hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: sevisirken kizi kucagimdan dusurdum beyler

    1. bi an kollarımdaki güç gitti. düşürdüm beyler. şimdi yerde sessiz sakin gözleri kapalı yatıyo. napiyim lan?

    9. tekrar şişir

  • üç defa temelli evrim geçirerek "business pivoting" denen kavramın en güzel örneklerden biri olan firma.

    netflix ilk kurulduğunda, elinizdeki dvd'leri, netflix'teki dvd'ler ile değiş tokuş ederek sürekli farklı filmler izlemenizi sağlayan bir paylaşım platformuydu. aylık belirli bir ücret karşılığında dvd kiralayıp, izleyip, geri gönderiyordun. şirketin core business'ini incelersen bildiğin "lojistik" şirketi yani, dvd gönder - al şeklinde çalışmışlar, bu kadar basit.

    dvd'lerin kaybolduğu ve git gide azaldığı dönemde, yeni bir yol bulmak gerekmiş, adamlar bakmışlar içerik tüketimi işi tamamen internete dönüyor. insanlar diziyi filmi internetten izler olmuş. e sonra aylık üyelik ücreti karşılığında film ve dizileri, internetten stream etmek odaklı ilerleyen bir firma haline gelmişler. temel iş alanı, lojistikten, servise dönmüş.

    üçüncü safhada, özellikle de son iki yıl, görmüşler ki bir sürü site türemiş. hulu'su var mesela, amazon'u var, apple tv'si var, var oğlu var. aynı dizi birden çok serviste de yayınlanabiliyor. adamlar fark etmiş ki, içeriği kendileri üretip, yalnızca kendi servislerine özel olarak yayınlamadıkça, bu dizi / film yayınlama işi patlamaya doğru gidiyor. zira kullanıcı apple tv kullansa da aynı diziyi izleyebiliyooor, hulu kullansa da. onlar da biz kendi dizimizi artık kendimiz çekelim demişler, adına da netflix originals demişler mi? şu anda popüler bir çok dizi, orange is the new black mesela, direkt olarak netflix yapımı ve netflix dışında yasal olarak başka yerde izlenemiyor. yani herifler servisten, prodüksiyon şirketi pozisyonuna geçmişler.

    bilişim gibi inanılmaz değişken bir sektörde firmaların "devirleri" birkaç seneye inmişken, her bir-iki senede bir isimler sürekli değişirken, bu heriflerin lojistikten servise, ardından prodüksiyon modeline geçmeleri gerçekten çok öngörülü ve başarılı bir strateji olmuş. bunu da buraya böyle not alalım, ibret alalım derim. biz türkiye'de iş yapmaktan ve kendimizi meşgul tutmaktan, büyük resme odaklanmayı beceremiyoruz, "işimiz nereye gidiyor?" ve "3-5-10 sene sonra aynı işi yapabiliyor olabilecek miyim?" sorusunu kendimize hiç sormuyoruz. büyük resme odaklanmıyoruz. işte bu herifler bunu iyi becerdikleri için 5-10-20 senelik teknoloji şirketleri çıkarabiliyorlar der ve entrymi bitiririm çocuklar. bye.

  • benimki bazen uyandiktan sonra "ikindiyi simdi mi yoksa biraz sonra mi kilsam" diye dusunen emmi gibi oturuyor, icim bir hos oluyor, aciyorum. sen yat uyu ben kilarim senin yerine diyesim geliyor.

  • amerikalı joe; 40 yaşında, evli ve bir çocuk babası. eşi ise ev hanımı. joe bir markette kasiyer olarak asgari ücret ile çalışıyor ve 1300 dolar kazanıyor. joe'nun dünyalar tatlısı oğlu jack, babasından bir dizüstü bilgisayar istiyor. joe ise oğluna dönüp oğlum bu ay maaşımı alınca 500 dolar köşeye atarız ve sana dizüstü alabiliriz diyor. sonrasında ise eşine, bir ay zorlanırız ama jack'in yüzü güler, mutlu olur oğlumuz diyor.

