ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kazlıçeşme vs taksim
-
"22 milyar euroya havalimanı yaptık" diyor, hayatı boyunca uçağa binemeyecek olan yoksullar alkışlıyor. bizim büyük çaresizliğimiz..
iste aradaki fark budur.
tuğçe kazaz
-
south park gibi kadın; bütün dinlerle taşşak geçiyor. *
erkeklerle yolculuk etmek istemiyoruz
-
başlatan kadınların tiplerini görünce bir erkek olarak sonuna kadar destekleme kararı aldığım kampanya.
nil karaibrahimgil
-
"bizim gibi kadınları çok takdir ediyorum ben. çalışıp kendi parasını kazananları." beyanatıyla beni acı içinde bırakmış olan kadın. gören de 12 saat fabrikada çalıştı, kadın haliyle çocuk okuttu, dimdik ayakta kaldı sanır. kadınlığı bebek taklidi yaparak ifade eden birinin, "tek taşımı kendim aldııım" hezeyanı kadının tek başına ayakta durabilmesi mevzusunda ne kadar muhatap alınıyor bilmiyorum ama ben kendisini muhatap almak yerine, onu övmek yerine fabrika işçisi emekçi ablaları överim, onların arkasına takılırım.
abla yemin ederim içimi parçaladın ha, kadınlığın gururusun yemin ediyorum. reklam müziği ve yabancı müzisyenlerden alınmış bir tavırla müzik yapmak ne kadar zor, ne kadar zorlu bir iş. "o beni prenses peri sanıyoooooo." diye şarkı yapıyorsun arkadaş. alternatif kitleden bazı insanlar da "ya bu herhalde değişik ya, iyidir destekleyelim." diyorlar da kendine yer buluyorsun. bir de işte "biz böyleee tek başımızaaa, dimdik ayaktaa kaldık yaaa, çok süperiizzz, gideyim iki panda dansı yapayım, daha da özgürleşeyim." tripleri, bak 15 yaşında kardeşim var, o yapsa "ya git be" derim.
bir de kendini överken fazla ego kusmamak için yanına aldığı, "bizim gibi" örneğindeki diğer kadın da sertab erener ha, o yani. kendisini sertab erener gibi biriyle eş değerde başarılı görüyorsa, panda dansına devam etsin bence.
çift meclis sistemi
-
bilinenin aksine dünyada sadece 5-10 ülkede değil
ingiltere, fransa, almanya, ispanya, italya, avusturya, isviçre, abd dahil tam 75 ülkede uygulanmakta olan sistem.
dünyada bulunan parlamentolar hakkında en detaylı ve karşılaştırmalı verilere sahip parlamentolararası birlik (ıpu)’nun verilerine göre
dünya üzerindeki 112 ülke tek meclisli,
75 ülke ise çift meclisli sisteme sahiptir.
dünya nüfusunu baz alırsak
bugün dünyada insanların yaklaşık % 57’si çift meclisli sistemle yönetilen ülkelerde yaşamaktadır.
ayrıca 30 oecd ülkesinin 17’si,
g7 ülkelerinin tamamı,
avrupa birliği üyelerinin yarıdan fazlası da çift meclis sistemine sahiptir.
bu haritada yer alan mavi renkteki ülkeler çift meclis sistemine sahiptir.
bekçilerin gece kulübelerde saklanması
-
gece vakti bir mahallede görevli 40 bekçi varsa 30 tanesi benzin istasyonlarında, üniversitelerin giriş kapılarında, gece kapalı olan iş yeri merkezlerinin girişlerinde, otoparklarda çadır kurmuş, plastik sandalyelerine oturmuş hangi arabayı alacaklarını tartışıyor. yemek, çay söyleyip taşak muhabbeti çeviriyor. dün belediyenin önünde bir kadın öldüresiye dövülürken akla gelen "nerede bu gece kartalları?" sorusuna cevap isteyenler için söyleyeyim dedim.
geceye z kuşağının bilmediği bir bilgi bırak
-
90’lı yıllarda elektrik faturası iki ayda bir gelirdi. kimse de elektrik faturamız çok fazla diye inlemezdi.
eğitim ücretsizdi örneğin özel okul yok denecek kadar azdı. özel üniversite yoktu.
sümerbank diye bir yer vardı. vatandaş aklınıza gelecek her türlü kıyafeti hesaplı bir şekilde satın alabilirdi.
sebze, meyve, süt, süt ürünleri falan son derece ucuzdu.
bir siyasetçi bir şekilde yolsuzluğa karışırsa istifa ederdi.
kimse cumhurbaşkanına hakaretten hapis yatmazdı.
alkollü içecek fiyatları meşrubat fiyatlarına çok yakındı.
öğrenci bütçenizle bir pubda bir şeyler içebilirdiniz ve bu sizin bir elektrik ya da doğalgaz faturanız kadar tutmazdı.
televizyonda her şey sansürlenmezdi.
liste uzar gider. hülasa şimdikinden bin kat daha modern ve medeni şartlarda yaşayan bir toplumduk.
son olarak önceden ülkemiz mülteci cenneti değildi.
mühendis fıkraları
-
buyuk bir sirketin ust duzey yoneticilerinden biri bir gun new york
uzerinde balonla dolasmaya cikar. aksilik bu ya, pusulasini asagiya
dusurur ve kaybolur. inmek icin uygun bir yer ararken bir gokdelenin
tepesinde sigara icen bir adam gorur ve alcalir. "pardon. ben
neredeyim acaba?" diye sorar. "yerden 500 feet yukseklikte bir balonun
icindesin"der adam.
yonetici sinirlenir: "sen muhendissin degil mi?" diye sorar.
"evet." der adam. "nereden bildin?" "cunku basim belada ve sana bir
soru soruyorum. verdigin cevap 100% dogru fakat hic bir isime yaramiyor."
"sen de yoneticisin degil mi?" "evet sen nereden bildin?" "cunku
yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icinde kaybolmussun. pusulan yok,
berbat durumdasin. fakat bu simdi benim sucum oldu."
18 eylül 2021 istanbul semalarındaki silüet
-
ecevit mi lan o.
bu vesileyle anmış olalım, allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
sadece aptallar 8 saat uyur
-
"kim ne derse desin, mutlu insanın en mutlu anı, uykuya daldığı andır ve mutsuz bir insanın en mutsuz anı, uykudan uyandığı andır. insan hayatı, bir tür hata olmalı."
schopenhauer böyle der, o zaman mutlulukla aptallık arasında bir bağlantı mı vardır diye aklımızda soru işareti oluşturan bir önermedir bu.
eğer mutluluk gelecekse uykuyla birlikte aptal olmayı kim takar ki?
sözlükçülerin yediği tarihi dayaklar
-
takım olarak halısahada yediğimiz dayaktır.
ibnetorlar, içeriye girip kapıyı kilitlediler, kaçamadık da amk.