ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
avam kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler
-
ecrin.
the marmara
-
dün tuvaletini kullanmak istediğimde, bana otelin sahibiymişim gibi bir edayla kapılarını açan, çok zarif ve samimi güvenlik görevlilerini bünyesinde barındıran otel. tuvaletin yolunu göstermek üzere, koridor boyunca bekleyen çalışanlar vardı. hiç birinde, "iyi hadi geç de kullan bari" ifadesini görmedim. uğurlarken, "kolay gelsin" dediler. bin kere orda konaklasam, bu etkiyi bırakamazlardı üstümde. başlarındaki insan kimse, onu da öpüyorum güzel yanaklarından.gözlerim doluyor; eyyorlamamı sonlandırıyorum.
iphone 4
-
siyah olanını heryerde bulduğum ama cebimdeki 12 lirayla alamadığım cihaz. ben de sinirlenip dürüm aldım, şimdi apple düşünsün.
garanti bankası'nın 6.75 tl eft ücreti alması
-
bak bak bak
uluslararası process bağlamında para değilmişmiş.
garanti bankası çalışanlarına da, uluslarası standartlarda maaş ödüyor dimi?
o yüzden bizlerden euro bazlı etf ücret alıyor dimi .mınoğlu?
savunanı gondiklesinler dediğim ücrettir.
sudan çıkıp timsah avlayan jaguar
-
diğer büyük kedilerle karıştırıldığı için yaptığı iş büyük şaşkınlıkla karşılanan jaguar.
jaguarlar dört büyük kediden biridir ancak karakteristik özellikleri ile diğer kedilerden çok farklıdır. öncelikle avını uzun veya kısa mesafeden kovalamaz. çok sık yağmur ormanlarında yaşamasından ve üstün kamuflaj yeteneğinden ötürü pusuya yatar ve tek sıçramayla avını yakalar. zaten jaguar kelime anlamı itibariyle avını tek sıçramayla yakalayan demektir.
ayrıca büyük küçük fark etmeksizin diğer kedilerin hiçbiri gibi avının boğazına da sarılmaz. jaguar tüm hayvanlar arasında, kafatası büyüklüğüne oranla en yüksek güç uygulayabilen ikinci hayvandır.(birincisi benekli sırtlandır) bu yeteneğinden faydalanarak avının kulaklarının hemen üzerinden ısırarak kafa tasını kırar.
son olarak, o gördüğünüz timsah, belgesellerde izlediğiniz nil timsahı değildir. zaten nil timsahı jaguarın yaşadığı coğrafya olan amerika'da da bulunmaz. o gördüğünüz caimandir. ağırlığı ortalama 70 kg olup, ağırlığı 140 kg'ye çıkabilen jaguar için standart avlardan biridir.
avlanma sahnesi değerli ve ender görülen bir sahnedir çünkü jaguar çok iyi kamufle olan bir kedi olduğundan ve yaşadığı ormanlarda çok sık bir bitki örtüsü olduğundan, jaguar avına ender rastlanmaktadır. bu yüzden aslanlar, çitalar veya leoparlar gibi yüzlerce belgeseli bulunmaz. ana konusu jaguar olan zannedersem 4 belgesel var. bu da o belgesellerden biri olan 'der jaguar - das phantom des dschungels' belgeselinden bir kesittir.
çocukken yapılan deneyler
-
"30/03/1989
bakteri deneyi
bugün bir deney yaptım. [deney defterinin her sayfasına bu cümleyi yazmak?] suyun içine süpürge çöpü koydum. yaklaşık bir hafta bekledi. sonra bunu mikroskopla inceledim. içinde bazı bakteriler vardı. bazıları çubuk, bazıları yuvarlak şekilde. yuvarlakları koloniler kurmuş."
[büyük ihtimal bakteri falan gördüğüm yok, uyduruk bir mikroskop var elimde, anca dana gibi soğan hücreleri görülebiliyor.]
ülkeyi içine düştüğü durumdan kurtaracak tek şey
-
"eğer ülkeni kurtaracak bir lider beklemekteysen, ben size hiçbir şey öğretememişim demektir.”
sen öğrettin, biz öğrenemedik atam.
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
-
aybaşı oldum.
meslegi de sen bul amk.
nonserviamm
-
talep ederse nick'imi kendisine devretmeye hazır ve nazırım.
ete lavaşa büründüm kanzuk diye göründüm
-
unlu halk ozani ssg'ye ait olan bir soz. kendisini tekrardan amerika'ya goturen ucaga binmeden once yanindakilere soyledigi rivayet edilir.
öğretmen öğrenci diyalogları
-
hamile bi fizik hocamız, namı diğer sallabaş, bacaklarını açmış, yayılmış bir vaziyette sandalyede oturuyo, artık hamileliğin son günleri, zor oturup zor kalkıyo haliyle.. bi ara etekleri de baya açılmıştı, bizim arkadaşlardan biri de güzelce uyardı hocayı: "hocam bebeğiniz gözüküyo.." (bkz: kocaeli anadolu lisesi)