ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
shaquille o'neal'ın sevgilisi
-
(bkz: uzak mesafe ilişkisi)
hababam sınıfı'nı en iyi 2. film seçen halk
-
30 yıl önce çekilmiş filme klişe diyen adamdan daha mantıklı hareket etmiş halktır. arkadaşım klişe ilk yapılana denmiyor sonradan yapılanlara deniyor.
yeni başlayanlar için tembellik
-
ukteyi veren: ssg (28.09.2007 08:14)
notu: "biri yazsin i$te."
aynen yukardaki gibi bişi.
hem mühendis hem doktor hem de pilot olmak
-
(bkz: catch me if you can)
atatürk'e hakaret eden yunus polisi
-
cumhurbaskanina hakaret etse yarın sabah gözünü nezarette açardı. ulkenin kurucusuna kufrediyor birde ustune utanmadan mahkemeye gidip entry sildiriyor pezevenk.
nazan öncel şarkılarındaki yalnızlık vurgusu
-
var sanki böyle bir şey. şarkılar ve şarkıların içinde geçen bazı sözleri inceleyelim:
(bkz: bu havada gidilmez): “beni bırakıp gitme bir yere, gidersen unutursun”
(bkz: gidelim buralardan): “yükleyin ne varsa gönlüme demlensin, ayrılığın üstüne hasretim eklensin”
(bkz: gitme kal bu şehirde): “bu ayrılık bir de hasret çekilmez oldu”
(bkz: geceler kara tren): “günlerdir kapımı kimseler çalmıyor, göğsümden içeri yokluğun sızıyor”
(bkz: kunduram sandukam zembilim): “sen gidersin can gider, gerisi burada kalır, sen bana ben sana hasret mi öleceğiz?”
(bkz: 7’n bitirdin): “senle aynı ağaca adını yazmayacak, sen de gittin ya...”
(bkz: nereye böyle): “anlamadan dinlemeden son sözümü söylemeden nereye böyle”
şimdi alfabetik olarak devam edeceğiz:
(bkz: adam sen de yeter): “eller ayırdı yeter, git yavaştan, git yeter”
(bkz: ağla erkeğim ağla): “demek sen de gidiyorsun, başın alıp uzaklara”
(bkz: ağlama gönlüm): “bu yalnızlıktır, ya çok sevdim unutuldum, ya birinde çok şey buldum”
(bkz: ah anam): “ah anam ah oğlun çok dertli anacığım, ah anam ah oğlun çok yalnız”
(bkz: anlayama çalış): “ne kavuştuk ne ayrıldık, çok üzüldük çok ağladık”
(bkz: ankaralı sevgilim): “bir başıma bırakmayacak, üç gün sonra unutmayacak”
(bkz: aşık değilim olabilirim): “artık sana git diyebilirim, kendim kendime yetebilirim”
(bkz: aşıklar parkı): “aşıklar parkına gittim, seni aradı gözlerim”
(bkz: aşk işini biliyor): “unutmuş olsam ne olur, kırdığın yer acıyor”
(bkz: aşkım baksana bana): “gece mi gezerdin, hazır mı yerdin, unuttum”
(bkz: aşkitom): “yalnızım, evimdeyim, gecenin köründeyim, yalnızlığa ısınmış, olmadı günlerdeyim”
(bkz: bahanesi aşktandır): “o kadar yalnızım ki, o kadar mı olur”
(bkz: bana özel): “gittiğin yerde kal, gittiğin yer güzel, ben senin yalnız ağacın, hasretim bana özel”
(bkz: bazı şeyler): “korkarım kavuşmayacak, bu iki kalp bir daha”
(bkz: ben böyle aşk görmedim): “uyma ellerin tuzaklarına, atma beni uzaklarına”
