hesabın var mı? giriş yap

  • öncelikle şu satırla mentörlük ve antrenman takvimi konusundaki çıkarımlarıma başlıyorum;

    futbolcular 18 yaşına kadar daha çok idmanda, 18 yaşından sonra daha çok maç oynayarak özelliklerini arttırırlar. bu oyunun dinamiğidir. kararlılık ve çalışkanlık değerlerinin yüksek olması da oyuncunun potansiyeline ulaşabilmesi için önemlidir.

    *- antrenman sekmesinden antrenörler başlığını açtıktan sonra "antrenör görevlendirmeleri"ni göreceksiniz. burada oyun size otomatik bir atama yapabilir, ama siz bunu yapmayın. her antrenörü, tek tek antreman seçerek bakın ve en çok yıldız verdiği alanda çalıştırın.
    varsayalım ki birden fazla antrenör aynı sayıda yıldızı savunma-teknik alanında veriyor. bunlardan bir tanesini gönderin gitsin. yerine personel arama sekmesinde aşağıdaki gibi özelleştirilmiş arama ile savunma-taktik konusunda yetenekli antrenörler arayın. burada antrenman kaliteniz çok önemli. antrenör sözleşmeleri değişken olduğunda belirli aralıklarla arama yaptırıp, yüksek maaşlı antrenörleri de sözleşmelerinin bitmesine doğru getirebilirsiniz.

    https://eksiup.com/574bd05fe106

    *- takımdaki fizyoterapist sayısı ve kalitesinin sakatlıklar ile direkt ilişkisi var gördüğüm üzere. fizyoterapist kalitesinin artması ile birlikte takımdaki sakatlıklar da azalıyor. sakatlıkları tamamen bitirmek çok güç ama en aza indirmek için iyi bir fizyo takımı çok önemli. ben özellikle antrenörleri de kondisyon antrenörlüğü yüksek olanlardan seçiyorum. oyun bu dinamikleri alt alta topluyor ve buna bağlı olarak sakatlanma riski oluşturuyor. personel bazındaki çabalarınızın karşılığını daha düşük bir toplam sakatlanma riski ile alıyorsunuz.

    burada şunu düşünmeyin, "ben alt ligin de alt liginde bir takımla oynuyorum, nerden bulacağım iyi fizyo da takımımı koruyacağım". takımınızın ve futbolcularınızın oynadığı maçların büyüklüğüne (important matches) ve sayısına göre ihtiyaçları de artıp azalacaktır. daha yoğun maçlar oynayan üst düzey bir takımı dinç tutmak için çok sayıda kaliteli fizyoterapist gerekirken, daha düşük profesyonellik seviyesinde maçlar yapan takımlar için belki 1 adet ortalama fizyo bile yeterli iş görecektir.

    *- gelelim olayın asıl yerine. antrenman başlığı artık eskisi gibi "hücum-savunma" olarak değil, çok daha geniş kapsamda hazırlanmış. bu da doğru bir takım düzeni için elimizde daha çok şans olduğu anlamına geliyor.

    öncelikle her hafta tek tek ayarlamak yerine, genel bir yapısı olması açısından antrenman ayarlamalarını yardımcı antrenörünüze bırakın. bu sayede birkaç değişiklik ile takımınıza uygun antrenmanı, daha kolay yoldan halletmiş olursunuz. hem tembellik ettiğiniz anlarda da takımınız yarı yolda kalmaz. aynı zamanda; sezon öncesi yapılması gereken yoğun fiziksel yükleme idmanını da toparlayacaktır. bununla birlikte tam bir antrenman haftasını, önceden hazır gelen antrenman sistemleriyle kendiniz de seçebilirsiniz. antrenman takvimini açtığınızda her hafta için ayrı bir toplam antrenman düzeni karşınıza çıkacaktır.

    https://eksiup.com/09d2a414c878

    genel olarak günde 3 idman yapılıyor ve bu idmanlar 1. 2. ve ekstra idman olarak seçili. yardımcı antrenörünüz hiç ekstra idman koymayacaktır. burada siz devreye girip, bir sonraki maça göre ekstra antrenmanınızı ayarlamalısınız.

    https://eksiup.com/930e39687596

    antrenman, futbolcular ve daha önemlisi artık bir sonraki maç için değerli bir hal aldı. zor bir rakiple mücadele edeceğiniz hafta kalecinize "kalecilik - birebirler" çalıştırmak ya da nispeten kolay bir rakiple oynarken savunma oyuncularınıza "savunma - geniş alanda savunma" çalıştırmak şüphesiz ki çok faydalı oluyor. oyunu izlerken net olarak görüyorsunuz ki bunu yardımcı antrenör geri bildilerimlerinde de maç içinde veriyor.

