ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dünyanın sıfır noktası greenwich değil istanbul
babanın söylediği unutulmayan sözler
-
" oglum korkaklar hiçbirşeye sahip olamazlar, olsalar da tadını çıkartamazlar. korkma..."
yıl 2000. lise 1 deki sevgilimin eski manitası ve arkadasları tarafından tartaklandıktan sonra.
gs ile tt arena için henüz anlaşma yapılmadı
you were never really here
-
you were never really here : incinmiş çocukların öyküsü
yaşı her ne olursa olsun travmalarından ibaret olan insanlar, daima çocuk kalırlar. bildikleri rakamları sayar ve kurtarılacakları ânı beklerler ve sonra : you were never really here
yersiz çözümlemeler ile uğraşmayacağım, bu kadar ağır dertlerle boğuşmanıza da gerek yok, bir şekilde travmatik bir çocukluk yaşayan insanların perdeye baktığında gördüğüyle, yaşamayanların gördüğü bambaşka şeyler.
aile içi şiddete, savaşa, çocuk tacizine, faili meçhul ölümlere lanet olsun.
ne gidicem lan eve yatarım ben ofiste
-
durdum kalktım diyerek debriyajım eskidi
nasır oldu mâbâdım, bacaklarım kaskatı
çürümesin gençliğim tekerlekli kafeste
ne gidicem lan eve yatarım ben ofiste
9 eylül 2014 izlanda türkiye maçı
-
emre belözoğlu ve selçuk inan gibi formunun zirvesinde iki maestro sahadayken adı çalhanoğlan mı hakan mı ne, acayip bi çocuğun oyuna girmesiyle kopan maç.
almanya'da mı ne oynuyomuş. ben tanımıyorum şahsen. ne gerek var be hocam selçuk inan gibi bi lokomotif, bi dinamo, bi makine varken.. maçın gittiği an o andı. bi de o emre çok istekli çocuk. daha 35 yaşında mı neymiş? gider o daha en az 3-4 maç oynar. geleceği parlak. olcan da iyi keşif. henüz 30 yaşındaymış o da. güçlü, istekli. feci ısırıyo rakibi.
bi de burak yılmaz yeterince beslenemiyor.. senin elinde burak yılmaz varsa önce tahtaya onun adını yazarsın ve geri kalan yerleri doldurursun bu iş bu kadar basittir. gerisini zaten burak yılmaz halleder. ama adam bugün beslenemedi. bakıyorum, adama bir pas veriyolar topu alıyo ama hala karşısında kaleci var. arkadaşım sen geçsene kaleciyi de, sonra bırak topu burak'a. gör bakalım golü yapıyo mu yapamıyor mu? oooh ne güzel valla at topu burak'a, sonra gol bekle. iyi de kaleci var adamın karşısında kardeşim o da karpuz korkuluğu değil ya. burak'a daha çok boş kale hazırlayacak şablonlar çizilmeli. bu şablonlarda da takımın dinamoları emre ve selçuk ön planda olmalıdır.
her şey için teşekkürler hocam ve futbolcular. izlanda taş gibi bi takım. 3-0'lık yenilgi bizim için güzel bi uyarı oldu. ne demişler bi hezimet bin nasihat. bu takım hollanda ve çek cumhuriyeti ile çok çok rahat berabere kalır. göreceksiniz. seri beraberlikler bile gelebilir olumlu yönde. biz bu izlanda'yı istanbul'da kitleriz çok rahat 0-0.
bu takım bu ligi çok rahat 4. bitirir. en kötü diyorum. avrupa ligi oynarız yani her türlü avrupa'da devam ederiz.
aşkı anlatan gelmiş geçmiş en iyi replik
-
hayatta sadece dört değerli soru vardır;
kutsal nedir,
ruh neden yapılmıştır,
uğrunda yaşamaya değen şey nedir,
uğrunda ölmeye değen şey nedir?
hepsinin cevabı aynı: sadece aşk.
(bkz: don juan demarco)
beşiktaş
-
beşiktaşlı değilim ama taraftarından mütevellit her zaman sempatim olmuştur.
büyüklüğünü sorgulamaya gelince, bir tarafına sokmayacaksan büyük veya küçük olmasından sana ne kardeşim?
tarihteki muazzam ayarlar
-
2002 dünya kupasından kısa bir süre sonra... marmara üniversitesi iletişim fakültesi'nde düzenlenen medya okur yazarlığı konferansına katıldı şenol güneş. üstelik davetli falan da değildi. davetlilerden biriyle telefonda konuşurken "aaa çok yakınlardayım, ben de geleyim" deyip gelmiş. konuklar arasında gazanfer bilge'den tutun da mehmet demirkol'a, yok yok. programda olmamasına karşın koskoca şenol güneş gelmiş diye ona da söz verdiler. salon inliyor. boru mu; adam türkiye'yi dünya üçüncüsü yapmış. kürsüye çıktı ve konuşmasına şöyle başladı:
"bir konuşma hazırlayamadım kusura bakmayın. buraya gelmem tamamen tesadüf. gerçi burada bulunan spor basınının değerli temsilcilerine göre benim her yaptığım tesadüf..."
çukur (dizi)
-
dün gece maruz kaldığım dizi. yamaç karakterinin mükemmelliği bende mide bulandırması uyandırdı resmen.
pros:
+ yakışıklı
+ karizma ismi var
+ esprili
+ başarılı bir kimyager
+ istanbul'da bahçeli evde oturuyor
+ müzisyen ve sahneye çıkıyor
+ erkin koray'in kankası (yaşıyor mu lan adam?) ve onun gitarına sahip
+ bir kerede altı aylık kirayı çıkarıp sayabiliyor
+ herkesle çok iyi diyaloğu var
+ gamer
+ delikanlı, yeri geldiğinde gözü kara
+ şövalye
+ güzel sevisiyor
+ özel uçakla gezmeler falan
+ fluent fransızca
+ bu özelliklere rağmen yalnız (en azından kalbi)
+ prens (mafya ailesi veliahtı)
affedersin erkek halimle ben bile hayır demem bu adama.
kızın özellikleri ne?
- güzel
- kedi seviyor
hass