hesabın var mı? giriş yap

  • açılın, adana'dan gelen iltifat.

    dolmuş bir kızcağızı ezmek üzereyken son anda durur, şoför camdan kafayı çıkarıp bağırır:

    "fıstık ezmesi olacaktın yavrum"

  • karsiniza gecip baskalari hakkinda atip tutmasi ve arkasindan atip tuttugu kisilerle yuzunuze baka baka kanka olmasi.

    sizin de arkanizdan atip tutuyordur kesin.

  • pardon da şaka mısınız kabataş erkek lisesini yazmamak ne demektir? ben beş tane okul yazıyorum, sıralama size kalmış:
    kabataş erkek lisesi:110 yıllık tarihi bir okuldur. lgs yerleştirme puanına göre en yüksek puanla alan 3. lisemizdir. boğazın kenarında, ortaköy'de yer alır. binası tarihi feriye saraylarıdır. bünyesindeki almanca bölümünde üç alman hoca barındırır. ingilizce bölümünde ise bir native speaker vardır. eğitim dili türkçedir. öğretmenlerinin çoğunun doktorası vardır veya halihazırda yapmaktadırlar. ayrıca çoğu öğretmeninin yayınlanmış kitapları vardır, gazetelerde köşe yazarlığı yapmaktadırlar, televizyonda program yapanları dahi vardır. okulda yaklaşık kırk civarı öğrenci kulübü vardır ve hepsi aktiftir. en samimi okul olduğunu söyleyebiliriz. ayrıca ciddi bir kurum kültürü vardır. camiasına baktığımızda kabataş mezunlar derneği, kabataş erkek lisesi eğitim vakfı, beşiktaş kabataş eğitim vakfı en öne çıkan kurumlardır. beşiktaş jimnastik kulübü ile ortaklığı vardır. beşiktaş'ın kendini feshetmesi durumunda tüm malvarlığı kabataş erkek lisesi eğitim vakfına geçecektir (allah korusun). ayrıca hali hazırda kuruluş aşamasında olan bir beşiktaş kabataş üniversitesi de olacaktır.
    istanbul lisesi: 1884 yılında kurulmuştur. lgs yerleştirme puanına göre en yüksek puanla alan 2. lisemizdir. tarihi duyun-u umumiye binasında, cağaloğlu'nda yer alır. eğitim dili almanca-türkçe karmadır. sayısal dersler almanca, sözel dersler türkçe olarak verilir. bünyesinde alman matematik, fen, ingilizce, almanca öğretmenleri bulunmaktadır. öğrenci kulüpleri bakımından kabataş'tan geridedir. kurum kültürü vardır. camia olarak da ielev, mezunlar derneği gibi kuruluşlar vardır.
    galatasaray lisesi: kökeni 1481 yılına dayansa da esas kuruluşu 1863'tür. camia olarak en önde olan kurumdur galatasaray spor kulübü dolayısıyla. eğitim dili fransızca- türkçedir. fransız ve türk hocalar bünyesindedir.
    robert kolej: eğitim dili ingilizcedir. abd'ye bağlıdır.
    5. olarak hem cağaloğlu anadolu lisesi hem kadıköy anadolu lisesi yazılabilir. benim şahsi sıralamam:
    1- kabataş erkek lisesi
    2- istanbul erkek lisesi
    3- galatasaray lisesi
    4- robert kolej
    5- cağaloğlu anadolu lisesi
    6- kadıköy anadolu lisesi
    edit: fen liseleri kesinlikle iyi okullar değillerdir. zira fen liseleri sadece olimpiyat-ders-bilim ekseninde öğrenciler yetiştirmektedir.

  • bu bayram bir tek babamla görüşerek bayramlaşabildim. onun da elini öpemedim, doya doya sarılamadım.. zaten o da bana bayram harçlığımı vermedi.

    ben yine de toprağındaki otları yoldum. mezar taşını temizledim.

    ailesi olanlar bunun değerini bilsin lütfen.
    herkese iyi bayramlar.

  • iv. murat koydugu yasaklara uyulup uyulmadigini bizzat kendisi kontrol etmeye merakli bir padisah oldugu için yine bir gün kiyafet degistirerek bir sandala biner. amaci sahil seridinde içki içilip içilmedigini kontrol etmektir. iv. murat'i tanimayan sandalci arada bir cebinden bir sise çikartip yudumlamaya baslayinca padisah sorar :

    - "nedir o içtigin ? "

    sandalci bekri mustafa'nin ta kendisidir; kendini kolay ele vermez.

    - "kuvvet surubu" der. "ben bundan iki yudum çekince kendimi aslan gibi hissediyorum. kürek çekmek viz geliyor".

    padisah tadina bakmak isteyince, bekri mustafa, nasilsa denizin ortasindayiz, bizi kim yakalayacak, diye düsünüp siseyi uzatir. padisah iki yudum alir almaz kükrer :

    - "bre zindik ! bu sarap. sarap içmeyi yasakladigimi bilmiyor musun ?

    bekri mustafa sasirir :

    - "sen kimsin ki içkiyi yasakliyorsun ?" der.
    - "ben iv. murat'im !.." yanitini alinca bekri mustafa küregi kaptigi gibi ayaga firlar
    - "simdi atarim seni denize, daha iki yudum aldin, kendini iv. murat sanmaya basladin. iki yudum daha alsan, dünyayi ben yarattim diyeceksin".

  • bağcılar'da, sultanbeyli'de, çarşamba'da, konya'da, antep'te, kayseri'de olmadığı müddetçe işe yaramayacak eylemlerdir.

    edit: konya'da başlamış zannettik ama meğersem feykmiş. konya'da eylem mi olur bendeki de saflık

  • ulan bi doğum vergisi adı altında anamızın amı kaldı vergi almadıkları

    tanım: dünyanın başka yerinde var mıdır merak ettiğim akp icadı sıçmık vergi

  • nedendir bilmiyorum ama benim de o balkon demirini yalamışlığım vardır. hani o demirin ağız buruşturan hafif paslı tadı... gerçekten ilginç. ülke olarak topluca balkon demiri mi emmiklemişiz n'apmışız. ne acayip çocuklarmışız değil mi? balkon demiri niye yalanır ki. aslında mantıklı bir açıklama yapmak gerekirse; merak etme duygusunu en yoğun yaşadığımız dönemlerde boyumuz balkon demirine yetecek boydaymış demek ki.

    hani annemizin babamızın rahatça balkon demirlerine dirseklerini koyup, bizim de kendi kafamızı kalp şeklindeki balkon demirlerinin arasına sıkıştırmaya çalıştığımız hayal meyal hatırladığımız bir dönem vardır. işte o dönem bu dönem arkadaşlar. mahalleye yeni taşınan tuhaf tipli çocuklar dönemi, sürü halinde dolaşan köpekler mevsimi...