hesabın var mı? giriş yap

  • evde mutsuzdur.
    evde kimsesi yoktur.
    evi yoktur orda kalıyordur.
    para lazımdır.
    erken kalkıp erken yol almak istiyordur.(pazar bile olsa)

    bırak işine baksın adamcağız, sen sporundan olma.

    başlığı açan eylül fırtınası kaçmış.

  • kahvaltı yapmak için gittiğim cafede denk geldim bir tanesiyle, hemen yan masamda oturmuş kahvesini içiyor, önündeki dergileri karıştırıyordu.

    dergilerin fotoğraflarına baktı, gazetelerin magazin sayfalarını okudu, sıkıldı rujunu tazeledi, bunaldı selfie çekti.. ben de bu sırada kahvemi içip, gazetemi okuyorum.

    önünde duran bütün yazılı medyayı mundar ettikten sonra gözünü benim elimdeki gazetenin pazar ekine dikti.

    - pardon. x gazetesi mi o? sabahtan beri onu arıyorum. okuduktan sonra ben alabilir miyim? günlük burcuma bakmak istiyorum da.

    +burçlara inanan insanlar kaldı mı?

    - öyle demeyin. ben de inanmam normalde ama bu gazetenin burç yorumları çok başarılı. resmen beni yazıyorlar.

    pazar eğlencem ayağıma gelmişti, dayanamadım..

    + burcunu söylersen senin için okuyabilirim.

    - çok sevinirim, aslan burcuyum ben..

    --- spoiler ---
    günlük hayatta karşınıza çıkan en basit sorunları bile çözmekte zorlanıyorsunuz. bu kadar ayrıntılı yaşamaya çalışmaktan vazgeçip, rahatlamaya çalışın. mesleki ve maddi kaygılarınızdan biraz olsun uzaklaşıp, kısa bir tatile çıkmanız yıpranan sinirlerinize çok iyi gelecek..
    --- spoiler ---

    - ay resmen benim için yazmışlar ya, inanmıyorum..çok teşekkür ederim.

    + yanlış anladın. merak edip, kendi burcumu okudum ben, kusura bakma. şimdi seninkini okuyorum.

    --- spoiler ---
    hayatınızdaki yeniliklerden ötürü işinize odaklanmakta zorlanıyorsunuz. bu durum, iş yerinizde olumsuz tepkiler almanıza sebep olabilir. yazın bittiğini kabul edip, kendinizi işinize vermeniz, geleceğiniz açısından çok önemli.
    --- spoiler ---

    - ya yok artık yaa. bunları beni tanıyan biri yazıyor olmalı. resmen ben, ben, ben..

    + biliyorum bana kızıcaksın ama bu da aslan değildi. sana tüm bunların uydurma olduğunu göstermek için yengeç burcunu okudum, kusura bakma. gelişigüzel yazılmış, saçma şeyler bunlar. boğa burcunu da okusam, kendinden birşeyler bulacaksın, terazi burcu da resmen sen, sen, sen. inan bana, ama bunlara inanma.

    - ??!!?!

    + bak mesela balık burcunu okuyorum. bu da sana uyacak emin olabilirsin.

    --- spoiler ---
    hastalık hastası tavrınızdan vazgeçseniz iyi edersiniz. ilgi görmek için yaptığınız bazı hareketler, yakın çevreniz tarafından antipatik bulunabiliyor. beklediğiniz terfiyi almanız an meselesi. bu süreçte çevrenizle iyi geçinmenizde fayda var.
    --- spoiler ---

    - yoo ne alaka. benimle hiç ilgisi yok.

    + peki, yanıldım demek ki. gazeteyi alabilirsiniz, ben magazin ekini okumuyorum. kendi burcunuzu kendiniz okursunuz.

    - teşekkürler..

    aslan burcu
    --- spoiler ---
    hastalık hastası tavrınızdan vazgeçseniz iyi edersiniz. ilgi görmek için yaptığınız bazı hareketler, yakın çevreniz tarafından antipatik bulunabiliyor. beklediğiniz terfiyi almanız an meselesi. bu süreçte çevrenizle iyi geçinmenizde fayda var.
    --- spoiler ---

    - '' hesabı alabilir miyim? ''

  • 85 yaşından da bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir.
    doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir b...a...kındıktan sonra yaşlı adama sorar:

    doktor- "içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
    adam- "evet,eşim.”

    doktor- "ama bayan 25 yaşlarında..."
    adam- "tamam işte, eşim o. niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"

    doktor- "yoo, aklıma benim dedem geldi de."
    adam- "nesi varmış dedenizin?"

