hesabın var mı? giriş yap

  • her yaptığımızın islamda yerinin olması şart değil ki.
    örneğin islamda namaz kıldırma ve cenaze yıkama gibi dini bir takım ritüellerin yerine getirilmesi için kamudan toplanan vergilerden temin edilmek üzere, maaş alınmasının da yeri yok. biz buna bir şey diyor muyuz?

  • 11 eylül saldırısını müteakiben müslüman kelimesine kin bilenirken muhabirin biri muhammed ali'ye;
    - teröristlerle aynı dine mensup olmaktan dolayı ne hissediyorsunuz? diye bir soru yumurtlar.
    - siz hitler'le aynı dine mensup olmaktan ne hissediyorsunuz? cevabı ile omleti eline alır.

  • banka calisani gozune degil, kameraya guvenerek dogru olani yapmistir.

    bu olay gercek olabilir, ancak yarin cikip annesi, "o ben degildim, haberim bile yoktu ne para cekmesi" dese bankanin elinde somut kanit yok. tum olay bankacinin ustune yikilir ve isinden de olurdu.

    1/10

  • benim gözümde en büyük asal sayı 2dir. hem çift olup hem de asal olmak kolay iş değil.

  • ön edit: yazımın il başında da belirttiğim gibi bu yazıya sosyal medyada denk geldim. sosyal medyada bunu ilk paylaşan yazıyı kaleme alan arkadaşa da ulaşamadım. o yüzden kaynak belirtmeden sosyal medyada denk geldiğim olarak paylaştım. bu entrye denk gelip de bu güzel anısını sosyal medya ile paylaşan arkadaşın kim olduğunu bilen olursa mutlaka editleyip, onun da ismini paylaşacağım.

    sosyal medyada denk geldiğim bir yazı.
    bir askerin ağzından songül komutan...

    "asker alım dönemi acemi birliğinin kapısında beklerdi songül komutan, askerlerini...öyle bir komutandı ki alayın en sevilen komutanı diye tüm erkek rütbeliler kıskanırdı. acemi birliğinde yakınlık kurduğum bir kaç komutanımdan biriydi..
    ilk tanışmam böyle bir gece yarısı olmuştu gece 2-4 garaj nöbetinde nazım hikmet'in "yaşamak güzel şey be kardeşim" kitabını okuyordum, öyle dalmıştım ki kitaba, geldiğini fark etmedim bile yaklaştı ve sadece güldü, başımı okşadı, çevirdi kitaba baktı güzel kitap dedi, sonra sol görüşlü müsün diye devam etti sabah nöbetim bitene kadar yanımdan ayrılmadı konuştuk. malatya'nın sağlam solcularındandı ailesi..deniz gezmiş gemerek'te yakalanmasa gittiği adres dedesinin malatya'daki orman evi olacağına kadar her şeyi öğrendim o gece ve artık daha farklıydı songül komutan benim için...ertesi gün bana "gülünün solduğu akşam" romanını getirdi, okuduğumu söyledim, askerliğim süresince bikaç kitap daha getirdi...o kadar iyi bir komutandı ki parası çalınıp ailesinin de tekrar gönderme gücü olmayan askere kendi cebinden parayı verip " korkup bana getirdi çalan kişi, ismini vermeyeceğim "dediği gün gözümde daha da başkalaştı... askerliğim biterken sırf o komutandan ayrıldığım için o gece sabaha kadar ağladım bitti askerlik geldim ama muhabetim hiç bitmedi. açığa alındığını öğrendiğimde onla ilgili yaşayacağım en büyük şokun bu olduğunu zannetmiştim; bilemezdim, konduramazdım bir gün şehit olacağını...

    aradık, tüm askerleri de aramış yanındayız mesajı vermişler..balyoz davasında da görevden uzaklaştırılan böylesine solcu, atatürkçü bir komutanı nasıl fetöyle suçlarlar diye aklımızı yerken göreve iadesiyle sevindik, ta ki bu geceye kadar sürdü bu sevinç.. şimdi, keşke iade edilmeseydi sözleri tüm sevenlerinin dudaklarından döküldü...

    sana olan hislerini askerlerin tarif edemez anlatamaz anlatmayla da zaten açıklanamaz!..senin gibi onurlu, devrimci bir komutanı tanımaktan biz hep gurur duyacağız...

    songül yakut, gerçekten ölümsüzdür... tüm askerlerin yarın malatya'da hazır bekliyor olacak komutanım....."

