hesabın var mı? giriş yap

  • duş ve mutfağın bir arada olması iyi olmuştur.

    böylece duştan çıkıp anadan doğma bir şekilde soğan doğrayabilir ya da kendinizi una bulayıp sonra duşa girebilirsiniz. tercih sizin.

  • çok daha iyisinden kasıt maddiyat veya fiziki güzellik ise bunun sonu yok , böyle düşünen insan bir ömür boyu hem yalnız kalır , hem de mutsuz olur.

    eğer evlendiğin insan ile çok iyi anlaşıyorsan , mutluysan ve birbirinizi seviyorsanız samanlık seyran olmuş demektir ; gerisini çok da karıştırmayın.

  • yediğin içtiğin senin olsun, bana '' sensiz yaşayamam '' deyip de nasıl gebermediğini anlat.

  • döner ocağı karşısında eldiven takmak mümkün değil, erir. zaten yasal olarak da eldiven zorunluluğu yok (hatta takılmamalı) .

    sadece valiyi umursamayan bir çalışan var ortada, valinin hazımsızlığı dönercinin kendisine diğerleri gibi yaltaklanmaması.

    bu minnoş valilerin hepsini devran dönünce izlemeyi dört gözle bekliyorum.

  • cem yilmaz'in kariyeri ve gosterilerini kronolojik olarak ele aldiginizda hakikaten sosyolojik cikarimlar yapabiliyorsunuz.*

    efsane gosteri bir tat bir doku mesela. 20li yaslardaki cem. espriler gosteriye gelen seyirciler, okul yillari, yeni yeni medyaya girmis cem'in hikayeleri, turkler uzayda, devlet erkani, trt programlari vs. tamamiyle gunluk, siradan insanin da dahil oldugu hikayeler aslinda.

    sonraki gosterilerde hafiften askerde unlu cem, yurt disi hikayeleri, teknolojiye uyum, zenginim esprileri, daha kulturel gozlemler, film cekerken yasananlar vs. hafif bir kopma.

    son yillardaki cem ise tamamiyle sinifi atlamis biri. siradan insanlara dokundugu espriler hep hanzo vatandas vs. unlu cem yilmaz uzerine. 20m yatta tatil hikayesi, veya rahmi koc esprileri gibi. yani cem hala ust klasmanla espri uretiyor, ama onun klasmani seyircisini coktan asti. seyircinin yuzde 95'ı hala bir tat bir doku cem'in orada biraktigi seyirci. beklentisi de cem'in onlari anlamasi. bu gosteride de en cok gulunen yerler hala zengin reflu olur, garibanin bogru yanar gibi seyler.

    aslinda burada tepkinin sebebi de cok buyuk ihtimalle bu. cem yilmaz deyince asker anilari, trt'deki bayik ablalar, beton ogretmenler geliyor. onun oglunun 6bin liralik harcamasi, ya da unlulerin gittigi salondaki anilari insalara bekledigini vermiyor.

    her ne nolursa olsun, bana gore cem yilmaz ile ayni donemde yasadigim, ve her gosterisini izleme sansi yakaladigim icin cok mutluyum. var olsun.*

  • 18 kişilik kadroya bu 14 yabancının kaçının gireceği, ilk 11'de kaçının oynayacağı önemlidir. yine sınırlama olursa eskisinden pek farkı kalmaz.

    not: takımlar sahaya 11 yabancı ile çıkabilecekmiş. şimdi türk futbolcuları düşünsün..

    not2: bir spor yorumcusunun tweet'inde belirttiği gibi:
    "çoğu takım zaten futbola yabancı 11'lerle çıkıyordu sahaya. bu konuda bir değişiklik yok."

  • mesaj atıp soranlar oluyor, sanırım bu yıldızda gözlemlenen anormalliğin ne olduğunu biraz açmak lazım.

