceğiniz gitarlar burada başlıyor genel itibariyle.hemen örneklendirelim; valencia cg80, cort ac15, valencia cg ltd5, walden cn550, walden cn630 concorda series, ibanez g850.bu fiyat aralığıyla birlikte taşşaklı varsaydığımız gitar markalarının da başlangıç gitarlarını dahil etmiş oluyoruz seçeneklerimize.antonio sanchez s10, s20, takamine g128 belki, falan filan.

    bizim milletimiz fiyat/performans oranını çok sever o yüzden bunların arasından hemen neler öne çıkıyor bakıyoruz.cort ac15 güzel görünüyor ancak bulunabilirliği yok, sesini deneme fırsatınız olmaz pek.taksim tünele gidip de sorsanız, deneyemezsiniz, depodan getirtelim falan derler.valencia modellerini kadıköy moda müzikten temin edebilirsiniz diye umuyorum, tünelde de yok değildir.valencia cg80 iyidir, alınız.

    -ekonomik bir engel yoksa zaten gidip gözünüz kapalı bir camps alın.olmadı almansa, alhambra ya da iyi bi antonio sanchez.

    buraya kadar anlattıklarım kişisel tercihlerdir daha çok, seçim yine size kalıyor.kullanım rahatlığı, kullanım amacı, ses unsurları gibi etkenler önemlidir klasik gitar alımında yani ağaç türü ve cilası da.