hesabın var mı? giriş yap

  • guzelligin sırlarını cok guzel anlatan kadın.
    -saclarinizin guzel olmasi icin hergun cocugun parmaklarinin arasından gecmesine izin verin.
    -güzel dudaklar icin nazik seyler soyleyin
    -guzel gozler icin insanlarin icinde hep iyilik arayin
    -guzel bir vücut icin yiyeceklerinizi basklarıyla paylasın
    -bir kadini guzel yapan ne vücudu ne giyimi ne de yüzünün seklidir. önemli olan gözleridir. cunku insanın icinin güzelligi gözlerine yansır.
    -bir kadının guzelligi yasadigi yıllarca artar.

  • süper bir şirinlemece.

    "sarıldım yattık uyuduk. battaniyemle çok mutluyuz ^^"
    "bana sevgi şarkısı söyledi, sonra sıcacık bir mutluluk verdi. yaşasın kettle! ^^"

    hay ben senin o tatlılığına gömüyüm. şeker.
    süper olay.

  • doğruysa bu parayla ülkeye 35 tane amerikan hastanesi yapılır.

    şimdi gittiğin devlet hastanesini düşün, bir de kapısından içeri giremediğin amerikan hastanesini.

    ha işte, bir düşün bunu. böcekliğini unutma.

  • yapanın taşşağına sağlık dediğim uygulamadır. kimsenin footer'larda ya da köşe kolonlarda falan çıkan reklamlarla bir sorunu yok.

    ama tek fonksiyonu video stream etmek olan bir sitede, istediğim videoyu izlemeden önce "zorunlu" olarak siksok bi reklam izlemem gerekiyor ve adblock sayesinde bu engelleniyorsa, tekrar ediyorum:

    yapanın taşşağına sağlık dediğim uygulamadır.

  • bundan yıllar yıllar sonra, depeyi -ki artık birçokları "depeyi dede" demeye başlamıştı ona- doktorun yasakladığı rakısını çay bardağında hafif hafif yudumlarken, omzunda daha bugün boyamayı bitirdiği kayığının huzurlu yorgunluğu sızlarken,bi parça daha peynir atıp ağzına, sahilden yüzüne vuran rüzgara yan dönüp yanındaki kadının kırışıklıklarına baktı önce. devleşmiş göbeğini kaşıdı hafif hafif,uzamış beyaz sakallarında dolaştı elleri. hareketlerini izledi kadının, elleri hala narin diye düşündü...hala güzel gülümsüyor dedi kendi kendine. bak hep dudaklarının kenarıyla gözlerinin yanları kırışmış dedi,bu gülmekten oldu işte...bir ömür gülümsettin ya onu olum, derdin de oldu tasan da, kırdığın da oldu kırıldığın da, hem ağladın zırıl zırıl hem gözyaşlarını sildin onun...ama şimdi,hayatın sonlarına yaklaşırken, son nefesini vermeden topladığında hala artı çıkıyor ya...işte şimdi mutlusun dedi...şimdi mutlusun...konuşmaya başladı,sigaradan çatallaşmış sesiyle...

    - bence patatessin sen. patates baskısı yapıyosun böyle.
    - ?
    - bi sarılınca şekil şekil izin çıkıyo ruhuma. sonra domatessin üstelik.
    - ?
    - neyin içine senden bi parça koysam güpgüzel oluyo birden, tadı sen veriyosun hep. bi de patlıcansın bence.
    - ?
    - kızdırıp ateşlere de atsam, karnından göğsünü yarıp içine dolmamı bekliyosun. ve taze fasulyesin sonra.
    - ?
    - minicik minicik yavruların çıktı içinden, her biri bi başka güzel. peki bi de marulsun desem?
    - ?
    - dışından bi başlayıp uzuuun uzuun içine doğru indikçe daha tatlılaşıyosun, en içinde, en derininde, en göbeğinde, en kimsenin bilmediği yerinde saklısın en güzel halinle.hem kerevizsin...
    - ?
    - anlamaz herkes öyle neden bayıldığımı sana. kimi burun kıvırır belki, kimi hiç sevmez seni. kimine göre dünyadaki en rezil şeysindir sen hatta...ama en çok nesin biliyo musun?
    - ?
    - pırasa'sın...çünkü ben en çok pırasayı severim..

  • (bkz: kutsal demlik)
    (bkz: bertrand russell)

    "eğer ben dünya ve mars arasında eliptik bir yörüngede güneşin etrafında dönen çin seramiği bir çaydanlık olduğunu öne sürseydim ve bu çaydanlığın en güçlü teleskoplarımızla bile tespit edilemeyecek kadar küçük olduğunu ekleyecek kadar da dikkatli olsaydım, kimse bu görüşümün tersini kanıtlayamazdı. ama devam edip de bu savımın yanlışlanamaz nitelikte oluşundan dolayı insan aklının ondan kuşku duymasının kabul edilemez bir küstahlık olacağını söyleseydim, herkes haklı olarak saçmaladığımı düşünürdü. ancak, eğer böyle bir çaydanlığın varlığı eski kitaplarca onaylansaydı, her pazar günü kilisede kutsal gerçeklik olarak öğretilseydi ve okullarda çocukların beynine kazınsaydı, onun varlığından kuşku duymak bir gariplik belirtisi olarak görülür ve o kuşkuyu duyan kişiye yakınçağda bir ruh doktoruyla ya da daha önceki çağlarda bir engizisyon yargıcıyla bir randevu alınırdı."

  • "kişinin başına gelebilecek en kötü şey yapayalnız kalmak değil; yapayalnız hissetmesine neden olacak insanlarla birlikte yaşamaktır." sözünün kendisine atfedildiği yazar.

  • eski iliskilerden geriye kalmis parcaların sergilendigi bir yermis efendim burasi. vaktiyle cok degerli olan bir takim kiyafetler, mektuplar, bir suru ivir zivir, hatta bir motorsiklet bile bulunuyormus. kalbi kirik insanlar icin bir terapi merkezi olarak goruyolarmis burayi.

    kurucularina burdan seslenmek istiyorum; iyi güzel, butun bu esyalari kavun karpuz sergisi gibi dizmissiniz de...peki ya o icimizde kalan, hayalkirikliklari noolucak? onlar nasil gosterilecek insanlara? onu da gectim, verilmek istenen mesaj ne ki burda? aman bir daha asik olmayin,cok feci olursunuz sonra mi? keske iki don bir corap gormekle cozulebilseydi bu ask mevzusu..

    gelin bari benim gazoz kapaklarimi da alin, bensiz kirik kalpler muzesi mi olurmus?

  • yapılan araştırlamalar sonucu müzik zevkinin iq seviyesiyle ilişkili olduğu kanıtlandı.

    araştırma yüksek iq puanları alanların klasik müzik, caz, film müzikleri, elektronik müzik, ambient müzik, smooth jazz ve big band gibi insan sesi içermeyen enstrümantal müzik türlerini tercih ettiğini gösterdi.

    araştırma daha az zeki kimselerin karmaşık orkestra müzikleri yerine sözlü şarkıları tercih ettiğini gösterdi. ayrıca rap müzikle zeka arasında da olumsuz korelasyon bulundu.

    birkaç araştırmayı türkçeye çeviren kaynak.