hesabın var mı? giriş yap

  • fi tarihinden aklımda kalanlarından:

    beyler boyum çok kısa

    - beyler boyum 1.63, kızlar hiç beğenmiyor, ne yapabilirim?

    - kestir ve orta boylu bir kadın olarak hayatına devam et.

  • theseus'un gemisi, felsefede bir paradoks.

    plutark'ın aktardığı yunan efsanesine göre, girit'ten muzaffer dönen theseus'un gemisi atina'da hatıra olarak uzun süre muhafaza edilir. zamanla geminin tahtaları çürüdükçe yenileriyle değiştirilir. öyle ki, bir gün geminin değiştirilmedik hiçbir parçası kalmaz. bu durumda gemi hala theseus'un gemisi sayılır mı, yoksa başka bir gemi haline mi gelmiştir? gemi, antik filozoflar için tartışma konusu olur.

    theseus'un gemisi, filozofları tarih boyunca uğraştıran bir konudur. paradoksun çözümü için çeşitli öneriler ortaya atılmıştır.

    heraklitos'a göre, varlıklar sürekli değişmektedir. bu nedenle yukarıdaki konu bir paradoks değildir, theseus'un gemisi daha atina'ya vardığı günün ertesinde farklı bir gemi olmuştur.

    aristo'ya göre bir varlığı tanımlayan dört neden vardır. şekilsel neden veya şekil, bir varlığın görünüşü, tasarımıdır. maddesel neden, maddesidir. aristo'ya göre bir şeyin neliğini şekilsel neden tanımlar, dolayısıyla theseus'un gemisi, aynı gemi olarak kalmıştır, zira şekli değişmemiştir. aristo'nun diğer bir nedeni nihai neden veya maksattır. theseus'un gemisinin tahtaları değişse de maksadı (theseus'u taşımak) değişmemiştir, hala aynı gemidir. son olarak etkin neden bir şeyin kim tarafından ve nasıl yapıldığıyla ilgilidir. örneğin, bir geminin hangi tür ustalarla, ne tür aletlerle yapıldığı. theseus'un gemisini ilk yapan ustalar ve onların aletleri, gemiyi onaranlarla aynı olduğu için, bu neden açısından da gemi aynı kalmıştır.

    geminin hala theseus'un gemisi olduğunu söyleyenlere karşı ikinci bir soru daha ortaya atılmıştır: değiştirilen tüm parçalar bir tarafta saklansa ve bunlar kullanılarak ikinci bir gemi yapılsa, bu theseus'un gemisi olur mu?

    theseus'un gemisi, modern hukuktaki bazı sorunlarla ilgilidir. örneğin, theseus'un bir gemisi yerine otomobili olsaydı, tüm parçaların değişmesi ruhsat ve sigortayla ilgili sorunlar doğuracaktı. araçların şasi numaraları en belirleyici unsur olarak ruhsatın üzerine kaydedildiğine göre, hukuksal açıdan şasi numarasının değişmesi, aracın değişmesi anlamına gelir mi? theseus'un şasi numarası değiştirerek yeni bir araca sahip olduğu öne sürülürse, yeniden alım-satım vergisi ödemesi gerekir mi? şasi değişiminden önceki sigorta poliçesi hala geçerli olur mu?

    paradoksun kişilik sorunuyla da ilgisi vardır. tüm organları zamanla nakledilerek yenilenmiş bir insan, başlangıçtakiyle aynı kişi midir? hayatımız boyunca vücudumuzdaki tüm atomlar doğal bir şekilde yenileriyle değişse, bu hayatı sürenin tek bir kişi olduğu söylenebilir mi?

