hesabın var mı? giriş yap

  • edirne den gelmiştir.

    kaynak : tamgatürk

    kaynak: darkwebhaber

    --- spoiler ---

    bir lokanta sahibine “ramazan ayında dükkan açılmaz” diye tepki gösteren bir şahıs dayak yedi.

    her yıl türkiye'nin birçok yerinde ramazan ayında oruç tutmayanlara uygulanan şiddet ve baskı edirne'de tersine döndü.

    bir lokanta sahibini "ramazan ayında dükkan açılmaz" diyerek taciz eden şahıs lokanta sahibi tarafından dövüldü.
    --- spoiler ---

  • araktır: http://i39.tinypic.com/iefptx.png

    --
    tinypic'e yüklediğim için küfretmeyin. gençler hatırlamaz, 2012'de fazla alternatif yoktu ve tinypic günümüzdeki kadar insanı ifrit etmiyordu.

    bazen linkin kurbağa olduğuna dair mesajlar alıyorum, sanırım dns ile alakalıymış. ama zaten espriyi araklayan araklayana: "south park adile teyze" diye arama yapmanız kafi, karşınıza bir sürü kopyası çıkıyor.

    merak edenler için: espri ilk bu entry'de yapıldı, benden çıktı, en birinci benim. emin olabilirsiniz.

  • içinde hababam sınıfı olması bazı yazarları şaşırtan liste. lan türk sinemasını geçtim dünya sinemasında kaç tane film var defalarca izlesen de her seferinde kahkahalarla güldüğün? kaç tane film var hababam sınıfı kadar bizden?

  • avrupa ülkeleri için konuşuyorum, pasaport dahi göstermeksizin başka ülkeye uçtum

    size yemin ederim italya-fransa yolculuğum, zincirlikuyu-avcılar'dan daha kolaydı

  • kilosu 5 liradır başladığınızda genelde biter, bitmezse bir sonraki gün bayatlar tadı kuzu kalmaz. yiyin ulan ölmezsiniz ölünseydi biz ölürdük.

    editoviç: son gelen zamların oluşturduğu buhran bu güzel atıştırmalığın fiyatını 10 liraya çıkartmayı başardı...

  • bir cok erkegin pismanligidir, bu kadinlari kaybetmek.

    gerçekten asik olmuş kadinlari el altında görüp, "nasil olsa terk edemez" diye hirpaladiniz, aldattiniz, vazgecirdiniz. eğer yoksalar, karsilarina talihsizce cikmis, asik olduklari adamlardir sebebi.

  • bizim zamanımızda fazla naza çekmekti. hemen evet demeyeyim, atlamış gibi olmayayım diye haftalar, hatta aylarca havada bırakır, "çok ısrar etti, çok peşimden koştu da öyle ikna oldum" diyebilmek için flört dönemini sakız gibi uzatırlardı. tabi o arada gururlu, doğru sinyalleri alamayan, ya da "istemiyor galiba" diye düşünüp saygılı davranarak uzaklaşan bir çok iyi taliplerini kaçırmış olurlar, en yapışkan tiplere kalırlardı. şu sıralar ne gibi hatalar yapıyorlar, ben de okuyup öğreneyim bakalım.

  • ölümle öyle tumturaklı, öyle bitmek bilmeyen, öyle uzadıkça uzayan bir ilişkisi var ki, en sonunda kendisi de o oyuna dahil oluyor. das lied von der erde'yi besteliyor. ismini ''yeryüzü şarkısı'' koyması yersiz değil, yeryüzünün içki şarkısı ile başlayıp, önce sonbahara, sonra oradan da ilkbahara varıyor, nihayetinde de yazı kışa döndürüp veda ediyor. sekiz senfoniden sonra gelen ve aslında dokuzuncu senfonisi olan bu senfoniyi ''dokuzuncu'' olarak isimlendirmiyor. ''dokuzuncu'' senfoniden sonra ölen beethoven'ı düşünüp, onuncu senfoniyi yazmaya başlıyor. dokuzuncu senfonisi olmayan, on senfonili mahler olmaya karar veriyor. onuncu senfoniyi yazarken hastalanıyor, bu arada kızı maria'nın ölümünden sonra bir daha hiç eskisi gibi olamadığı eşi alma schindler'in kendisini aldattığını öğreniyor, bu mahler'i nasıl etkiliyor bilinmez, fakat hastalığı ağırlaşıyor, birkaç yer değiştiriyor, sonunda avusturya'ya, doğduğu yere geri dönüyor. ama bu kez bohemya'da tedavi edilemeyecek kadar ''önemli'' biri olarak viyana'da bir hastaneye yerleştiriliyor. ve bir gün onuncu senfoni yarım kalıyor. her şey bitiyor. mahler ölüyor. ömür boyu ölümle yaşayan mahler bile ölüyor. on senfonili mahler olmak isteyen mahler, sırf ölmemek için 'dokuzuncu senfoni' adını vermediği dokuzuncu senfonisinin ardından ölüyor.

    alto solo'ya ''ewig...ewig'' dedirten ve tutkuyla sevdiğimiz mahler de böyle ölüyor.

  • atina havaalanından çıkış:

    polis: nereye gidiyorsun?
    ben: istanbul
    polis: hayır, bizans
    ben: hayır, istanbul
    polis: bizans
    ben: istanbul
    polis: bizans demezsen gidemezsin
    ben: istanbul.. baksana, sen istanbul demezsen buradan bir adım bile atmıyorum
    polis: hadi git
    ben: istanbul demezsen gitmiyorum
    polis:...
    ben:..
    polis: tamam tamam istanbul hadi git
    ben: özür dileyeceksin
    polis: tamam özür dilerim