    doktor- "kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. kendisi israr etti ve hazırlandı. e, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. ben de kendisiyle gittim. ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. dedim ya, dedem yaşlı. bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. geyik o anda vurulup yere düştü..."

    adam- "olur mu, başkası vurmuştur onu."
    doktor- "ben de onu demeye çalışıyorum işte .. başkası vurmuştur

  • buna inanıyorsanız size kötü bir haberim var hacı:

    muhtemelen siz çirkinsiniz, hiçbir kız size karşı öyle yoğun duygular hissedip açılacak kadar etkilenmiyor.

    nereden mi biliyorum? :(

  • soru : bilgisayarın çalışma prensibini kısaca açıklayınız.
    cevap : bilgisayarın çalışma prensibi kısaca açıklanamaz.

  • darısı bizim ülkemize.

    nüfus planlaması denen şey "çoğalmayalım kalabalık kötüdür" demekten çok daha öte bir şey. sonra her trafik ışığında arabana sopayla vuran suriyeli gelmesin diye dua eder durursun.

    helal sana sarı saçlı çapkın adam.

  • kısa tarihi hakkında bilgiler verelim. kendisi, genel toplama baktığımızda türkiye'de açık ara en çok okunan çizgi roman formatıdır. zamanında baby boomer kuşağının akıllı telefonu olan bu italyan çizgi roman ekolü, ii. dünya savaşı'nın ertesinde bildiğimiz şeklini almışsa da, kökenleri 19. yüzyıl'a dayanacak kadar eski. ilk resimli hiciv yayını 1848'de, l'arlecchino gazetesinde basıldı. abd'de the yellow kid bant serisi yayınlandıktan birkaç yıl sonra, italya'da 1908 yılında il corriere dei piccoli çocuk dergisi yayınlandı. iki ekol de benzer dönemde başladı diyebiliriz. hatta ikisi de çizgi romanı bugünkü gibi özgün bir sanat dalı değil, bir çocuk işi olarak görüyordu. ve replikler ile açıklamalar, konuşma balonları yerine kareler içine yazılıyordu. aralıklı olarak çizgi roman girişimleri italya'da devam ettti. mussolini döneminde devletin propaganda aracı olarak da kullanıldı. ikinci dünya savaşı'nın ertesinde çizgi roman yayını hız kazandı ve bu süre içinde italyan ekolü kendi rengini buldu. 1940'ta büyülü rüzgar, zagor ve martin mysteré gibi bildiğimiz pek çok italyan kahramanını yayınlayacak olan bonelli comics kuruldu. essegesse isimli başka bir yayıncı tarafından captain miki -bizim bildiğimiz adıyla tommiks- 1951'de, teksas olarak bildiğimiz il grande blek ise 1954'te yayınlanmaya başladı.

    kağıt kıtlığı yaşanan bir dönemde, daha az sayfalı şeyler basmak zorunda kalan bonelli, tex'in maceralarını her sayfaya altı kare sığacak şekilde basmaya başladı. bu zamanla standart hale geldi ve bildiğimiz 96 sayfalı, renksiz fumetti formatının temelini oluşturdu. 80'lerde tv'nin yükselişiyle düşüşe geçen dönemde sergio bonelli, martin mysteré, mister no, dylan dog gibi karakterlerle bu tehlikeyi atlattı, zagor ve tex'e de yeniden hayat verdi. sergio bonelli'yi maalesef 2011'de kaybettik ancak fumetti ekolü günümüzde hala tam gaz devam ediyor ve diğer akımlardan bunalan okurlara rahat bir nefes aldırmaya devam ediyor diyebiliriz. benim de en sevdiğim çizgi roman serisi olan büyülü rüzgar (magico vento) bu ekolün bir ürünüdür, tüm sayılarını topladım ancak hemen bitmesin diye azar azar okumaya devam ediyorum.* günümüzde türkiye'deki popülerliği eskide kalmış ve yerini amerikan ana akım ve biraz da amerikan bağımsız ekolüne bırakmışsa da, gönüllerde ayrı bir yeri olacaktır her zaman.

    edit: teksas ve tommiks'in yayıncısına bonelli demişim, allah çarpar valla. düzelttim.

  • aynı zamanda birilerinin (bas bas haykırdıkları üzere) yıllardır beklediği liderdir. değdi mi lan beklediğinize? bence değmedi.
    neyse, bugün soma'da bir süpermarket, yarın umarım malezya'nın ücra bir köşesi.