    antrenmanın ağır olmasından korkmayın, fiziksel idman sayısını makul seviyede tutup, daha çok savunma yerleşimi, daha çok gol çalışması, daha çok top dağıtımı idmanlarını ek idmanlara koyarak oyuncularınızın düşük idmandan şikayet etmesinin önüne geçin. idman kutucuklarının altındaki bar, idman yoğunluğunu gösterecektir. tecrübe edeceğiniz üzere 3 taktik idmanı olan bir günde dahi yoğunluk yarıyı geçmiyor. bununla birlikte takıma ceza vermediğiniz sürece maçtan sonra idman koymayıp, sadece rejenerasyon ile geçirmeye özen gösterin. bu maç sonrası idmanlar takım kondisyonundan sahiden yiyor, içiyor. ben kendi düzenimde tüm hafta idman varsa, sadece 1 gün ek idman koymuyorum. onun dışında tüm hafta idman yapıyorlar.

    mutlaka oyuncular antrenman düzeninden şikayet edeceklerdir. iyi bir takim oyunu ve idman performansı için bunları değerlendirin. takımdaki şikayetlere göre ek idmanlarınızı belirleyebilirsiniz. yalnız burada bir hata var, özellikle 3 günde 1 maçlar sıklaşınca artık idman yapmaya neredeyse gün kalmıyor. burada futbolcular onu bunu çalışamadık diye ağlıyorlar. ağlarsınız, zira gün yok çalıştırmaya. bence oyun buna bir çözüm üretmeli.

    özellikle üç haftada 1 de olsa bir kalecilik idmanı koymak ve takıma hücum korner organizasyonları çalıştırmak oyunda direkt olarak faydasını göreceğiniz şeyler. kornerden gol atmanın yolu, mutlaka korner çalıştırmaktan geçiyor. aynı şekilde finallerden önce bir penaltı idmanı yaptırmak da, penaltı atışları sırasında yolunuzu açacaktır.

    yine antrenman için önemli bir alan; antrenman sekmesi altındaki "gruplar halinde" kısmı. burada kaleci/savunma/hücum olmak üzere 3 grup var. başlangıçta otomatik ayrılacaktır oyuncularınız. siz yine de merkez ortasaha olmasına rağmen defansif roller verdiğiniz bir oyuncunun hücum değil, savunma grubunda olmasına dikkat edin. ya da sürekli ilerde oynayan, hücum gücü kuvvetli bir kanat bekinizi hücum grubuyla çalıştırabilirsiniz.

    özetle; antrenman takviminin genel yapısını yardımcıya bırakmakla birlikte her hafta tek tek ek idmanları atlamayın, bir sonraki maçınıza ve oyuncuların isteklerine uygun olarak ek idmanları belirlemeyi unutmayın.

    gelelim işin mentörlük kısmına. "takım dinamikleri" adı altında bir alan var ve burada hem takımda sözü geçen papaz topçularınızı, hem de arkadaş gruplarını görüyorsunuz. bir gruba dahil olmayan oyuncular genel olarak düşük idman performansı veriyor ve mutsuzluklarından maça konsantre olamıyorlar.

    arkadaş gruplarına ayrılmış, mutlu bir takımın ne demek olduğunu ekran görüntüsünden görebilirsiniz;

    https://eksiup.com/bae003f57747

    aynı şekilde arkadaş grubuna giremeyen kimse kalmadığında futbolcuların ne kadar keyifli oldukları da gerçektir;

    https://eksiup.com/b926a4184179

    takımdaki arkadaş grupları sayesinde takım ya da bireysel gidişhatı konusunda sorun çıkartan oyuncu sayısı azalacak ve sıkıntısız bir yönetim sürecine dahil olacaksınız.

    mentörlük tam olarak burada devreye giriyor. takımınızın merkez ve ikinci arkadaş grubundan nüfuzu en yüksek oyuncuları bulun ve mentörlük gruplarınızı buna göre belirleyin. bu oyuncular mentör gruplarınızın lideri olacaktır. mentörlük grubuna ekleyeceğiniz ilk oyuncular, her iki arkadaş grubuna da girememiş oyuncular olsun. bunları uygun karakter tiplerine göre dağıtmaya özen gösterin. karakter seviyeleri "doğuştan lider, lider, mükemmelliyetçi, profesyonel, yürekli, azimli, hırslı..." diye gidiyor. bundan sonra da "x sayılır"lar var. mümkün olduğunca benzer karakterli oyuncuları mentörlük gruplarına ayırın. geçen birkaç ayın ardından artık "diğer" alanında arkadaşsız duran topçuların, mentörlük sayesinde bir arkadaş grubuna dahil olduklarını görebilirsiniz. mentörlük aynı zamanda oyuncuların, mentör grubunun lideri ile benzer özelliklere erişmeye çalışacağını da göz önünde bulundurun.

