hesabın var mı? giriş yap

  • bir tur daha dönüşüp yeniden erkek olurdum. bu ülkede kadın olunmaz olm manyak mısınız? resmen "survival mode"da oynuyorlar hayatı.

  • şimdi polis kimseye göz açtırmaz, gördüğüne yapıştırır cezayı ciddi bir algı oluşturur nefes aldırmaz burada da gerekeni yapar o zaman bir şey diyemem ne yapalım derim. yine her zamanki gibi garibana yüklenen polistir. bunu burada gündem yaparsak bu gereksiz ceza iptal edilir. daha önce de olmuştu. ekşi'de gündem olunca iptal edilmişti.

  • zorlu ve stresli dönemlerde kendi kendinizi motive edebilmeniz ekmek yemek ve su içmek kadar yaşamsal öneme sahiptir. moralleri bozularak motivasyonlarını kaybeden insanlar pili bitmiş telefona dönerler. en son model telefonun her şeyi sapsağlam olmasına rağmen eğer enerjisini tüketmişse hiç bir işe yaramaz. insanlarda motivasyonlarını kaybettikleri ve enerjilerini tükettikleri zaman tüm bilgi ve becerileri yok hükmüne geçer. motivasyon eksikliği insanların hayatlarını tüketir,şirketleri batırır,orduları bozguna uğratır ve ülkeleri çökertir. bu sebeple motivasyon ve özellikle kendi kendinizi motive edebilme, önemli becerilerden biridir.

    bugün sizlerle kendi kendinizi motive edebilmenin 3 bilimsel yolunu paylaşacağım.

    1) olumlu düşünün

    insanlar olumsuz düşündükleri zaman tembelleşmeye başlar ve benzini bitmiş araba gibi yalpalayıp dururlar. tüm bilimsel araştırmalar olumlu ve mutlu insanların daha üretken olduklarını ve ne yapıyorlarsa o işte daha başarılı olduklarını ortaya koymuştur. peki eğer olumsuz düşünceler ve bıkkınlıklar kafamızı doldurmuşsa kendimizi olumlu düşünceye nasıl sokabiliriz ?

    bunun en kolay yolu "ilerleme farkındalığıdır". insanlar sürekli ilerlemek ve gelişmek isterler eğer öyle olmasaydı bugün bu yazıyı elektronik bir cihazdan okumak yerine mağaranızda elinizde çer çöp ateş yakmaya çalışıyor olurdunuz. aslında hiçbirimizin hayatı tamamen durgun değildir ve bizler fark etmesek de ilerlediğimiz bir alan mutlaka vardır. moraliniz bir alandaki durgunluk yüzünden bozulduğu zaman hayatınızın diğer alanlarındaki ilerlemelere dikkatinizi vermeniz lazımdır.

    örneğin bir firmada satış elemanısınız ve o hafta hiç satış yapamadınız. bu alanda yaşadığınız durgunluğa odaklanıp moralinizi bozacağınıza hayatınızın geneline bakın. örneğin o hafta uzun süredir masanızın üzerinde bekleyen bir kitabı vakit bolluğundan okudunuz diyelim. kendinizi hemen bu başarınız için kutlayın. hatta bir defter tutun ve her gün yatmadan önce o gün başardığınız ve ilerleme kaydettiğiniz her ne varsa yazın. bunu yaptıkça moralinizin giderek düzeldiğini ve daha da olumlu düşünmeye başladığınızı fark edeceksiniz. eğer belli bir alandaki durgunluğunuza kendinizi odaklarsanız diğer alanlarda başarılı olmanıza rağmen moralinizi bozar ve diğer alanlarda da bozguna uğramaya başlarsınız. müthiş bir tablo yapmış olmasına rağmen sadece ufacık bir yerde "kendine göre" yanlış bir renk kullandığı için kafasını duvarlara vuran ressam gibi olmayın.

    2) kendinizi ödüllendirin.