  • tottenham’ın aldığı karar rezalet. burada sorunu hocada aramak saçmalık. bu kadro geçen sene cl’de final oynayarak miadını doldurdu. en büyük yanlış; kulüple ilgili hevesini yitirmiş oyuncularla yolları ayırıp yeni bir kadro yapılanmasına gitmek gerekirken, kadronun en kilit oyuncusunu ayrılmak istemesine rağmen kulüpte tutmak oldu. sonuç hüsran ve daha vahimi bundan sonra gelecek hocaya da -mourinho olsa dahi- daha fazla yük olmaktan başka bir şey olmayacak ve ne yazık ki spurs seviye düşecek.
    bu arada hoca ile ilgili bir not: gönül madrid’de görmek ister fakat yolu münih’e uzanırsa, kendisi ingilizceyi pink floyd dinleyerek öğrenmiş, bi rammstein da deneyebilir.

  • 4. sınıf ingilizce dersinde, nedense ingiliz dili tarihi üzerine atıp tutarken, nasıl coşmuşsam artık.

    - yani çocuklar düşünün 3000 yıl önceki türkçe ile şu anki türkçe aynı mıdır?
    + hocam daha 3000 yıl olmadı ki ama.
    - nasıl yani?
    + 2012'deyiz daha.

    sfdhlşkldnjfhdf hala gülüyorum lan, keşke herkes 4. sınıf olsa, böyle şirin, eğlenceli olsak.

  • ekşi'deki bütün rezaletleri okumaya çalışan biriyim, gördüğüm ender rezalet deşifresi bu rezalete aittir. dizi izler gibi okudum. querrery rezalet prosesini adeta nakış gibi işlemiş. üstüne bir de rezaletin lansmanı için bütçe ayırmış. ses kaydı almış, bütün silsileyi takip etmiş. pazartesi harbiden mahkemeye de giderse, şahane bir final olur. bize bunlarla gelin kardeşim.

    (bkz: csi beşiktaş)

    edit: geç de olsa gördüm meğer debe olmuş bu entry ve ilk entry uçmuş. merak edenler için: http://justpaste.it/regus_ofis_rezaleti * *

  • sizce nazileri ve 2. dünya savaşını konu alan bir film komik olabilir mi? filmi baştan sona izlediğinizde bu sorunun yanıtı, evet! ama filmin komik olmasının yanında bir o kadar da ciddiye alınması gereken fantastik drama yönü de bulunuyor.

    caging skies romanından uyarlanan film, konusu ve hikayenin ele alınış tarzıyla adeta the producers, the tin drum, hope and glory, moonrise kingdom, life ıs beautiful, the diary of anne frank, hogan's heroes, ınglourious basterds filmlerinden birer tutam tatlar barındırıyor.

    beatles'tan tom waits'e, roy orbison'dan david bowie'e filme ayrı bir zevk-renk katan ve ayrı bir parantezi ve övgüyü hak eden soundtrack listesi için ise buradan buyrun.

  • bir erkek için ideal sevgilinin sözlükteki karşılığıdır şüphesiz.

    kendisini dürttüğünüzde alacağınız tepkiler müthiş yumuşak bir ses tonuyla "efendim?", "evet?", "hazır!" cevapları olur. ilişmezseniz gıkı çıkmaz, ölene kadar bir "ah"ını duyamazsınız. yok efendim "k.çımın şurası ağrıyor", "ben burda ölüyorum sen community shield izliyorsun!" ne bileyim "yine ne var ne istiyorsun senin yüzünden bıdıbıdıbıkbık ....(12-13 dk sonra) hep böyle oluyor!" yok.

    bir işiniz mi düştü? "yaparım", "oduncu, madenci, seyis(oha!)". karnınız mı acıktı? "hemen geyik vurup getiriyorum hayatım". bak "yapmam" asla yok. "sevgilimin karnı aç, gerekirse yaban domuzuna dalarım" mantığı var hatunda. ölüme gidiyor gıkı çıkmıyor yahu. dışarı mı çıkacaksınız? hazırlanma süresi yaklaşık 20 saniye. anlattıkça elim ayağım titriyor abi ya. hatuna "gel" diyorsun, taaa surların öbür tarafından dolaşıyor geliyor. gözyaşlarım sel oldu yemin ederim.