(bkz: beni bu koca şehirde yalnız bırakma): (söz yazmaya gerek yok, şarkının adı yeter)
(bkz: beni düşün): “yalnızsam da yalnızım, sorun değil sorun sensin”
(bkz: beni hatırla): “her telefona sen çık, her kapıya sen koş, beni hatırla”
(bkz: beni söyletme): “içmek istiyorum içmek unutmak, beni ayık gönderme”
(bkz: bırak seveyim rahat edeyim): “unuttum gitti geberik, unuttum gitti, unuttum gitti
ben akşamları sevmem, akşamlar sorun yaratır”
(bkz: bir şarkı tut): “biri kaldı, biri gitti, biri yalnızlığı seçti”
(bkz: bir hadise var): “asığım fakat hasretin deli, ezelden beri”
(bkz: bir umut işte): “ah o susmaların, başını eğmelerin, ya o gitmelerin yok mu, dönüp gitmelerin yok mu”
(bkz: bittimse bittim): “o günden beri hiç sokaklara çıkmadım, saçımı taramadım aynaya bakmadım”
(bkz: boncuk): “kollarıma düş bu yaz, “gel beni avut biraz”
(bkz: canım benim nasılsın): “bir sen yoksun yanımda, pamuk bunun farkında”
(bkz: canım bir yanlış yapmak istiyor): “beş yıldızlı yalnızlık bitmiyor”
(bkz: direkten döndüm): “mutlulukla hiç karşılaşmadım, ıp ıssızım”
(bkz: eveleme geveleme develeme bitti): “jetonu mu yoktu aramadı, geçti, velhasıl bitti”
(bkz: geberik): “gidenler gider, gider be geberik”
(bkz: hani böyle olmazdık): “hani yoktu hiç hesapta, biz böyle ayrılmazdık”
(bkz: hatırına sustum): “geceler diken bana, hangi gecemi yakayım”
(bkz: hep yalnız): (ismi ile müsemma)
(bkz: hokka): “kime anlattın dertlerini, kimlerle geçirdin günlerini, kimler ısıttı ellerini, kimler kuşattı gecelerini”
(bkz: kaçıncı bahar): “bir sevdiğim sen vardın, kaç bahar geçti görmeyeli”
(bkz: korkunun üstüne yürüyorum): “yalnız geldim yalnız giderim”
(bkz: nazlı ay): “ah gücüme gidiyor yalnızlığım böyle”
(bkz: ne güzel olur): “bir yalnızın halinden bir yalnız anlar”
(bkz: nereye gitti bu adam): “nereye gitti bu adam, ne kadar sürecek bu dram”
(bkz: omzumda ağla): “bu ev sensiz yaşanmıyor, odalarına girilmiyor”
(bkz: ölüyorum anlasana): “semtine bile uğramam, seni bırakıyorum sana”
(bkz: öp barışalım): “allah büyük kavuşturur, isterse günün birinde”
(bkz: sana kul köle olmuşum): “şimdi artık bir hayalsin, istemezdim böyle olsun”
(bkz: sen beni öldürüyorsun): “ne vakit seni istesem, sen hiç yanımda olmazdın”
(bkz: yağmur duası): “terk edip de gitmeseydin, seni böyle sevmeseydim”
(bkz: zehirli sarmaşık): “ben yalnızlar yalnızı, bu umutsuzlar sandalı”
biraz fetö'cü gibi gördüm sizi
-
feto'cu gibi gördüm sizi,
gözlerim uzaklarda.
tıkayim mi hapse sizi,
silivri'de mamak'larda?
anonim
tayyip erdoğan'ın muharrem ince'ye gariban demesi
-
peki o gariban, bir tv oturumu için kendisine hodri meydan dediğinde fellik fellik kaçması?
