ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
israil'in lod şehrinde hakimiyeti kaybetmesi
-
aynı görüntü 2 saat önce"filistinlilerin arabalarını yakıyorlar" diye servis edildi şimdi filistinliler israillilerin arabasını yakıyor deniliyor.
bir karar vermeniz lazım ama kim kimi koparıyor.
ayrıca bu gülerek haber yapılacak bir şey değil, ortada mucize yok, o gençleri öyle gaza getirerek yarin israilin tankına, silahına kurban etmeyin.
yılmaz özdil'in fazıl say'a verdiği tarihi ayar
-
istediğin
kadar, çal!!!
"yıl"dıra"maz"sın..
boyoz...
şeklinde verilen bir ayar olabilir.
öldürülen teröristin cesedinin torbada verilmesi
-
belki askerimizi şehit etmeye çalışan birinin cesedini toplamak için vakit ayırmaya bile gerek yok... sonuçta cesede bile patlayıcı düzeneği kurabilen bir bozuk zihniyet o yüzden geberdiği yerde bırakmak en iyisi.
edit: başlığı açan kişi entrisini silmiş.
trt'nin gezi eylemlerini dünyaya anlatması
-
yeni bir projeymiş.
dünyanın baştan sona tamamen yalan ilk belgeseli olarak tarihe geçmesi kesindir.
sabıka kaydı:
(bkz: trt'nin gezi parkı direnişindeki dezenformasyonu)
(bkz: trt nin yayınladığı gezi parkı eylemleri ses kaydı)
(bkz: leyla ile mecnun'un yayından kaldırılması) *
düşündükçe o kadar korkunç geliyor ki:
abdullah cömert: kafasını biber gazına vurup ölen genç.
ali ismail korkmaz: arkadaşları tarafından dövülüp öldürülmüş.
ethem sarısülük: arkadaşlarıyla kendisine kurşun işlemeyeceği konusunda iddiaya girmiş.
medeni yıldırım: aslında pkklıymış.
ahmet atakan: uçabileceğini sandığı için ölmüş.
mehmet ayvalıtaş: boyu uzun duvara çarpmış.
hasan ferit gedik: torbacıları dolandırmış.
berkin elvan: o da kimmiş.
recep tayyip erdoğan: melek.
türk polisi: dünyanın en anlayışlı kahramanları.
egemen bağış: aslında mesleği komedyenlikmiş.
fethullah gülen: bu yine ağlıyor değişen bir şey yok.
eylemciler: terörist.
türkiye: tam bir cennet.
vs.
anadolu insanını en iyi anlatan film
-
nuriciğim daha iyi anlatıyor: bir zamanlar anadolu'da
yere yatırılan eylemciye yardıma gelen köpek
-
o polise köpeklik dersi vermiştir..
tüm üniversiteler ücretli olmalı
-
misal, 10-15 yıl önce öyle olsaydı ben üniversite okuyamayacaktım.
çünkü maddi imkanım yoktu.
kredi mi?.. üç kuruş öğrenim kredisi bile vermemişlerdi o zaman.
sonuçta, üniversitede okuyamayacaktım.
şu anda yaptığım mesleği yapamayacaktım.
tanıdığım benim gibi onlarca arkadaşım gibi...
çok muhtemeldir ki, çocuğuma da üniversitede okuma şansını, yani parayı sağlayamayacaktım.
işçi çocuğuydum.
işçi olarak kalacaktım.
çocuğum da öyle kalacaktı..
ama aldığım her nefes için vergi ödemeye devam edecektim.
peki her bir boku devletten parayla satın alabileceksem, ben neden bu kadar çok vergi ödüyorum anasını satayım? bir tek polisin copu mu bedava kamu hizmeti olacak bu ülkede?
gerçekten hoşlanılan kişiyleyken saçmalamak
-
+ nasılsın?
* - iyiyim. sen nasılsın?
+ iyiyim sağol. eğer işin yoksa kadıköy'e gelsene?
- işim yok, gelirim tabi ki.
+ tamam ben şimdi yemek yiyorum, vapurdan inince ara beni.
- tamam ararım, çok teşekkür ederim. hadi görüşürüz.
asfşkla teşekkür ne lan! niye teşekkür ettin lan tırto!
(bkz: akıl) (bkz: fikir)
göğüs çatalına bakmayacak olgunluğa erişmek
-
bakarken yakalanmayacak olgunluga erismek olabilir belki .
cloverfield
-
facebook ve myspace jenerasyonunun jaws i olan film.. mevzu hakkinda tek kelime bilinmemesi gerekiyor film hakkinda.. filmden maksimum verim almak icin.. bir ask hikayesi, bir veda partisinde gecmesi gerekiyor tüm tanitim yazilarinin.. ve bir sekilde gerceklikten dert yananlar, "onlarca saat, nicin kamera'nin pili bitmedi" diyenler, "herseyi birakip kameraya alan dallamalar doldurmus filmi" diyenler allaskina bana, gülen gozler filminde vecihi eve ucakla girdiginde ucagin neden patlamadigini anlatsinlar.. sinema'nin bir sanat olmasinin yegane hadisesi gerceklikten biraz uzaklasabilecek olmasidir kanimca.. saf gercekligi istesem asla sinema filmi izlemezdim sanirim.. ve gercekligi, uygunlugu gozetmek esas dingilliktir bana kalirsa.. tabii mikrafonlarin gozukmesi, set işcilerinin gozukmesi gibi teknik hatalari saymazsak..
her neyse dedigim gibi youtube jenerasyonunun filmidir.. oyle bir durumda kalsam sahsen ben, aynen cekim yaparim, sonra kurtulursam da tak koyarim youtube a.. ki filmin yapimcisi abrahams abimiz de bunu bu sekilde belirtmistir, devam filmi için ozellikle, "o gece koca manhattan da bir tek kamera calisiyor olamaz dimi arkadaslar?"
o gün, o gece orada olsaydim sanirim ben de farkli seyler yapmazdim.. hele ki kiz arkadasim o durumda olsaydi.. ve bi noktadan sonra, o bilinmezlikle, o telase icinde ne yaptigini bilmeyeceklerini düsünüyorum insanlarin.. hepimiz 17 agustos depreminde bu hadiseyi etüt ettik sanirim.. depremden bir iki ay sonra "ulan ne salak seyle ugrasmisim" demek bir anene olmustu neredeyse.. sahsen ben elimden karpuz yedigim catali birakmamistim.. aklima gelmemisti birakmak. kameranin film boyunca bu denli gezdirilmesini de ayni travmaya bagliyorum ben..
ve filmdeki karakterlerle birlikte sizin de bi boktan haberiniz olmamasi, onlarin gorduklerinden ote bilgiye sahip olmamaniz inanilmaz derecede keyifli.. 11 eylül'ü yasayan birisi gibi, daha fazla bilgiye ulasmak isterken bunun size sunulmamasi hadisesi felaket cildirtici.. o yüzdendir ki filmden doyasiya keyif aldim sanirim..
son olarak sunu soyleyeyim, filmin sonunda, cooney island sahnesinde, kamera denize bakarken sag tarafa dikkatli bakin.. suya bişilerin düstügünü goruceksiniz.. bu da boyle bir kiyagim olsun.