hesabın var mı? giriş yap

  • reklam bombardımanı insan hakları ihlalidir. insanların bilinçaltını çöplüğe çeviren bir zulümdür. bu zulümden kurtulmak için adblock kullanmaya mecbur bırakılmak vahim bir durumdur.

  • fotoşoplu dev iskelet fotoğrafını gördükten sonra okumayı bıraktığım yazının iddiası.

    gelen mesajlar üzerine edit: sevgili minik ridley scottçular..bu ve bunun gibi bir sürü fake fotoğraf nette geziyor zaten yıllardır. bu fotoyu kanıt olarak gösteren bir yazara da 2300 fav ödüyorsunuz.. ilginç. fareye dönüşen kızın fotosu vardı bir de.

    edit: çok uzun boylu insanların eski zamanlarda yaşadığı bilgisi geldi. incelemek lazım.

  • vardır böyle bir hadise. eğer deftere yeni yeni yazılmaya başlanmışsa sağ taraf diye bahsettiğimiz yer daha çok sayfaya sahip olduğundan daha rahat yazı yazma imkanı verir. her ne kadar öksüz kalan sol tarafı defteri kıvırarak daha yazılabilir bir hale getirmek mümkün olsa da kişi rahat edemez, bir an önce bitsin de diğer tarafa geçeyim diye düşünür. hatta bir çok öğrencinin defterine baktığımızda sağ taraftaki yazıların daha özenli ve daha güzel yazılmış olduğu hemen farkedilebilir.

  • bende tam tersi olan bi durum. hayvan gibi büyük güneş gözlükleri takmazsam sıfatımı gören insanlara ayıp oluyor gibi geliyor.

    edit: başlığı ben açmamıştım gtk, ruh hastası gibi kalmışım lan burada.

  • ve sonra salona mehter takımı giriyor, söz alamayan adam dombıra söyleyerek sahneye çıkıyor. akademisyen kadın kelime-i şaadet getiriyor ve müslüman oluyor. herkes ağlamaya başlıyor.

  • yunan antik tiyatrolarında sergilenen trajedyalarda konu içinden çıkılamaz bir duruma gelip kördüğüm olduğunda, sahnenin yukarısından makina düzeneğiyle bir ‘sorun çözücü’ indirilirmiş. yani ‘deus ex machına’, yani ‘hand of the god’; yani mekanize edilmiş bir tanrı figürü, yukarıdan iple ellerinden kollarından bağlı şekilde indirilir ve çözülmesi bir hayli zor hale gelmiş sorunları, ‘gordion düğümleri’’ni çözermiş..

    senaristlerin binlerce yılda evrimleşegelen insan psikolojisinin kodlarını çok iyi özümsemiş olmasından da anlaşılabileceği üzere birçoklarımız da kendi başımıza başedemediğimiz ya da çözmeye cesaret edemediğimiz problemlerimiz karşısında hep bir ‘external’ müdahaleye ihtiyaç duyarız. birileri gelse de tüm dertler bitse çok iyi olur değil mi?

    gerçekte hayatta birilerinin gelip bizim hayatımıza dair problemleri sihirli değneğiyle çözme ihtimali oldukça düşüktür sayın okur. bir fırtınada en güvenli yerin fırtınanın merkezi olduğunu söyleyen doğa kanunlarının verdiği yetkiye dayanarak, olayların dışında değil, her zaman merkezinde olmak gerek diyorum. korkmamak, üzerine üzerine gitmek, umut etmekten vazgeçmemek; yaşananlara farkında zihinlerin çentiğini atmak gerek..