    türk mehmet; 40 yaşında, evli ve bir çocuk babası. eşi ise ev hanımı. mehmet bir markette kasiyer olarak asgari ücret ile çalışıyor ve 2400 lira kazanıyor. mehmet'in dünyalar tatlısı oğlu murat, babasından bir dizüstü bilgisayar istiyor. mehmet ise oğluna dönüp oğlum bu ay maaşımı alınca 750 lira köşeye atarız ve sonra bir dahaki ay da aynısı yaparız, sonra yine, sonra yine ve sonra yine derken 10 ayın sonunda sana dizüstü alabiliriz diyor. sonrasında ise eşine, bir yıl zorlanırız ama murat'ın yüzü güler, mutlu olur oğlumuz diyor.

    bu hayatı bir koşu yarışı varsayarsak, amerikalı bizden 10 kat hızlı koşuyor ve üstelik biz daha çabuk yoruluyoruz.

  • çalıştığım şirkette mesai bittikten sonra
    özellikle kadınlardan oluşan 20-25 kişilik bir part-time temizlik ekibi vardı.
    personel gittikten sonra akşam 19.00 gibi gelir 21.30'a kadar temizlik yaparlardı.

    bir iki gün yoğunluk dolayısıyla geç çıkmak zorunda kaldım.
    ben bilgisayarda mail yazarken ellerinde bezlerle yanımdan geçip gittiklerini gördüm.
    işe gömülmüştüm önemli bir iş vardı yetişmesi gereken.
    büfeye gidip bir kahve alayım dedim.
    o esnada o muhteşem kahkahayı duydum.
    içten gülen, kahkaha atan insanları hep sevmişimdir.
    bir anda mutluluk aşılarlar insana.
    sahibini tanısanız da tanımasanız da...

    baktım temizlikçi kadınlardan biri.
    beni görünce sıvıştı.
    çekindi herhalde.
    ülkemizde, kahkaha atan kadın imajı sonuçta pek iyi gözle bakılan bir şey değil.

    ertesi akşam bu durumun bir benzeri yaşandı.
    yine aynı kahkahayı duydum ve yine gülümsedim.
    başka bir departmandan benim gibi mesaiye kalmış bir arkadaşım vardı.
    adı esin.
    o onlarla haşır neşir oluyordu.
    kız muhabbeti yapıyorlardı.

    kahkahanın sahibini sordum ona.
    esin anlattı;
    kadın mide kanseriymiş.
    kocası bir inşaatta çalışırken düşmüş felç olmuş.
    evde yatalak durumdaymış.
    o sene üniversiteye hazırlanan bir kızı varmış.
    kadın gündüz evlere temizliğe gidiyor akşam da bizim şirkette çalışıyormuş.

    bu kadar zor durumda olan, zor günler geçiren bir kadının bu şekilde kahkaha atması
    bana çok ilginç geldi.
    aradan günler geçti.
    esin bir gün beni ve birkaç arkadaşımızı toplantıya çağırdı.
    mevzu bizim kahkaha atan temizlikçi kadınımızdı.

    kadının kızı dershaneye gidiyormuş.
    dershane parasını da kadının evine temizliğe gittiği bir avukat kadın ödüyormuş.
    ilk 2 taksiti vermiş ama sonra avukata icra gelmiş ve ortadan kaybolmuş.
    dershane de, parayı ödemezsen gelemezsin diye kıza söylemiş.

    2000 tl civarı bir şey.
    esin ve ben şirkette çalışan herkese mail atıp durumu anlattık.
    1 hafta içinde 3500 tl gibi bir para toplandı.
    dershane parası ödendi üzeri de kadına verildi.

    aradan 2-3 ay geçti.
    kahkaha atan kadına bir yerden az buçuk maaş bağlanmış ama
    sigortalı bir yerde çalışırsa alamayacak.
    şirkete demiş ki ''ben yine çalışayım ama sigortasız olur mu?''
    haliyle şirkette hayır demiş olamaz.
    sigortasız çalıştıramayız.

