hesabın var mı? giriş yap

  • sürekli birilerinin doğum günü olması sebebiyle artık şaşırılmayan "aaa pasta mı o yeaaa canlarım benim" samimiyetsizliğiyle geçen, sözde sürpriz parti olan ve bir an için herkesin sandalyesinden kalkıp sadece 30 saniye samimiyetsiz "iyi ki doğdun"larla geçen saçma kutlama.

  • kanada'nın hamilton kentinde üniversite öğrencilerinin yaptığı sosyal deneyde öğrencilerden biri müslüman kıyafeti giymiş diğer öğrencinin otobüse binmesini rol icabı engellemeye çalışıyor. bir kaç yerde tekrarlanan deneyde her seferinde insanlar müslüman çocuğu savunuyor, hatta en sonunda birisi tacizci genci yumrukluyor. geçen hafta ottawa'da bir askerin müslüman bir fanatik tarafından öldürülmesinin ardından müslümanlara bakış açısında negatif bir değişim olmadığı gözleniyor. hatırlatalım hamilton öldürülen askerin memleketi ve düşük gelir seviyeli insanlardan oluşuyor. ırkçılık kanada'da bir kez daha barınamıyor.

    haber ve video

  • (bkz: hazır mıyız arkadaşlar)

    gene yüzlerce kişiyi söğüşleyip amacına ulaşacak kızdır. iyi alıştılar amk. yurtdışında sıradan bir okuldan kabul al, parayı millet versin sen de abd'de iki sene o bar senin bu kafe benim elin conileriyle sefa sürüp instagram'da like kas. memleketin diğer çocukları da okul bitince işsiz kalıp öğrenim kredisi borcunu nasıl ödeyeceğini düşünsün.

  • osmaniye'de hortumda uçan şemsiyeyi tutmaya çalışanca, şemsiye ile birlikte bir süre uçan adamdır.
    çok sürrealist bir video çok.

    böyle buyursunlar

    edit: ''baktım giderek yükseliyorum, kendimi aşağı attım'' diyerek süreci daha sürrealist açıklamış.

    sağlık durumunu soranlar, ''zamanında kendini boşluğa bıraktığı için bir sorun yokmuş.''

  • beni değerlendirme dışı bırakmış olan karakter tahlili şeysi. hemen kendimi dahil edeyim:

    granül kahve - kahve makinesi olmayan bir fakirsiniz. damak tadınızın da peki iyi olduğu söylenemez. bir gün birinin size kahve makinesi hediye edeceğini hayal ediyor ve her şeye rağmen hayata umutla bakıyorsunuz. boş vakitlerinizde kahve makinesi çeşitlerini inceliyor, gözünüzü karartıp almaya niyet ediyor sonra da dur biraz daha bekliyim, hissediyorum hediye etçekler bunu bana deyip vazgeçiyorsunuz. ananızın gözü de olabilirsiniz biraz.

  • yaşlıca bir kadın birkaç yıl önce bana bir öğüt vermişti: “annen ve baban hariç hayatındaki tüm insanları bir çanta gibi görebilmelisin. ömrünü doldurduğunda bir kişiyle ilişkin, onu omzundan sıyırıp olduğun yerde bırakabilmeli ve onsuz yoluna devam edebilmelisin. sadece anne ve baba farklıdır. artık yaşamasalar bile, ömrünün sonuna kadar bitmez onlarla zihinsel ilişkin.”

    bir insanı silmek de bir ilişkiyi zihinsel olarak bitirmenin, bir çantayı omuzdan indirmenin alt başlıklarından biri. (o insanla yaşadıklarını da unutmak olarak algılamıyorum ben bunu)

    ancak diğer ayrılıklardan ya da bitirişlerden bir farkı var “silme"nin. çürümüş meyve kokusu gibi yoğun bir kırgınlık kokusu doluyor benim burnuma, çünkü silmek fiilinin beraberinde getirdiği kesinlik ve hıza ancak büyük bir kırgınlık lokomotiflik edebilir diye düşünüyorum. fade out olmamaktadır kişi bu eylem söz konusuysa. hızlı ve kesin bir manevrayla tek harekette uçurulmaktadır zihinsel dünyadan. alıştığın ve hele değer verdiğin birinin yokluğunu kabullenmek zaten zorken, bunu kendi iradenle ve bir çırpıda gerçekleştirmek ancak öteki türlüsünün daha fazla üzdüğü bir durumda gerçekleşebilir.

    bir teoriye göre her ilişki bir çember oluşturmaya çalışırmış ömrü boyunca. eğer iç huzuruyla bitmişse, tam bir çember olurmuş geride kalan. ama bir şeyler yarım, eksik kalmışsa, uçlar tam kapanamaz, çemberi tamamlayamazmış, ve ne kadar zaman geçerse geçsin üzerinden, inceden batar, kalbimizi acıtırmış o açık uçlar. birisini uçururken de iki ucun arasına bir “acaba”nın sıkışmadığına emin olmak lazım. hele duygusal olarak çalkantılı dönemlerindeyse kişi, yanlış fitilleri ateşleyebilir kırgınlık kıvılcımı.

    sildiğim insanları düşündüm bunları yazarken. çoğu önemsiz -dolayısıyla bu entrynin konusuna girmez-, ama kimi arkadaş, dost bildiğim. kimisi için, aferin diyorum hala kendime, zor ama doğru bir karar almışım, ama kimisinin hiç kapanmayacak uçları.

    beni silen insanlar da oldu. kiminde haklıydı silen, ve hatamın bedelini bir dostu kaybederek ödedim. kimiyse üç beş senede bir arada arar hala, açık kalmış uçları demek. ama haksız yere silinmek de silmenin fitilini ateşleyecek kadar büyük kırgınlık yaratırmış.