hesabın var mı? giriş yap

  • nöbetçi savcılık tarafından hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan yeniden yakalama kararı çıkarılmış.
    işte dogru suçlama buydu. ıngilteredeydi galiba, adamın birine tacizden 2, ingiliz kızlarının özgürce gezme hakkına saldırıdan 22 yıl hapis vermişti bi hakim. inşallah suclamanın arkasında dururlar.

    edit:kaynak

  • detayları anlatalım bilmek isteyenler için...

    öncelikle burası alt kültürün yaşadığı bir semt, bahsi geçen apartman ucuz ve eski bir apartman.

    aile 6 kişilik bir aile, babaanne, baba, anne, 3 çocuk, çocukluklardan en küçüğü engelli konuşamıyor yürüyemiyor.

    bu ailenin tek geçim kaynağı baba, çöpçülük yapıyor sokakları filan süpürüyor parkları bahçeleri, kızı dünya akıllısı güzel, oğlan içine kapanık sessiz etliye sütlüye bulaşmaz, küçük çocuk yukarda yazdım.

    bu tarz apartmanlarda sürekli kavga olur zaten bu olayın işleniş şekli çocuklar gürültü yapıyor diye ama bahsi geçen adam önceden sabıkası olan daha önce de 3 kişiyi öldürdüğü söyleniyor. nasıl dışarı çıktığı belli değil.

    o kadar çok görgü tanığı var ki adam içeride ailesini katlettikten sonra çocuklar balkona kaçıyor, balkonda komşulara bağırıyorlar "ne olur bizi kurtarın bizi öldürecekler" diye komşular tamam polisi arıyoruz diyorlar bu olay olana kadar herkesin gözü önünde balkonda birbirine sarılmış iki kardeşi de öldürüyor, ardından adam hiçbir şey olmamış gibi kurşunu bittiği için evine gidiyor, engelli çocuk balkonda "anne, baba" diye figan ediyor ve bugün çocuk esirgeme kurumu bu çocuğu alıyor. adam ilk ifadesinde kurşunum yetmedi yoksa küçüğü de öldürecektim diyor.

    şimdi burda bazı terbiyesizler ahlaksızlar bu katili savunuyor haklı çıkarma çabasına giriyor ya önceki enrtyme de yazdım inşallah kendi ahlak seviyenizde insanlarla bir ömür boyu muhattap olup karşılaşırsınız. bu olay yüzünden bu aileyi sevsin sevmesin koca bir mahalle yasta. hiçbir kimse yok ki iyi olmuş diyebilen katili haklı bulan. böyle bir şeyde kendi bencil çıkarlarınız için katili haklı bulabiliyorsanız sizin gibi pisliklerden de her kötülük beklenir, kendi pisliğinizde boğulun.

  • daha önce felsefeye ilişkin bir okuma yapmamış iseniz, tamamen yabancı olup ilk tanışmanız ise platon, aristoteles, kant, nietzche veya hegel, satre hatta wittgenstein ile başlamayın. öncelikle mitolojiler hakkında, özellikle de yunan mitolojisi hakkında yüzeysel de olsa bilgi edinin. zaten mantık, giriş-gelişme ve sonuç evreleri olarak dünya mitolojileri birbirine çok benziyor. buna ilişkin genel (yüzeysel) bilgi veren kitaplar okunabilir. mitoloji hakkında edinilen genel bilgilerden sonra ismini sıkça duyduğunuz ve bundan sonra da duyacağınız hesiodos'un theogonia ve homeros'un ilyada ile odysseia okunmalı. kitap kalınlıkları gözünüzü korkutmasın. zaten felsefeye başlıyorsunuz, kalın kitap ince kitap kaygısından ziyade nitelik kaygısına düşmeniz daha önemli. zira bazı kitaplar ince olmasına rağmen beyin zonklatan cinsten. felsefenin doğum yerinin milet (aydın ) ve ilk filozofun thales olduğunu düşünenlere katılıyorsanız ki dünyanın büyük bir çoğunluğu böyle düşünüyor. felsefe okumalarına yunan ilkçağ felsefesi ile başlamanız, ilk filozofları ve görüşlerini tanıyıp öğrenmeniz oldukça önemli. ilkçağ felsefesini öğrenmeden ortaçağ felsefesini anlamak zor. ortaçağ felsefesini bilmeden, modern felsefeye giriş yapmak çok da doğru olmaz. platon ve aristoteles çekişmesi, sıradan bir öğretmen öğrenci çekişmesi olmayıp neredeyse kendilerinden sonraki felsefenin temelini atmıştır. platon-aristoteles öncesinde de parmenides-heraklitos karşıtlığını, pythagoras'ı, sofistleri, demokritos ve epiküros'u ve diğerlerini bilmek atılan temeli sağlamlaştıracaktır. sonuçta ilkçağ felsefesini öncesi ve sonrası diye ayıran sokratesi tanımadan felsefe okuyorum diyemezsiniz.

