hesabın var mı? giriş yap

  • hastasıyım şu başlığın valla. çok yaratıcı yazarları fark etmemi sağlıyor. mesela bir yazar demiş ki: "almanya'da çöpçülerin bindiği araba." ben böyle şahane aşağılama kombosu görmedim. adam arabayı kötüleyeceğim diye bir meslek grubunu ve o meslek grubunun nezdinde bir kitleyi aşağılmaya çalışmış. almanya'da çöpçülerin bindiği arabaysa ne mutlu almanlara. mis gibi gelir eşitliği var demektir bu. işçi sınıfı güzel arabalara binebiliyor demektir. bundan daha güzel birşey olabilir mi. almanya'da temizlik işçisinin veya herhangi bir çalışan sınıfın golf'e veya muadili bir arabaya binmesi o toplumu yüceltir. senin ülkendeki belediye temizlik işçisi değil golf, 97 model kompakt bir arabayı zor alıyorsa bu senin ülkendeki gelir adaletsizliğini ve otomobillere uygulanan şahane vergileri gösterir. sen hala kendini başkalarının üstünde görmeye devam et.

  • genelkurmay, mit, mgk ya da milli savunma bakanlığı toplantısında değil muhtarlar toplantısında edilmiştir.

  • en kolayı aynı cümlenin olumsuz halini söylemek.

    must'ta "mamalı" anlamı olur, have to'da "zorunda değil" anlamı olur.

    örnek:
    you must fill this form: bu formu doldurmalısın.
    you have to fill this form: bu formu doldurmalı/doldurmak zorundasın.

    olumsuz:

    you mustn't fill this form: bu formu doldurmamalısın.
    you don't have to fill this form: bu formu doldurmak zorunda değilsin.

    görüldüğü üzere olumluda anlamlar birbirine çok yakınken olumsuzda anlam farkı ciddi boyutlara geliyor. ayrımı bence en güzel bu şekilde yapılabilir.

    20 senedir ingilizceyle haşır neşirim ve şunu söyleyrbilirim ki must ile have to arasındaki en bariz süzgeç bu.

  • fakülte neye istinaden soruşturma açıyor, böyle mantık mı olur?

    günün dahisi de gelmiş, ilahiyat bölümüyse soruşturma mantıklı demiş kafaya gel, ilahiyat okuyunca bunları kabul etmen mi gerekiyor? matematik ile, tarih ile bu bir mi?

    müfredatta antik yunan mitolojisi de var, o zaman gök gürültüsünü de zeus' un yaptığına inanmalı aynı şekilde ilahiyat okuyanlar.
    -------------------------------------------------------------------------------------------------
    ekleme; sorumun cevabı gelmiş, fakülte (bkz: halkın zihninde soru işaretleri oluşturma suçu) na istinaden soruşturma açmış. suç gibi suç gerçekten, çünkü geri kalmış halkların kafasında soru işaret olmaz, haklı adamlar.

  • https://www.tucsa.org/…k_yapilar_yazi.aspx?yazi=787

    dünyanın en aerodinamik köprüsü olacak"
    yüklenici firmalardan yapı merkezi inşaat yönetim kurulu başkanı başar arıoğlu da basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. arıoğlu, 1915 köprüsü'nün dünyanın en uzun asma ve en aerodinamik köprüsü olacağını belirterek, "bunu yapmazsanız proje sağlam ve verimli olmaz. deprem anlamında en büyük depremleri oluşturan kuzey anadnolu fayına 10 kilometre mesafede olacağı için en çok etkilenmesi muhtemel bir yapı olacak. japonya'daki de depreme yakın ama bu köprü de onunla yarışacak bir köprü olacak. japonya'daki köprü tek parçadan oluşuyor. buradaki köprü iki ayrı tabliye olacak. bunlar çok sağlam birbirlerine bağlanmış oluyor. iki tabliye arasında hava geçişini sağlıyoruz. rüzgar fırtınası sırasında hava akımını karıştırarak, köprünün havalanmasına engel olacak. orta açıklığı boş bıraktığımız zaman aerodinamik bir köprü elde edilmiş oluyor. burada bir numaralı sorun rüzgar, iki numaralı sorun deprem. ikisine karşı da tedbir alınmış oluyor. bu köprü osmangazi köprüsü'ne benzeyecek. yavuz sultan selim köprüsü'ne benzer bir çözüme gidebiliriz. mühendislik bilgileri içinde en iyileri alıp buraya tatbik etmeye çalışıyoruz. bizim arkamızdan gelen köprülere bilimsel ışık tutacak bir sonuç ortaya çıkabilir. çin'de çok fazla köprü yapılıyor. rekor kısa zamanda geçilebilir. ama diğer köprüler gibi mühendislik tarihinde özellikle not düşülmüş bir köprü olarak kalacak."

    edit: kaynak eklendi.
    edit2: yönetim kurulu başkanının isim düzeltmesi için (bkz: @arjin1987) 'ye teşekkür ederim.
    edit3: şirketin ad düzeltmesi için (bkz: @kim mi kardashian) 'a teşekkür ederim.

  • hamas o yaptığının sonunda fare gibi deliklerden çıkıp sürüne sürüne ateşkes için yalvarmaya gitti israil' e. isterseniz o aşamaları geçip direk sürünmeye başlayın.

    t: terörist eylem ifadesi.

  • yapılan bir yaramazlık sonrası atakan(5,5) azarlanıyor..

    boba: aynı yaramazlığı tekrar yaparsan kulaklarından tavana asarım seni..
    atakan: aynı yaramazlığı tekrar yapamam ki..
    boba: nasıl yani? nedenmiş??
    atakan: o başka bir yaramazlık olur.. aynısı olmaz..
    boba: !!!???

    (bkz: herakleitos)

  • bu filmde en çok dikkatimi çeken şey "murat'ın çiğnenmesi".
    her izleyişimde çok takılıyorum bu deyişe lan.

    -murat'ı araba çiğnemiş!
    -nee? araba mı çiğnemiş!!!

    -onu gördüm baba.
    -kimi kızım?
    -kardeşimizi çiğneyen adamı gördüm.

    -o geldi.
    -kim?
    -kim olacak, murat'ı çiğneyen!
    -nee? murat'ı çiğneyen mi?! çağır gelsin.

    bir sakız gibi çiğnedi murat'ı pezevenk.

  • ömrümde ilk defa bir stadin icinde izledigim bir mac olmu$tu bu.

    koyu bir fenerbahceli olsam da, sözkonusu avrupa olunca her gurbetci gibi bende yürekten galatsarayliydim o gün. ya$im henüz onbir, ilk defa bir stadyumun tribünlerinde yerimi aliyorum. ben, babam ve bir kac i$ arkada$iyla stadyumun cevresine varir varmaz o büyülü, inanc dolu atmosfere aninda kapildik. benim icin adeta bir rüya gibiydi, devre arasinda almanlar´in (bakin "alman" diyorum "dortmund taraftari" demiyorum) caresiz ve umudunu yitirmi$ surat ifadeleriyle stadi terk etmeleri ve biz türk taraftarlarinin "auf wiedersehen" ("ho$cakalin") haykiri$lari hala aklima geldikce beni duygulandiriyor.

    o gün galatasaray sadece dortmund´u yenmemi$ti, türkler almanlari en büyük stadlari olan, o zaman ki ismiyle westfalenstadion´da dize getirmi$ti. o anki gurur ve mutluluk anlatilamaz, ya$anir sadece.

    benim de i$te böyle bir anim mevcut bu tarihi macla ilgili.