ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dürüme wrap demek
-
wrap wrap yapın da ass'inize sokun demek istediğim kelime.
allah cezanızı versin ulan. adam açmış bir kıytırık dürümcü dükkanı. dürüm değil de "wrap" yazmış. wrap ne lan wrap? dürüm derken varoş mu kaçıyor? dilinden bu kadar utanıyorsan ne diye bu ülkede yaşıyorsun ki?
hangi ara bu kadar küreselleştin de önünü yabancı müşteriden alamıyorsun a özenti gebeş.
oh be!
dışarıdayken etraftan duyulan yaran diyaloglar
-
2-3 yaşlarındaki yeğenim ailece toplandığımız bir ortamda dedesiyle konuşur:
-dedee dedee
-efendim yavrum
-benim babamın kuyruğu var ama
-nasıl kuyruk
-banyodayken delikten baktım kocaman kuyruğu var.
-.....
millet kopar.eniştem.....
oblomov
-
"zekaca kimseden aşağı değildi. tertemiz billur gibi bir ruhu vardı. asil heyecanları olan bir insandı. ama hiçbir şey yapmadı"
her hatırlandığında tıpkı lise yılları gibi hüzünlü bir tat bırakıyor insanda bu kitap. sayfalar geçtikçe oblomov ile bütünleşiyorsunuz, onu daha iyi anlıyorsunuz. anladıktan sonra da onun, her şeyden vazgeçen bir tembel değil tam tersi hayatta bir anlam arayan ama ne yazık ki bunu bulamayan, bulamayınca da kendi haline dönen bir insan olduğunu keşfediyorsunuz. oblomov'un içinde hala hayata tutunabilmek için bir istek olduğunu ve bunun için sonuna kadar mücadele etmekte kararlı bir heyecana sahip olduğunu görüyorsunuz. bu enerjiyi açığa çıkaran da olga. ama bu son hevesi de yarım kalıyor oblomov'un, bir daha da hiç uğraşmıyor hayatla.
"şu hayat bir türlü yakamı bırakmıyor" sözü bu yüzden çok anlamlı işte.
okuyun, okumadığınız her dakika çok şey kaçırıyorsunuz demektir. mükemmel bir kitap, harika bir felsefe. okuduktan sonra oblomov zaman zaman aklınıza gelecek ve hüzünlendirecek sizi.
çanakkale köprüsü'nün geçiş ücretinin 70 tl olması
-
(bkz: çanakkale geçilmez)
türkiye iş bankası
-
hizmet olarak "maaşın bende dursun. gaspçısı var, uğursuzu var. sen istediğin zaman, istediğin köşe başından, istediğin kadar vereyim ben sana" olayını sunan banka. benden aldığı parayı da ben çekene kadar başkalarına kiralıyor. sonra da "sen çekene kadar parayı kasada güvende tuttum. bedelini keseyim dur" diyor.
evet aynen mahalle berberi mahmut gibiymiş. o da hep değdiriyor zaten.
hoşlanılan kızın en yakın kız arkadaşı
-
ilişkinin gidişatındaki en önemli kararların altına imzasını atıp görüldü kaşesi basan kızdır.
edit: imla.
ahmet hakan
-
- şimdi ismail saymaz ben şunu anlamıyorum...
-hocam, bakın... şunu anlamıyorum...
-ya orası tamam da, ben şunu anlamıyorum...
anlamıyor.
tayland'da ormanda bulunan 200 türk
-
lan bunlar bizim uruguay mültecisi ekşiciler olmasın? yollarını kaybettiler zaar?
cem yılmaz'ın hakan hepcan'a verdiği tarihi ayar
-
gelmiş elli yaşına çoluk çocuğa ayar veriyor cümlesindeki çocuk 34 yaşında.
böyle ne oldum delilerine az bile yapmış.
10 yıl bedelli askerlik yok
-
milli savunma bakanı ismet yılmaz tarafından yaklaşık bir yıl önce 11 aralık 2013 tarihinde yapılan açıklamadır.
kendisine bizleri en doğru şekilde yönlendirdiği için sevgi, saygı ve şükranlarımı sunuyorum. bundan sonra bedelli askerlik ve askerlik süresi gibi konulara ilişkin yapacağı açıklamaları heyecanla bekliyorum.
http://t24.com.tr/…-yil-bedelli-askerlik-yok,245843
debe edit:
(bkz: muş gültepe köy okuluna yardım kampanyası)
oda topla duş al saç yap diş fırçala parfüm sık
-
üşengeç insanlar için tek hamlelik muadilini yazıyorum:
oda topla = parfümü odaya boca et
duş al = parfümü vücuda boca et
saç yap = parfümü saça boca et
diş fırçala = parfümü ağz... sakız çiğne sakız
parfüm sık = parfüm sık