    ama önce yıldız nedir hatırlayalım. yüksek yoğunlukta gaz ve toz bulutu içeren nebulada (mesela orion) çekim gücü sayesinde gaz ve toz bulutu birbirine yaklaşır, toplaşır. çekim gücüne kapılan katılır, katılan artıkça merkeze basınç artar. bu noktada protostar aşamasında olan potansiyel yıldızın çekirdeğinde eğer yeterince madde hapsolduysa çekirdeğin sıcaklığı 15 milyon celcius'a kadar ulaşır. bu sıcaklıkta çekirdekte nükleer füzyon denen hadise başlar. birbirlerine basıncın neticesinde çok yaklaşan ve ısınan hidrojen atomları çekirdek seviyesinde (nucleus) birleşir (fuse) ve ortaya helyum atomu çıkar fakat kütle kaybı olur. 4 hidrojen birleşip 1 helyum oluşturur, kütle azalır, nurtopu gibi 26.71 mev enerjiniz olur. yıldız hidrojeni bitene kadar füzyona devam eder, ısı yayar, parlaktır. hidrojenden helyum üretilen ve yıldızın parlaklığını koruduğu yaklaşık 10 milyar yıllık bu sürede helyuma dokunulmaz çünkü çekirdek helyumun füzyonu için yeteri kadar sıcak değildir. hidrojen azaldıkça birbiriyle etkileşime giren helyum sayısı artar. helyum sayısı artıkça çekirdekteki basınç ve dolayısıyla ısı artar ve helyum füzyonla karbon oluşturmaya başlar. helyum azaldıkça ve karbon arttıkça dış çeperler çekirdekten uzaklaşır, uzaklaştıkça ısı kaybeder. yıldız genleşir, parlaklığı azalır. (bkz: red giant) helyum da tüketilince bir zamanlar yıldızın dış yüzeyini oluşturan gaz bulutunun uzaklaşmasıyla dımdızlak kalan çekirdek iyice soğur, parlaklığı azalmaya devam eder. örneğin kedi gözü nebulası. son aşama olarak yıldız parlaklığını tamamen kaybeder ve ömrü sona erer. (bkz: black dwarf)

    her yıldız aynı süreçlerden geçmez fakat güneşimize yakın büyüklük ve sıcaklıktaki yıldızların %90'ının ömrü yukarıda anlattığım gibidir. https://en.wikipedia.org/wiki/main_sequence

    gelelim kic 8462852 kodlu yıldızımıza. tıpkı güneş gibi main seqence'de bulunan bir yıldız. o da güneş gibi hidrojen yakıyor. ne çok yaşlı ne de çok genç. güneşten 1.5 kat büyük, daha sıcak ve çok daha parlak. kendi ekseninde dönüşü 0.8 gün. güneşimizinki yaklaşık 25 gün.

    2009 yılında kepler uzay teleskobu bu yıldızın olduğu yöne bakmaya başladı ve data topladı. 2013 yılında bir arıza sebebiyle teleskobun pozisyon değiştirmek durumunda kalmasına dek 4.5 yılda toplanan bu data üzerinde planet hunters ismindeki organizasyonun katılımcıları dünya dışı gezegen aramaya başladı.

    planet hunters, kepler'in topladığı datayı kolay anlaşılabilir bir arabirimle kullanıcıya sunan ve kullanıcıların grafiklere bakarak dünya benzeri gezegene sahip olabilecek yıldızları işaretledikleri bir ortam. örnek. dikey eksen parlaklığı (1 = normal), yatay eksen günü gösteriyor. parlaklığın periyodik olarak azalması, yıldızın çevresinde dolaşan bir gezegeni işaret ediyor. grafikteki yıldızın 6 günde çevresini dolaşan bir gezegeni var.

    ekim 2015'te planet hunters yayımladığı makale ile bombayı patlattı. kic 8462852 kodlu yıldızdan 4.5 yılda toplanan datanın grafiği: http://i.hizliresim.com/6mrne7.png ve daha detaylısı http://i.hizliresim.com/3a8o32.png

    4.5 yılda yıldızdaki bu parlaklık değişiminin henüz net bir açıklaması yok. bazıları 10 gün arayla gerçekleşmiş ve hiçbiri periyodik değil. başka bir fantastik detay ise, yıldızın önünü kapatıp (aramıza giren) ve %20 oranında enerjisini absorbe eden objenin, doğal olanın aksine ısı ve infrared dalgası yaymaması. yani bu obje yıldıza yakın bir noktada, yıldızın yaydığı enerjinin bir kısmına maruz kalmakta fakat sonuç olarak ortaya gözlemlenebilir bir ısı ve kızılötesi ışık yaymamakta.

    şu aşamada tüm bunlara neyin sebep olduğu bilinmiyor. las cumbres global teleskoplardan (https://lcogt.net/) ve gaia'dan (https://www.gaia-eso.eu/) yakında açıklanacak verilerle gizem perdesi biraz aralanabilir.

    sonucunda uzaylı da çıkabilir, başka bilmediğimiz bir kozmik fenomen de çıkabilir. her iki olasılık da merak uyandırıcı.

  • vallahi bu ekşi yazarları büyük bir sanrıda yaşıyor.o başlığı açan troll arkadaş dışında kimse cem yılmaz'ı tenkit falan etmiyor o başlıkta herkes aksini yazıyor hatta.günlerdir bir tane delinin tekinin yazdığı şeyi bütün bir topluma mal edip kavga ediyorsunuz zamanınıza yazık.