    o günden sonra kahkaha atan kadınla yollarımız ayrıldı.
    aradan bir süre geçti.
    şirketin balkonunda sigara molasındayım.
    telefonum çaldı.
    açtım.
    - quente bey
    - buyrun benim
    - ben gülcan
    - gülcan?
    - kahkaha atan kadın ( ama bu sefer atmadı )
    çok şaşırmıştım.
    - buyrun gülcan hanım
    kahkaha atan kadın ağlamaya başladı.
    bir süre dinledim, anlaşılmıyor.
    arada sesi gidip geliyor ağlamaktan, hıçkıra hıçkıra ağlıyor.
    - hayrola dedim dur bir nefes al.
    - quente bey, benim kızım hacettepe üniversitesini kazandı, allah sizden, esin hanımdan
    diğer arkadaşlarınızdan razı olsun ...

    boğazım düğümlendi.
    ellerim titremeye başladı.
    hayatımda hiç görmediğim bir kız üniversite kazandı diye bunlar olur mu?
    ağlamıyorum, gözüme bir şey kaçtı...

  • çok derin ve yerleşik bi sinsilik var bu adamın içinde. gülüşüne, şakalarına, sakalına, bıyığına, giyimine, hareketlerine, her yerine sinmiş. ince, huzursuz edici bi sinsilik. sevmiyoruz.

  • 19 ocak 2007'de hrant dink’in agos gazetesi önünde silahlı saldırı ile öldürülmesinden bu yana, girift bir adli süreç yaşanıyor. 140journos, kafası karışanlar için bu sürecin akışını ve öne çıkan figürlere ilişkin dava süreçlerini derledi.

    adım adım 2007'den bugüne adli süreç
    22 ocak 2007'de, dönemin istanbul emniyet müdürü celalettin cerrah, suikast için “örgütle bağlantısı yok” dedi.

    ogün samast ile birlikte gözaltına alınan yasin hayal, zeynel abidin yavuz, ersin yolcu ve ahmet iskender, 24 ocak 2007'de tutuklandı.

    temmuz 2007’de ilk duruşma görüldü, davada 18 kişi yargılanıyordu.

    8 ekim 2007’de savcılık, soruşturma dosyasına gizlilik getirdi. dosya, dink ailesi avukatlarına da kapatılmış oldu.

    2008 nisan ayında trabzon’daki jandarma görevlileri hakkında dava açıldı. dava açılanlar arasında jandarma alay komutanı ali öz de bulunuyordu. 2016’daki darbe girişimi sonrası, trabzon jandarma istihbarat görevlisi veysel şahin ve ali öz tutuklandı.

    2008'de dink ailesi avukatları, istanbul 14. ceza mahkemesi ve istanbul savcılığı’na, trabzon ve samsun’da devam eden yargılama ve soruşturmaların ana davayla birleşmesi için dilekçe verdi. dilekçeler reddedildi. 9 yıl sonra, 2016’da, hrant dink cinayeti ve kamu görevlilerine yönelik soruşturmaların tamamı birleştirildi.

    2008'de, dink’in öldürülmesi 1. ergenekon iddianamesinde örgütün işlediği suçlar arasında sayıldı.

    7 temmuz 2008’de davanın sanıklarından, azmettiricilik suçundan tutuklanan yasin hayal’in eniştesi coşkun iğci, mahkemede verdiği ifadesinde, “dink’in öldürüleceğine dair bilgiyi jandarma istihbarat’a verdiğini” söyledi.

    2010'da, dava devam ederken dink ailesi avukatları avrupa insan hakları mahkemesi’ne başvurdu. aihm 10 şubat’ta kararını açıkladı. türkiye’yi mahkum eden aihm’in mahkumiyet kararında, “kamu görevlilerine ilişkin etkin soruşturma yapılmadığı” ve “dink için koruma kararının çıkarılmış olması gerektiği” belirtiliyordu.

    17 ocak 2012 günü mahkeme kararı açıklandı, “örgüt yoktur” denildi.

    12 kasım 2012’de dink ailesi avukatları anayasa mahkemesi’ne başvuruda bulundu. iki yıl sonra, 17 temmuz 2014’te anayasa mahkemesi dink cinayeti davasında ihlal kararı verdi.

