hesabın var mı? giriş yap

  • acilin kuryeyim. uzun uzun aciklama girmelik bi sey yok ama adresi bulamadiysak baska napalim ki? kuryeyiz diye 3. sinif insan mi sayiliiyoruz ? ben de istemezdim bir avukati, bir doktoru, bir muhendisi kuryeye ait bir telefonla rahatsiz etmeyi ama sadece is icabi aramamiz gerekiyor.

    simdiye kadar meslegimden hic utanmadim, alnimin teriyle helal para kazanmaya calisiyorum. insanlarin gozunde pek bir statusu yok meslegimin ama olsun, statuyu ne yapacagim ki?

    daha degerli meslekler var, bunu en basta ben kabul ediyorum. ben de insanlara daha faydali olabildigim bir meslege sahip olmak isterdim. ancak aksam eve yorgun argin geldigimde kendi cabamla kazandigim tertemiz helal paranin verdigi huzurla yastiga kafami koyabilmek bana yetiyor.

    biz de sizler gibi ayni topragin altina gidecegiz. yolun sonunda istemeseniz de hepimizin varacagi durak ayni.

    basligin belki hak verilecek tarafi vardir. sizi rahatsiz etmis meslektaslarim cikmis olabilir, haklisinizdir. yalniz bu meslegi icra eden herkes ayni degil iste. 2 dunyada da ebediyen arkadas kalmak isteyecegim cok kaliteli kuryeler tanidim. kendi adima degil ama o guzel insanlarin adina ufak bir aciklama girmek istedim.

  • yazıda anlatılana göre çevredeki insanların tepki vermemsi ile sonuçlanmış bir girişimmiş. bahsi geçen kadınla sevgilisi öpüşüyor olsaydı, ahlak elden gidiyor diye atlanırdı hemen üstlerine. garip gerçekten, çok garip.

  • işte bunlar hep agile çalışmamaktan. aşiret reisine urgent meeting iletmeden önce “sonraki sprintte deploy ediyor olacağız” denilseydi bunlar olmazdı.

  • kendisinin daha iyi otomobil yaparım gibi bir tezi olmadığı halde bazı yazarlar tarafından bu şekilde çamur atılmış ekonomistin togg ile ilgili bilgilendirici köşe yazısı.

  • 31.05.2013 cuma : gitme oğlum ne işin var eylemde, ya bir şey olursa, hakkımı helal etmem bak

    01.06.2013 cumartesi: dün gittin yeter işte,daha yeni geldin eve, her gün her gün ne işin var, anarşist misin sen?

    02.06.2013 pazar: tamam git ama polise bulaşma. taksime git, orada kavga gürültü yok

    03.06.2013 pazartesi : nasıldı dün? işten sonra gidicek misin yine?

    04.06.2013 salı : akşam sen taksimdeyken biz de burada dışarıdaydık. görmeliydin ortalığı, gurur duyuyorum hepinizle. nebahat teyzenler bile vardı.

    05.06.2013 çarşamba : bugün tüm öğretmen arkadaşlar işe gitmiyoruz, taksime gideceğiz. akşam gelince ara beni

  • üzmüştür.
    oğlum ben böyle şeylere çok üzülüyorum lan videoyu izleyemedim bile hemen başında kapadım.
    orada olsam sırf adam yıkılmasın diye tek başıma kahkaha atardım.
    zaten başıma ne geliyorsa bu vicdanım yüzünden geliyor mk.

  • yazar arkadaş sanırım ortaçağ savaş düzenleri konusunda yeterli bilgi sahibi değil. hilal taktiği dediğin sahte geri çekilme sadece türkler tarafından değil dönemin tüm orduları tarafından kullanılırdı. roma döneminde bile hannibal aynı taktikle romalılara kök söktürmüştü. romalılar bu düzene çare bulamıyorlardı çünkü her defasında farklı bir stil ile yapılıyordu. 2 ordu savaştığında her zaman biri baskın gelir ve diğer taraf geri çekilmeye başlar. geri çekilen ordu genelde en ağır kayıpları geri çekilme esnasında verirdi. burada ki fark geri çekilen ordunun bunu bilinçli olarak yapması ve manevra kabiliyetidir. genelde ordusunda hafif süvari kullanan türkler bu konuda çok avantajlıydı fakat denk manevra kabiliyeti olan 2 ordu karşılaşınca hilal taktiği tutmaz. bunun en güzel örneği kösedağ savaşında moğolların anadolu selçuklu ordusunu hilal taktiğiyle yenmesidir. moğol ordusu, türk ordusu gibi hafif süvari ve atlı okçulardan oluştuğu için selçukluları çok rahat bir şekilde yendi. sahte geri çekilmeye karşı yapılabilecek en mantıklı şey atlı okçular ve hafif süvarilerin manevra yapamayacağı bir savaş alanı seçmektir. romalıların attilaya karşı yaptığı gibi yada memlüklerin moğollara karşı yaptığı gibi.
    avrupalı orduların ana saldırı gücü şovalye denen ağır zırhlı süvarilerde ve onlarda iyi bir saldırı için atlarına sürat kazandıracak düz bir zemine ihiyaç duyardı. sorun şu ki düz bir zemin seçersen hafif atlı okçularda etkin bir şekilde manevra yapabilirdi. burada bir nevi paradoks var, kazanmak için düz arazi lazım ama düz arazi düşmana daha çok yarıyor bu durumda kazanma şansın çok düşük oluyor.