  • japon balığıyla birlikte, ona sarılarak uyumak isteyen salak bi kızım var benim.
    ben doğurdum onu, ehe ehe..

  • taksim polis merkezi'nde calisan bir trafik polisinin sarfettigi bir cumle. hurriyet gazetesindeki yazida soyle bahsediliyor:

    karakola uğrayan, 24 yıllık trafik polisi, sürücülerden yakınıyor. karşısına her gün "sen benim kim olduğumu biliyor musun" diyen birçok kişinin çıktığını anlatıyor: "lüks otomobiller kullanıyorlar. çoğunun mesleği, işi yok. ikinci cümleleri genellikle haritadan kendine yer beğen, olur. olmazsa rüşvet teklif ederler." ardından geçenlerde yaşadığı ilginç bir olayı naklediyor: "gece vakti yolda zikzaklar çizerek gelen bmw'yi durdurdum. adam sarhoş. konuya doğrudan girdi. kim olduğumu biliyor musun, deyiverdi. bu sırada telefonum çaldı. kızım arıyordu. üniversiteye hazırlanıyor. bilgisayarın karşısında ders çalışıyormuş. google'a gir ve ahmet b. kimmiş bir bakıver, dedim. iki dakika sonra aradı. hiçbir bilgi çıkmamış. adama döndüm. google'a baktık beyefendi, siz bir hiçmişsiniz, dedim..."

    yazının aslı:

    http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/…8&tarih=2006-06-11

    canım türkiyemden muhteşem bir hadise...

    edit: hadiseyi sozluge benden once tasiyan varmis: (bkz: #9668819)

  • feci derecede can sıkıcı bir hale gelmiştir. naklen yayın yapar gibi günlerdir her yaşadığı anı kamuyla paylaşıyor. tacize uğradı geldi sözlüğe aktardı, tacizin içeriğini paylaştı, kadın onurunu savundu, bayrak oldu, lider oldu, tepki aldı, author'a dava açmaya karar verdi, tu kaka oldu ama oeeh yeter be. author öyle veya böyle gitmiş sözlükten. banane senin author ile arandaki şahsi davandan? bbg evinden yayın yapar gibi her an ne yaptığını ben sözlükten okumak zorunda mıyım?

    kaltak rumuzlu sözlük yazarı buna çok benzer bir olayda ortalığı velveleye vermişti. o zaman da dedim, hala aynı düşünüyorum. senin yaşamış olduğun taciz, özel mesaj yoluyla gerçekleşmiştir. adı üstünde özel mesaj. bu, seninle gerçekleştiren arasında hususi bir olaydır. bana niye anlatıyorsun? sözlükte sistematik bir taciz zinciri var da benim mi haberim yok?

    sanki sözlük dünyası bu hanım ağamız üzerinde kurulmuş. hangi başlığa tıklasam bu arkadaşın aynı olayı ısıtıp ısıtıp ortaya koyduğunu ve ne yazık ki yaşadığı üzücü bir olayı hazza çevirdiğini görüyorum. acaba ne yazdılar, ne dediler merakıyla durmadan olayı hareketlendiren, kamuya mal eden yapısından feci derecede rahatsız oldum. tekrar ediyorum, ug tek'in üçüncü kişilere kapalı olan mesajlaşma alanında yaşadığı taciz, hukuki süreç ve sonrasında muhattaplarıyla yaşadığı süreç benim ilgi alanım değil, bunu sürekli olarak dışarıyla paylaşması da rahatsızlık veriyor.