hesabın var mı? giriş yap

  • muhteşem yüzyıl kadar başarılı olamamış ve ilgi görememiş yapım.

    muhteşem yüzyıl kösem, kasım 2015'te çok büyük beklentiyle başladı ancak tabiri caizse tam anlamıyla yapımcılarının elinde patladı. ülke içindeki reytingler zaten yüksek başlamamıştı ama giderek daha da düştü, artık son bölümlere gelindiğinde dizinin elde ettiği en büyük başarı genel izleyici kategorisinde ilk 40'a girebilmekti. buna rağmen yurtdışı satışlarıyla iki sezon sürdü. sonuç olarak final bölümü bile ilk 10'a giremedi ve haziran 2017'de genel izleyicide yirmi beşinci sırayla ekranlara veda etti.

    dizinin tutmamasının arkasında -bana göre- üç neden var. ilki ve sanırım en önemlisi ülkenin daha muhafazakar bir yapıya bürünmesi ve bu "osmanlı'da kadınlar saltanatı" konusunun genel izleyicinin ilgisini çekmemesi. muhteşem yüzyıl ocak 2011'de başladığında ülke bu kadar kutuplaşmamıştı ve ortada diriliş ertuğrul dizisi yoktu. oysa 2015'te bütün iç ve dış mihrakları alt eden ertuğrul'un kahramanlık hikayelerini anlatan bir yapım varken saray kadınlarının kendi aralarındaki iktidar mücadelesi genel izleyicinin umurunda olmadı. erkeklerin elinde kılıç, sürekli zafer elde ettikleri ve kadınların arka planda sadece yemek pişirip erkekleri için üzüldükleri diziler bu kadar rağbet görürken kadınların ön planda olduğu bir yapıma tabii ki kimse bakmadı.

    bir diğer sebep dizinin anlatıldığı dönem: i. ahmet ve duraklama dönemi. ne sözü geçen padişah ne de içinde yaşadığı dönem halk tarafından seviliyor. osmanlı tarihi duraklama devrine kadar güzeldir, yükselme dönemi sonrasını kimse şevkle öğrenmek istemez. sınavda çıkacağı kadarını ezberler ve geçer. i. ahmet, halkın gözünde hiçbir zaman fatih sultan mehmet, yavuz sultan selim ya da kanuni sultan süleyman kadar tanınan ve övülen bir padişah olmadı ki yaptığı şeyler ilgi çeksin. duraklama dönemi nasıl anlatılırsa anlatılsın türk halkının dinlemeye/izlemeye bayıldığı bir dönem değil. osmanlı tarihi türk halkı için genellikle şöyledir: kuruluş, yükselme, ikinci abdülhamit ve kurtuluş savaşı. arada kalan dönemler pek sevilmez. ve tabii ki kösem sultan'dan ikinci bir hürrem sultan yaratma çabası da pek işe yaramadı. kösem, türk halkının gözünde hürrem kadar bilinen bir isim değil. kimse 30 yıl valide sultanlık yaptığını ya da haremde öldürüldüğünü bilmez. üstelik kösem'in iktidarı eline almasıyla hürrem'in yükselmesi arasında fark var. ikisi de "kadınlar saltanatı" olarak adlandırılıyor ancak kösem'in gücü daha çok padişah naipliğinden geliyor. oğlu çok küçük yaşta tahta çıkınca daha fazla müdahele edebilme şansı buldu. buna karşılık hürrem, sultan süleyman'ın kalbindeki yerini koruyarak yükselmenin ve güçlenmenin yolunu bulmuştu.

    dönem farkının etkisi karakterlerde de kendini gösteriyor. bu dönemde ilgi çeken bir karakter var: kösem sultan, ancak o bile hürrem sultan kadar ilgi çekmiyor. oysa yükselme döneminde (muhteşem yüzyıl’da) kanuni, pargalı ibrahim, hürrem sultan, mahidevran sultan, mihrimah sultan, rüstem paşa, şehzade mustafa, şehzade selim, şehzade mehmet, barbaros hayrettin paşa, mimar sinan, ebussuud efendi ayrı ayrı ilgi çekiyordu. hepsi genel izleyici tarafından merak edilen karakterlerdi. muhteşem yüzyıl kösem'in safiye sultan ve kösem sultan dışında bilinen karakteri yok, diğer kurgu karakterlerin başına ne geldiği de kimsenin umurunda değil. süleyman’la hürrem’in aşkı, hürrem’in yükselişi, hatice sultan’la pargalı’nın hikayesi, mihrimah sultan ve mimar sinan’ın hikayesi, hürrem ve mahidevran’ın mücadelesi, rüstem paşa’nın hırsı ve mihrimah’la evliliği, şehzade mustafa’nın ölümü. hepsi bilinen ve merak edilen konulardı. muhteşem yüzyıl kösem’de tarihi olarak bu kadar ilgi çeken konu dahi yok. genel izleyici kösem’in mahfiruz hatice sultan’la mücadelesini doğal olarak önemsemedi.