    13 mayıs 2013’de yargıtay 9. ceza dairesi, dink cinayeti davasında istanbul 14. ağır ceza mahkemesi’nin verdiği kararı bozdu; “örgüt var” dedi ve dosyayı yerel mahkemeye gönderdi.

    2013 yılının nisan ayında ‘dördüncü yargı paketi’ olarak anılan yasal değişikler yapıldı. aihm tarafından etkin soruşturma yürütülmediğine karar verilen davalarda, soruşturma açılmasına olanak sağlandı.

    temmuz 2013’te dink ailesi avukatları, trabzon emniyet, jandarma, istanbul valilik ve emniyet görevlileri hakkında soruşturma açılması için istanbul cumhuriyet başsavcılığı’na başvuruda bulundu.

    22 ocak 2014’de bölge idare mahkemesi de bu kararı onayladı. neticede 21 şubat’ta da istanbul cumhuriyet başsavcılığı, ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ yönünde karar verdi.

    21 mayıs 2014’te bakırköy 8. ağır ceza mahkemesi, istanbul cumhuriyet başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararını kaldırdı, ve mahkemede alınan karara göre, artık kamu görevlileri de yargılanacaktı.

    17 temmuz 2014’te anayasa mahkemesi dink cinayeti davasında ihlal kararı verdi: “kamu görevlileri yeterince soruşturulmadı.”

    8 ocak 2014'te cizre emniyet müdürü olarak görev yapan, yine dönemin trabzon emniyet müdürlüğü istihbarat şubesi görevlisi ercan demir tutuklandı.

    13 ocak 2015’te ilk olarak dönemin trabzon emniyet müdürlüğü istihbarat şubesi görevlisi polis memurları muhittin zenit ve özkan mumcu soruşturma kapsamında tutuklandı.

    6 mart’ta dönemin emniyet istihbarat dairesi başkanı ramazan akyürek; 28 mayıs’ta da emniyet istihbarat dairesi c şubeden sorumlu emniyet müdür yardımcısı ali fuat yılmazer tutuklandı, haklarında “kasten tasarlayarak öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet istendi.

    savcı gökalp kökçü, daha önce 3 kez gönderdiği ve reddedilen iddianameleri düzenleyerek 26 kamu görevlisi hakkında aralık 2015’te dava açtı. böylece kamu görevlilerini yargı karşısına çıkaran ilk savcı oldu. savcı, 11 ocak 2016'da görevden alındı ve 15 temmuz sonrası tekrar atandı.

    26 ocak 2016'da yargıtay, hrant dink suikasti ana davasını, kamu görevlilerinin ihmali davasıyla birleştirdi. önceki davada görülen 25 duruşma boyunca kamu görevlilerin mahkemeye gelmesi yönündeki talepler reddedilmişti.

    15 temmuz darbe girişimi iddianameleri ışığında savcılık, dink cinayetini, “darbe kalkışmasına giden süreçte bu yolda bu amaç için attırılan ilk kurşun” olarak kabul ediyor.

    2016 yılı boyunca, darbe girişimi sonrasında dink cinayetiyle ilişkisi olduğu iddiasıyla, aralarında üst düzey rütbelilerin de bulunduğu 30'u aşkın jandarma görevlisi gözaltına alındı, 15 jandarma görevlisi tutuklandı.

    adli süreçte öne çıkan figürler: ogün samast, yasin hayal, erhan tuncel, celalettin cerrah, ramazan akyürek ve ali fuat yılmazer. bu kişiler ile ilgili, hrant dink davası’nın yanı sıra; 15 temmuz darbe girişimi, dink suikastinin öncesinde yaşanan olaylar ve ergenekon davası gibi dosyaların çerçevesinde edindiğimiz bilgileri derledik:

    ogün samast
    babası ahmet samast, oğlunu televizyonda cinayet zanlısı olarak görünce polisi arayıp oğlunu ihbar etti

    20 ocak 2007’de gözaltına alındı, 24 ocak 2007'de tutuklandı.

    30 ekim 2007’de samsun’da ogün samast’a “kahraman” diyen iki polis memuru hakkında dava açıldı ve beraat ettiler. samast’la birlikte poz veren iki polis şefi, 2016'da, fetö/pdy soruşturması kapsamında önce açığa alınacak, ardından meslekten ihraç edilecekti.

