hesabın var mı? giriş yap

  • siz hiç kalbinizden taşan sevgilinizin bir başka aşk için ağladığını gördünüz mü?

    ben gördüm, bir kere.

    çok ağlanırsa kör olunur mu? bilen vara yazsın bana, neyse.

    bir aylık bir amerika tatili idi sadece. gözleri parlamıştı böyle bir imkan doğdu gitmeli miyim sence derken. hayatımda hiç kimseyi öyle yüreklendirmemiştim sanırım, kendim de dahil.

    her şey bu tatille başladı, hayatımın bu kadar boka saracağı hiç aklıma gelmezdi, felaketlerin bir alıştırma dönemi olmalıydı bana göre, böylesi zalimlikti.

    siz hiç alkolle arası iyi olmayan sevgilinizi zil zurna sarhoş bir bar köşesinde ağlarken buldunuz mu?

    ben buldum, bir kere.

    ıslak suratını omzuma gömüp "çok canım yanıyor" dedi. bende can kalmadı diyemedim.

    ellerimi tutup "ben başkasına aşık oldum" dedi. ben bir daha sevemem diyemedim.

    tüm renkler soldu, etraftaki tüm ışıklar söndü, ben karanlıktan korkuyordum ve elimi bir başkasına aşık bir adam tutuyordu. dramın dibi.

    tekrar omzuma gömülüp hıçkırıklarla ağlarken "sana bunu nasıl yaparım, ama aşık oldum, nasıl yaparım" diye boğuk bir sesle nefesini gömleğimden içerilere kadar üflüyordu hırsla.

    fıtı fıtı fıtı, çok duygusallaştım, tamam neyse, git ve mutlu ol dedim, evet ellerimle ittim onu, başta direndi sonra bir kelebek gibi süzüldü canını yediğim.

    bazen aşk gider, anılar kalır. bazı sevgililer başkalarına aşık olabilir ve siz bir daha sevemeyebilirsiniz.

    elimi tutabilirsiniz.

  • saruman show

    her ustanın zamanı geldiğinde jübilesini yapıp yerini gençlere bırakması gerekir. ben de lise son sınıfta son kopyamı çekip (akordeon yöntemi) jübilemi yapmıştım. suç psikolojisine göre her suçlu aslında yakalanmak ister. böylelikle yöntemi anlaşılacak ve takdir edilecektir. çektiğim son kopyadaki amaç da hem suçumu itiraf etmek hem de "benim dersimde kimse kopya çekemez" iddialarında bulunan çok bilmiş öğretmenime bir ders vermekti.

    bu ders için gerekli malzeme akordeon yöntemiyle hazırlanmış üç şerit kopya ve önceden yakalanıp bir kibrit kutusunda saklanmış kanatlarının altından ince bir iple bağlanmış kara sineklerdir. kopyanızı çekip kağıdınızı verdikten sonra tek yapmanız gereken kopya şeritlerdeki saç tellerini sineklere bağladığınız iplere iliştirip kibrit kutusunu açmaktır. siz sakin bakışlarla hiçbir şey olmamış gibi yaparken üç sinek eşliğinde kopyalarınız sınıfın içinde uçmaya başlayacaktır. öğretmeniniz dehşet içinde ne olduğunu anlamaya çalışırken siz arkanıza yaslanın ve emeklilik günlerinizin tadını çıkarmaya başlayın.

  • "çk....me an...ı bac....nı sk....m çk....me" diye esrarengiz bir mesaj vermektedir.

    seti uzmanları, bu mesajı henüz deşifre edememiştir.

  • ilay (4 yaşında)...

    ilay: anne çişim geldi.
    romica: git yap kendi kendine, aaa büyüdün artık.
    ilay: ya yaparım da, tuvalette nikroplar var! sen yaptırt o yüzden.
    romica: tamam ben yaptırırım ama onun adı nikrop değil, mikrop.
    ilay: ben de öyle dedim, tuvalette nikroplar var.
    romica: tuvalette mikroplar var, miiiiiiiii, tekrar et miiiii...
    ilay: miiiiiiiiii...
    romica: mikrop
    ilay: mikrop
    romica: afferin, gel elini yıkayalım, neden tuvalletten sonra elimizi yıkarız?
    ilay: pis olmasın diye.
    romica: evet, neden pis olur peki?
    ilay: çünkü tuvalette * nik...
    romica: çünkü tuvalette ne var?
    ilay: off, bok var!!!
    romica:!!%*?!!

  • kadın çığlık atarak “telefonu alsana” dediğine göre konu gene aynı.
    yalanarak milletin karısını, kızını çekip, sağda solda yayınlıyorlar ve yetkili hiç kimse bundan rahatsız olmuyor.

    sadece oy kaygısı vs değil bu kadar göz yumulması.

  • wingspan, elizabeth hargrave tarafından tasarlanan, oyuncuları kuş gözlemciliği dünyasında sürükleyici bir yolculuğa çıkaran nefis bir kutu oyunu. birden fazla ödül kazandı ve kolay anlaşılır oynanış mekaniği ve albenili çizimleriyle övgülere mazhar oldu diyelim.

    wingspan'in kalbinde, oyuncuları çok çeşitli kuş türlerini çekmeye ve onlarla ilgilenmeye zorlayan, kartlarla çalışan bir motor yapma oyunu (engine building) var. oyuncular, başarı şanslarını en üst düzeye çıkarmak için kaynaklarını stratejik olarak yönetmeli ve eylemlerini planlamalı bu oyunda. öğrenmesi kolay ancak ustalaşması zor olan oyun mekaniği, oyunculara tatmin edici ve ödüllendirici bir deneyim sunuyor çünkü oyun boyunca kurduğunuz stratejinin ilerlediği hissini alabiliyorsunuz. böyle oyunlar (catan, terraforming mars gibi) iyidir.

    wingspan'in göze çarpan özelliklerinden biri de muhteşem suluboya çizimleri. oyunda her biri ayrıntılı ve gerçeğe uygun şekilde resmedilen 170'in üzerinde benzersiz kuş kartı var. kartlara kuşlar hakkında, yaşam alanları, davranışları ve özel yetenekleri dahil olmak üzere zengin bilgiler eşlik ediyor, bu da wingspan'i yalnızca eğlenceli bir oyun değil, aynı zamanda kuş meraklıları için değerli bir bilgi kaynağı yapıyor.

    wingspan'in bir başka etkileyici yönü de tekrar oynanabilirliği. oyun, oyuncuların farklı stratejilere ve kuş türlerine odaklanabilmesiyle zafere giden birçok yol sunuyor. eh, 170'den fazla kart diyoruz. oyun aynı zamanda değişken bir düzene sahip, yani her oynadığınızda farklı kuş kartları kullanıyorsunuz haliyle ve bu da yeni zorluklar ve fırsatlar sunuyor.

    genel olarak, wingspan güzel çizimleri, stratejik oynanışı ve eğitici değeri tek bir pakette birleştiren harika bir kutu oyunu. kutu oyunu hobisinde engine building mekaniğini hatta komple kutu oyunlarını sevenlerin yanısıra kuşların dünyasıyla ilgilenen herkesin mutlaka oynaması gereken bir oyun. ayrıca gamer olanların gamer olmayan arkadaşlarıyla sıkılmadan kutu oyunu oynayabilmesini sağlayan oyunlardan biri ve bu özelliği ile oldukça kıymetli. şiddetle tavsiye ediyorum!

  • bu notu yazan kafeye gitmek kişinin kendine yapacağı en büyük saygısızlıktır. stres yapacaksam ne diye kafeye gidiyorum. park süresi gibi süre koymuş mk.