    bir diğer sorun iki dizi arasında sadece bir sezonluk ara olması. muhteşem yüzyıl unutulmadan ya da kendini özletmeden yeni bir kadro ve hikayeyle seyircinin karşısına çıktılar. e, doğal olarak gözler eski isimleri aradı ve sürekli yeni versiyonu eskisiyle kıyasladı. en azından aradan birkaç yıl geçseydi, belki insanlar muhteşem yüzyıl atmosferini özlemiş olurdu.

    dizi ekibinin yaptığı hatalar da var: ilk bölümler sonrası kösem’i oynayan oyuncuyu değiştirmek gibi. muhteşem yüzyıl’da vahide perçin zorunlu olarak meryem uzerli’nin yerine girdiğinde bile izleyici şikayet etmişti, bugün hâlâ youtube videolarının altında “keşke uzerli olsaydı” diyenleri görürsünüz. yapımcılar önlerinde böyle bir yaşanmış örnek varken ilk dokuz bölüm için neden başka birini getirdiler, anlamış değilim. dizinin reytingleri her hafta düşünce beren saat’i reytingleri kurtarır umuduyla erken dahil ettiler diziye ama sadece bir bölüm işe yaradı. sonra daha kötü reyting kaybetti dizi. ya doğrudan beren saat’le başlayacaklardı ya da anastasia tsilimpiou ile devam edeceklerdi. her şey bir yana, genel izleyici oyuncu değişikliğini sevmez.

  • yılmaz güney'dir. şöyle bir hikâye var, ne kadar doğrudur bilmiyorum.

    "bir gün nereli olduğumu sordular.

    - babam sivereklidir dedim.
    siverek adına şaştılar, hiç duymamışlar.
    - nerdedir bu siverek? dediler.
    - siverek napoli'nin kazasıdır dedim.
    düşündüler bir süre, birbirlerine bakındılar.
    - biz italya'yı çok iyi biliriz. yanlışınız olmasın. napoli'nin böyle bir kazası yoktur.

    siverek italya'da olsa bileceklerdi. siverek urfa'nın bir kazasıydı. urfa da türkiye'nin bir şehriydi.

    bizim memleketin insanları iyidir, akılları çoktur; italya'yı bilirler, fransa'yı bilirler. çinistanı, falanistanı bilirler, lakin kendi yurtlarını bilmezler. dünyanın öte ucundaki ülkelerin yardımına koşmak için can atarlar. onlar için şiirler yazar, onlar için ağıt yakarlar. falanistan köylüsünün acısını anlatan kitaplar kapışılır, benim memleketimin insanlarına sırtları dönüktür, onları görmezler, göremezler."

    yılmaz güney

  • oyle kullanmaya calistim su cikti:

    "oljkdkvsdkvj ikvsjhvpùkls vùlskvh sfùv hsffùlkvhsfvohefùvlk nfscvôiif hvsfivh zdùoivjhsdùlv zdivpjdkùlv jdivpj dkùvjzpivjhz ùlkvjzùipjùflkj zrfzjzekrpjfzipgzrpgzrpilmk jzdgzrfzùfpkhzr$pf zrefihzr"

    yukardakilerden biri pentagon'a giris sifresi ama hangisi bilemiyorum, deneyin bulun.

  • aynı gemidecilere bi lafım var.

    niye lan?

    şimdi siz seçim sonrası dışarıda ateş ederken birikimlerini dolara yatıran ben, kurun yükselişine sevinmeyeyim çünkü aynı gemideyiz öyle mi?

    ahahhaa yarrağımın başı aynı gemideyiz.

    siz eşşşek gibi çalışacaksınız, beni besleyeceksiniz bundan sonra.

    kilosu 3 liradan 2 kilo patates pişirin, bi hafta yiyin.
    işiniz ne?

    alışıksınız nasıl olsa.

    tanım: svihs

  • öldürülen mühendis arsanın sahibini bile tanımıyordur. sen borçlan, borcunu ödeme, icralık ol, banka malına el koysun sonra da birisi bankadan o malı alınca çekip vur. mühendis parasıyla mal alıyor çalmıyor çırpmıyor adamın ne suçu var? alah bilir geride kimleri bıraktı. o zaman borç taktığın adam da gelip seni mi vurmalı? nerede kaldi hukuk? bir daha bırak hapisten çıkmayı güneşi bile göremezsin umarım.

  • bence güzel olur kardeş.

    _____________________________________________________________________________________

    intel 4790k @ 4.0 ghz, 8 gb ddr3 ram, asus strix r9 285, cooler master psu 750w

    """"""""""""""""""""" "oyun bitince şah da piyon da aynı kutuya konur" """""""""""""""""""""""

  • çocuklarınızı ağam, paşam diye büyütmeyin, ağa veya paşa olmadiklarini, büyüduklerinde bir kız tarafından reddedildiklerinde anlıyorlar ve sonuçları böyle ağır olabiliyor. her zaman her istediğimiz olmayabiliyor, bunun bilinciyle buyumeli cocuklar.