    işte bu noktada yani ilkçağ felsefesi hakkında size çiğdem dürüşken hocanın 'antikçağ felsefesi' kitabını şiddetle tavsiye ederim.
    müthiş zeka, matematikçi düşünür bertrand russell'in üç ciltlik 'batı felsefesi tarihi' muhakkak okunması gereken kitapların başında geliyor,
    yine ahmet arslan hocanın 5 ciltlik 'ilkçağ felsefe tarihi',
    arda denkel hoca'nın diğerlerine nispeten biraz daha ağır olan 'ilkçağ 'da doğa felsefeleri' kitapları tavsiye edebileceğim kitaplar.

    ilkçağ felsefesini içinize sindirdikten sonra isterseniz felsefe alanlarına epistemoloji, estetik, ahlak felsefesi, ontoloji, bilim felsefesi vs. ilişkin genel bilgi edinmenizi sağlayacak kitaplar okuyabilir ya da okumanıza kronolojik olarak çağlar ve filozoflar üzerinden devam edebilirsiniz. okumalar sırasında yanınızda bir felsefe sözlüğünü bulundurmanız oldukça fayda sağlayacaktır. felsefe okumalarına başladığınız, bu alana girdiğiniz andan itibaren, kapkaranlık bir uzay boşluğunun içinde yüzüyor hissine sık sık kapılacak, gördüğünüz ışık noktalarının yıldız olabileceği ümidiyle sevinecek ama onların başka bir yıldızın ışığını yansıtan kaya parçaları olduğunu anlayınca yorulduğunuzu hissedecek lakin bu işten keyif alacaksınız. daha önce gerçekten düşünmediğinizi keşfederseniz şaşırmayın. ya da şaşırın zira şaşırmak felsefe yapmanın önemli bir aşaması. iyi okumalar dilerim.

    bonus kitaplar:
    1- alain de botton - felsefenin tesellisi
    2- marcus aurelius - düşünceler ( kendime düşünceler - iş bankası kültür yayınları)
    3- nıgel warburton - felsefenin kısa tarihi - klasiklerle felsefe

    son söz 1: felsefe tarihi okumakla filozof olmak ayrı şeylerdir.
    son söz 2: felsefe okumalarının zirvesi, filozofları veya yapıtlarını anlatan eserleri değil de filozofların kendi yapıtlarını -mümkünse yazıldığı dilde- okumaktır.

  • bütün amerikan filmi klişelerini gördüğümüz klip.
    cheerleaderlar, nerdler, jessicalar, jasonlar, yakışıklı oyun kurucular, kimya laboratuarları, geyik hocalar, bando takımları, okula camaro ile gelmeler.

    hani filmdi lan bunlar. bizim dizilerde de tüm ülke yalıda yaşıyor, onlarda öyle gösteriyorlar ama gerçekte öyle değil diye düşünüp üzülmüyorduk, öyleymiş. can sıktı

    şimdi bunlar kocaman bahçeli, şişe süt ve gazete dağıtılan müstakil evlerde yaşayıp sabah kahvaltısında mısır gevreği de yiyorlardır allah bilir.

  • içine girildiğinde hemen sağda müthiş kokulu ekmekler, bagetler, onların yanında portakal sıkma makineleri, onların yanında fıstık, badem, ceviz gibi yemişlerin bulunduğu, resmen öğrenci dostu sayılabilecek güzel fiyatlı ürünlerin -donmuş,taze, humustan tavuğuna- bulunduğu, aynı zamanda alınacak hazır ürünler için çıkışında mikrodalga fırının ve kasadan çatal bıçağın istenebileceği işe yarar fransızmarketler zinciridir.

  • yeri bende ayridir. hayatimi borclu oldugum futbolcu. trafik kazasindan sonra 6 aylik komadaydim. tum ailem perisan haldeydi. bir turlu uyanmiyordum. ailem nasil
    bir galatasaray sevdalisi oldugumu bilirdi. bir gun mac varken televizyonu acmislar, ilk onbirler sayiliyorken umut bulut'da varmis. hemen kalkip kapatmisim televizyonu... kendisine tesekkur ediyorum...