(bkz: geçiniz)
sınavlarda verilmiş en kötü yanıtlar
-
her modelini gördük yıllardır. bugüne kadar ki favorim çeviri hatasıydı. (bkz: #7741976) gelgelelim gün itibariyla beterin beterini de gördük. şöyle ki:
hazırlık ingilizce ara sınavı. word formation sormuşuz. bi kaç tane cümle vermişiz, birer kelimeyi boş bırakmışız. parantez içlerine de boşluğa gelmesini istediğimiz kelimenin başka bir formunu yazmışız. boşluğa kelimenin uygun formu yazılsın, biz de not verelim istiyoruz. cümlelerden birisi şöyle:
-his ....... (ambitious) is to have his own business
boşluğa gelmesi gereken: ambition
(maalesef) gelen: ambiti...
yorumsuz...
eve gelen ustaya verilen tipi kaymış terlik
-
terlikler dünyasının arafında yer alan bir terlik türü. bu terlik, ne bizim evde giydiğimiz terlikler kadar rahat ne de misafir terliği
kadar yenidir. genellikle ayakkabıların, terliklerin olduğu dolabın en arkasında bir yerde bir suçluluk vesikası gibi durur. bu terlik, bizim giydiğimiz yahut misafirlerin giydiği terliklerin artık tipi tamamen kaymış bir versiyonudur. bu terliği eve gelen bir usta giydiği zaman artık ne kendimiz giyeriz, ne de misafirlere giydiririz. usta terliği olmuştur o bir kere... maşallah ustaların ayakları da genelde kar canavarı yeti gibi olduğu için zaten eskimiş terliğin tipi usta giydikten sonra iyice kayar.
eve gelen kibar usta, "yalnız şöyle bir terlik alabilirsem" diye bizden terlik rica ettiğinde, ya da mahcup bir şekilde ayakkabılarını çıkartırken, usta gelecek diye hazırladığımız terlikleri şakkadanak çıkarırız. "buyur usta, terlik vereyim sana, rahat et" deriz. sanki o an düşünmüşüz gibi... oysaki o terlikleri çok önceden ayarlamışısızdır biz usta için... bunlar bizim eski terliklerimizden ya da yamulmaya başlamış misafir terliklerinden türetildikleri için eve gelen ustanın ayağında biraz komik gözükebilir. şirinlik olsun diye dil çıkaran köpekli pofuduk terlik almışız, eskimiş, hemen ustaya verilecek terlik yapmışız... lan yılların tesisatçısının ayağına yakışıyor mu şimdi o pofuduk terlik? bu adam yaşar usta gibi dellenip dokunma köselelerime, dokunma kunduralarıma diye lokma anahtarla omurilik soğanımıza vursa? ondan sonra allah korusun hangi pozisyondaysak öyle kalabiliriz ömür boyu. lise biyoloji kitaplarında yazar bu... bu vesileyle geçmişteki hatalarım için tüm ustalardan özür diliyor, hepsini tek tek öpüyor, sevgiyle kucaklıyorum. helal olsun size bir dikişte içtiğiniz bardak bardak soğuk sular...
insan ilişkilerinden çıkarılmış en önemli ders
-
hayatı boyunca “köklerinizden kurtulun, kopun, her şeyi reddedin” diyen nietzsche‘nin doğduğu ile öldüğü yer arası mesafenin sadece 30 metre oluşu; “kötülük en büyük güçtür, merhamet büyük zayıflıktır” diyen nietzsche‘nin kırbaçlanan bir atı görüp merhametten hüngür hüngür ağlaması..
demem odur ki; insan çelişik ve ironik bir varlıktır. insanların ne dediğinden çok ne yaptığına dikkat etmekte fayda vardır. iyi geceler..
chernobyl (dizi)
-
bedensel engelli olmamın, doktorlar tarafından tek nedeni olarak görülen çernobil’i anlatan dizi...
izlerken sinirleniyorum, geriliyorum ve yer yer gözlerim doluyor... hayatımı mahveden çernobil’i tüm detaylarıyla biliyordum ama böylesi bir canlandırma beni derinden sarstı. insanoğlunun aç gözlülüğünün açıkça görüldüğü bir olay. kesinlikle bir kaza değil...
ne söylesem boş...