    ödül herkesi motive eder ve eğer kimse sizi ödüllendirmiyorsa bunu kendiniz yapın. araştırmalar insanların ömürleri boyunca yaptığı tüm eylemlerin en az üçte birini ödül karşılığında yaptıklarını göstermekte. kısacası ödül en kısa yoldan motivasyon aracıdır. örneğin kendinize her hafta bir yapılacaklar listesi oluşturun. bu listede yazan maddelerden yaptıklarınızın üstünü çizin ve bu ne kadar ufak bir şey bile olsa kendinizi ödüllendirin. diyelim ki evinizde uzun zamandır damlatan musluğu kendi başınıza tamir ettiniz. hemen bu başarınız için kendinize ufacık da olsa bir ödül verin eğer hamburger yemekten hoşlanıyorsanız gidin güzel bir hamburger menüsüyle ziyafet çekin. ödül ve kazanma duygusu, kaybetme duygusuyla da besleyebilirsiniz. mesela uzun zamandır yapmanız gereken ama sürekli ertelediğiniz bir iş var diyelim. en yakın arkadaşlarınızdan birine 100 tl verin ve eğer yapmanız gereken işi belli bir tarihe kadar yaptığınızı kendisine gösteremezseniz o parayı harcayabileceğini söyleyin, eğer ertelediğiniz işi zamanında yapar ve arkadaşınıza ispatlarsanız parayı geri alacaksınız. ( hatta daha güzeli parayı geri aldığınız zaman arkadaşınızla güzel bir kahve içerek olayı kutlayın). kısacası ne yaparsanız yapın kendinize iyi davranmayı ve ödüllendirmeyi unutmayın. kısa zamanda motivasyon seviyeniz yükselecektir.

    3) çevre baskısını kullanın.

    insanlarda garip bir huy vardır. kendi başlarına kalsalar yapmak için ellerini oynatmayacakları şeyleri "etraf ne der" sihirli cümlesini duydukları zaman hemen yapıverirler. bu insan psikolojisinin çevreye ve diğer insan gruplarına uyum sağlama ve dışlanmama eğiliminin sonucudur. bu eğilimi kendinizi motive etmek için kullanabilirsiniz. etrafınızı başarılı ve hayatlarını değiştirmeye çalışan insanlarla doldurun. bu tür insanların bulunduğu gruplara,derneklere ve oluşumlara katılın. yüksek standartları olan ve hayatlarında olumlu hamleler yapmak isteyen insanlar sizi ister istemez standartlarınızı yükseltmeye ve değişmeye zorlayacaklardır. unutmayın etrafınızdaki en yakın beş kişinin ortalaması haline dönüşürsünüz. bu yüzden çevrenizi başarılı ve motivasyonu yüksek insanlarla doldurun. etrafınızda sürekli kötümser ve sizi aşağı çeken insanlar bulunuyorsa kendinizi motive etmeniz çok zor olacaktır. araştırmalar çevremizdeki insanların her tür alışkanlığının zaman içinde bizi de etkilediğini gösteriyor. örneğin sağlıklı beslenmeye özen gösteren insanlarla bir aradaysanız zaman içinde kendiniz bile farkında olmadan sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmaya başlarsınız.

    toparlarsam.

    kendinizi motive etmek çok önemlidir ve bunun için olumlu düşünmek, kendinizi sık sık ödüllendirmek ve çevrenizi başarılı,hedefli insanlarla doldurmak size büyük fayda sağlayacaktır.

  • bütün filmlerini üçer beşer kere izlemiş biri olarak, bu film açık ara en beğendiğim cem yılmaz filmi olmuştur. yeşilçamı gerek göndermeleri ile gerek ise film genelinde tuttuğu hava ile bize tekrar yaşatmıştır. hayrettir kimse hakkında yazmamış ancak şu repliklerin de berkine yazılmış olduğunu düşünüyorum.

    --- spoiler ---

    a.g - oğlum 50 yaşına geldi, buna rağmen her dışarı gönderdiğimde aklım kalıyor.
    c.y - nereye gönderiyorsun ki?
    a.g - fırına.

    --- spoiler ---

  • yine brezilya: karim benimle tanismadan once bir turkiye seyahati yapmaya niyetlenmis, denyo seyahat acentacisi "gitme" demis "seni kacirir, deve karsiligi sultana satarlar!" .. korkmus, gitmemis tabii .. peru'ya gitmis. biz daha cikarken bunu anlatip dogru olup olmadigini sordu. ben de soyle yukaridan asagiya bir suzdum, "8 deve edersin" dedim. hala dalga mi gectim dogru mu soyledim bilmez.