    ben bu şekilde herhangi bir ciddi sakatlık olmadan sezonlarımı geçiriyorum. aynı anda sakatlanan oyuncu sayısı da 3-4'ü pek geçmiyor. bunlar da genelde maçta darbe alıp 1-7 gün arası sakatlanan oyuncular oluyor. her ne olursa olsun sakat oyuncuyla devam etmiyor, sakat oyuncuyla maça çıkmıyorum. sakatlanan oyuncuya da iğneyi basmıyorum.

    (bkz: eyyorlamam bu kadar)

  • cevap kağıdına ismen "avarel dalton" yazdıydım da dersane müdürü sonuç kağıdını evimize kadar getirmişti.
    tabi dersane müdürünün babam olması bu eve getiriş sürecinde daha etkili olabilir.

  • muhabbetin dibine baska turlu vuran film. bir antropolog, bir arkeolog, bir psikolog, bir biyolog, bir din bilimci, hocasinin pesine takilmis bir ogrenci ve tabii ki kahramanimiz; john oldman, bir evde, sominede yanan odun citirtilari arasinda yerinizden kimildamadan izleyeceginiz sekilde sohbet ediyorlar. aralarinda olmak bir soru da siz sormak istiyorsunuz zaman zaman. sonuc olarak bence muthis bir hikaye yazilmis, izlenmeli.

  • eşim için yapmış olduğumuz durum.
    kazası boyası yok diyen adamların araçlarında pert kayıtları, km düşürmeler olunca mecburen bunu yaptık.
    daha henüz 70. km'de arabayı otoparka sokarken evin duvarına çarptı.
    tüm mal varlığımız olan arabamızla evimize vurdu, bunu başardı, evet.

    (bkz: canı sağolsun)

  • şu ana kadar izlediğim en güzel sanat tarihi belgeseli. sanatçıları canlandıran oyuncular olsun; sanatçının o andaki psikolojik durumuyla, zaaflarıyla anlatılması olsun; yaşadıkları dönemin anlatılması olsun hepsi çok başarılı. isterim ki daha bir çok böyle belgesel çekilsin. hepsinden öte, simon schama'nın sesini duymak bile yeter.

  • olm kafamda tayyip öyle başbakan ki, başlığı okuyunca "sümeyye okuyo mu ya halâ allah allah" diye düşündüm. hayır okusa da bir şey değişmez, bilal kendi başına harvard'ı listelerde dibe vurdurdu, sümeyye öss barajını zor aşmıştı zahir de ne bileyim ya.

    edit:haahahah olaya bak ya haberi okumayacaktım ama okudum ve müdürün dediği şeye bak:"bu konuda size bir şey söylemeyeceğim, çünkü bilgileriniz kesinlikle yanlış." e söyleyip düzeltseydiniz ya, bu ne böyle "herksn derdi bn olmşm dmk ki zamnında iyi kymuşum .s.s" tribi.

  • instagram'a serumlu fotoğrafını koyan kız'la yakın akrabadır ancak daha geniş kitlelere ulaşmak istediğinden facebook'u seçmiştir.

    genellikle "@bilmemne hospital" diye tag koyar ve fotonun altında genellikle 75 like ve 89 yorumdan oluşan şöyle diyaloglar olur:

    - aa hayatım noldu canım, ciddi bişey yoktur umarım!??
    - çokk geçmiş olsun!
    - kuşum çok geçmiş olsun
    - çok geçmiş olsun canım acil şifalarr
    - geçmiş olsun güzelim, telefondan ulaşamadım neyin var???
    - siz bence nazara geldiniz, çok geçmiş olsun
    - geçmiş olsun
    - çok geçmiş olsun
    - arkadaşım çok geçmiş olsun
    - neyin var çok merak ettik, çok geçmiş olsun
    - allahım acil şifalar versin
    - bi tanem bişey lazım mı atlayıp geleyim hemen? çok geçmiş olsun.

    ve en sonunda..

    - arkadaşlar, hepinize ilginiz için çok teşekkürler. ufak bir bağırsak sıkışması olmuş. biliyorsunuz ben osurmuyorum normalde, serumu yiyince iki üç defa hafifçene bıraktım, şimdi kendime geldim çok iyiyim.