    2010’da samast’ın dosyası, yaşı nedeniyle diğer sanıklardan ayrıldı. çocuk mahkemesinde yargılandı ve 22 yıl 10 ay hapis cezası aldı.

    cinayet günü, samast’a eşlik eden jandarma görevlilerinin görüntüleri basına yansıdı. 2015 yılının kasım ayında, jandarmanın olay yerinde olduğuna dair kanıtlar savcılık dosyasına girdi. ancak gözaltına alınan veya ifadeye çağırılan olmadı.

    yüzbaşı muharrem demirkale’nin, olay yerindeki jandarmalarla sık sık telefon irtibatı kurduğu ve istanbul emniyeti istihbarat şube müdür yardımcısı metin canbay’ı aradığı belirtildi. canbay, ‘paralel devlet yapılanması soruşturmaları’ kapsamında şüpheli olarak halen aranıyor. demirkale, canbay’dan iki dakika sonra ali fuat yılmazer’i de aradı.

    yasin hayal
    cinayet öncesinde trabzon’da bir katolik rahibe saldırı düzenledi, 2004'te mc donald’s bombalı saldırısını gerçekleştirdi, 11 ay cezaevinde kaldı. 2005’te cezaevinden çıktı ve 2006'da trabzon istihbarat şubesi tarafından takibe alındı.

    19 ekim 2005’te ‘hayal’in ermenilere karşı büyük bir kin beslediği, istanbul’da ermenilere karşı eylem yapmayı planladığı,’ 2006 yılının ocak ayında hayal’in tnt bulmak için bazı kişilerle irtibat kurduğu bilgileri istihbarat raporlarına yansıdı. hayal’in ‘istanbul’a giderek hrant dink’i öldürmek istediğine’ dair istihbarat raporunun düzenlenme tarihi 15 şubat 2006’ydı.

    hrant dink cinayetin ardından açılan ilk davada azmettirici olarak yargılandı.

    mahkeme 2012'de verdiği kararla, tutuklu sanık yasin hayal’in, “hrant dink’i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmış, ‘silahlı terör örgütü yöneticisi olmak’ suçundan ise beraatini kararlaştırmıştı.

    erhan tuncel
    karadeniz teknik üniversitesi’nde öğrenci, yasin hayal ve grubundan emniyet istihbarata bilgi getiren kişi.

    mc donald’s’ın bombalanmasının ardından polis muhbiri yapıldı.

    hayal’in dink’i öldüreceğine dair bilgi polise bilgi veren tuncel’in, aynı zamanda hayal’e de cinayet tasarısı sırasında dink’in fotoğraflarını verdiği iddia edildi.
    dava dosyasına yansıyan bilgilere göre tuncel, görevden alındıktan sonra istihbarat şubesi’ne ait telefonla 34 görüşme yaptı. duruşmalarda, dink cinayetiyle ilgili bilgi vermek istediğini ancak kendisine dönüş yapılmadığını iddia etti.

    trabzon istihbarat polislerinin sorgulandığı duruşmalarda, tuncel’in telefon iletişim kayıtlarıyla kanıtlanmış bu görüşmeleri kiminle yaptığı ortaya çıkartılamadı; polisler görüşme yapmadıklarını iddia etti.

    tuncel, 2007 yılında açılan dink cinayeti davası süresince tutuklu kaldı. 17 ocak 2012’de mahkemenin ‘örgüt bulunamadı’ kararıyla beraat etti ve serbest bırakıldı. yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozdu ve tuncel hakkında yeniden tutuklama kararı verdi.

    24 ekim 2013’te yeniden tutuklanan tuncel, 7 mart 2014’te tutukluluk sürelerini 5 yılla sınırlandıran yasa değişikliğinin ardından yeniden tahliye edildi.

