hesabın var mı? giriş yap

  • dün akşam letonya riga'da bir kadın, "siz istanbul'da kedilere mi tapıyorsunuz" diye sordu.

    şaka yapıyor sandım ama o kadar çok kedi görmüş ve herkes mama verip sevdiği için hindistan'daki inek mevzusu gibi bir şey sanmış.

    ben buna hala gülüyorum.

  • iki elle üst demirden tutmak suretiyle dişleri demire dayayıp yavaş yavaş kemirerek alınan tattır. demirdeki boya diş vasıtasıyla itinayla soyulur taa ki alttaki kahverengi paslanmış demir ortaya çıkana kadar. bu esnada arada yoldan geçenlerin kafasına tükürülür, leblebi atılır ya da hşştt pşşt diye bağırılıp saklanılır. hey gidi.

  • tazmanya canavarlarının popülasyonun büyük kısmının ölümüne sebep olan etkidir. devil facial tumour hastalığı, bilinen tek bulaşıcı kanser tipidir. bu tümör, tahminen 1966 yılında bir tazmanya canavarında mutasyon sonucu meydana gelmiş ve başlıca ısırma yolu ile diğer hayvanlara bulaşmıştır. bu hayvanlar, sınırlı bir alanda (adada) yaşadıkları ve sonuçta genetik çeşitlilikleri çok az (benzerlikleri çok fazla) olduğu için, tümör hücreleri tazmanya canavarının vücudu tarafında yabancı olarak kabul edilmemişler, savunma sistemi harekete geçmemiştir. bu hastalık sadece tazmanya canavarlarını etkilemiş, en yakın akraba türlerde bile etkili olamamıştır.

  • adam sümer dili ve edebiyatı okumuş,devlet bana kadro açmıyo diyo,lan oğlum o devletin 4000 önce yıkıldığını sana kimse söylemedi mi?

  • yanlış hatırlamıyorsam 10 yıl kadar önce izmir'de yaban domuzu avlayıp etinden çiğ köfte yapıp satmışlardı, yiyenlerde trichuris trichura enfeksiyonu görülmüştü. ülkelerinde çiğ etten çiğ köfte yapılmadığından pek vaka görememiş olan abd ve avrupa'dan da bazı hekimler hastaları yerinde incelemeye gelmişti. dürüst, ahlaklı ve muhafazakar türk gıda üreticisinin dünya tıbbına bu gibi katkıları olmuştur. bir de türk insanın bilime ne katkısı oldu denir..

    e: 12 yıl öncesiymiş hatta ekşide başlığı bile varmış.(bkz: izmir'deki çiğ köfte hadisesi)
    ayrıca tam bir hanfendi is back uyardı trichinella spiralis enfeksiyonuymuş.

  • bu sefer kahramanlarimiz acemi asker degil komutandir. iki asteğmen birbirine komşu eğitim alaninda acemi eğitimi ile meşgulken biri diğerini çay içmeye davet eder. laflamaya başlarlarken acemilerden birini çağirirlar. eleman koşa koşa gelir.

    -bize 2 çay getirir misin
    -emredersiniz komutanim *

    eleman çaylari bir koşu kapip getirir ve komutanlarinin dikkatini çeker.

    -aferim ya ne çabuk getirdin. ama nefes nefese kalmişsin. sivilde napiyodun sen ?
    -komutanim "balıkesir cumhuriyet savcisiydim" der

    bizim asteğmen elemanlarin o an boğazlari düğümlenir. o çay ateş olur ellerinde. acemi asker elemanlarin yanlarindan uzaklaşir.

    -olm var ya bu bizi sivilde yakalasin öttürür lan
    -lan ne biliyim o kadar adamin içinden biz de savciyi bulduk iyi mi
    -amaan koy gitsin. savcinin elinden de çay içtik ya
    -ehehuehue

  • emin kanbur; gölgenin bir saatten beri kendisiyle beraber yürüdüğünü söylüyor.

    bakıyorum, video'yu çeken adam da güneşte, mistik gölge de.
    arada güneş almayan bir bölüm var sadece. sis, güneş, ışığın açıları, tayf falan.

    lan kendi gölgesi olmasın o?