    şu anda davada tutuksuz yargılanan tuncel, ifadelerinde ergenekon soruşturmasının başladığı dönemde dink cinayetinin ergenekon tarafından tasarlandığını söylemişti. 15 temmuz darbe girişiminin ardından cinayetin fetö/pdy tarafından işlendiğini söylemeye başladı.

    celalettin cerrah
    dink ailesi avukatları, istanbul emniyet müdürü celalettin cerrah’ın da aralarında bulunduğu istanbul emniyet müdürlüğü görevlisi polislerin ve emniyet istihbarat dairesi başkanlığı görevlisi polis memurlarının tanık olarak dinlenmesini istedi. mahkeme heyeti talepleri reddetti.

    28 kasım 2013'te istanbul valisi hüseyin avni mutlu; cerrah ve cinayetle ilgili soruşturma açılması istenen diğer isimlerle ilgili soruşturma izni vermedi.

    22 ekim 2014'te soruşturmayı yürüten savcı gökalp kökçü; aralarında dönemin istanbul emniyet müdürü celalettin cerrah, istanbul istihbarat şube müdürü ahmet ilhan güler, emniyet istihbarat dairesi başkanı engin dinç ve ramazan akyürek’in de sanık olarak bulunduğu iddianameyi mahkemeye gönderdi.

    aynı gün iddianame teknik gerekçelerle geri gönderildi. kökçü, 25 ekim’de bir kez daha iddianamesini mahkemeye gönderdi. başsavcılık, 3 kasım’da iddianameyi savcıya geri gönderdi; ‘kasten öldürme’ suçu ile şahıslar arasında illiyet bağını yeterli düzeyde delillendirilmemesi gerekçe gösteriliyordu. savcı kökçü, 4 kasım’da iddianamesine bir isim daha ekleyerek yeniden mahkemeye gönderdi.

    2016'da bu soruşturma, diğer soruşturmalarla birleştirildi.

    cerrah’ın bugün, ‘görevi kötüye kullandığı’ iddiasıyla 6 aydan 2 yıla kadar hapsi isteniyor.

    cerrah tutuksuz yargılanıyor.

    ramazan akyürek
    dink 2007’de öldürüldüğünde akyürek, emniyet istihbarat dairesi başkanıydı.

    2012’de emniyet genel müdürlüğü teftiş kurulu başkanlığı’na terfi ettirilen akyürek, 17 aralık yolsuzluk operasyonunun ardından görevden alındı ve 22 temmuz 2014'te emniyet mensuplarına yönelik yapılan operasyonda tutuklandı.

    akyürek şubat 2015'te dink cinayetinde sorumluğu olan kamu görevlileri hakkındaki soruşturma kapsamında tutuklandı. akyürek hakkında ayrıca fetö/pdy soruşturması kapsamında tutuklama kararı bulunuyor.

    ali fuat yılmazer
    cinayet işlendiği sırada istihbarat daire başkanlığı c şube müdürü
    yılmazer, 22 temmuz 2014'te emniyet mensuplarına yönelik yapılan operasyonda tutuklandı.

    şubat 2015'te düzenlenen operasyonda, “terör örgütü kurmak ve yönetmek”, “kurulan örgüte üye olmak”, “terör örgütünün faaliyeti kapsamında siyasal veya askeri casusluk”, “türkiye cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs’’ suçlarından dördüncü kez tutuklandı.

    yılmazer hakkında ‘tasarlayarak kasten öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ isteniyor. bunun sebebi; dink’e dönük tehditler, dink’i öldürmeyi tasarlayan yasin hayal ve ekibi, dink’e karşı eylemler organize edenler yılmazer’in başında olduğu şubenin çalışma alanına girmesi

    yılmazer, tutuklanma sürecinde verdiği ifadelerde istihbarat olarak “70’lerden bu yana dink’i takip ettiklerini” belirtti.

    yılmazer şu anda dink, yasadışı dinleme ve selam tevhid’de kumpas davaları kapsamında tutuklu.

    yazının tamamı ve sürece dair grafikler, zaman akışları için orijinal haber linki: https://haber.140journos.com/…2b7222e7f1#.aw2w9jxa0

  • tam iran islam devrimi’nde kendilerine özgürlük getireceğine inanan mollaları destekleyen solcu kafası vol.2021.

    edit: devamını biliyoruz zaten.