hesabın var mı? giriş yap

  • adeta hayat felsefem. kafamda planladığım işi gerekleştireceğim güne kadar yakın arkadaşlarım ve akrabalarım dahil kimse bilmesin diye özel çaba gösteriyorum. sanki dayanamayıp söylersem işin büyüsü bozulacak ya da çomak sokmak isteyen birileri olacakmış gibi geliyor hep. garip tabii...

  • -pudra şekeriydi dimi, pudra şekeriydi??
    +pudra şekeriydi abi
    -şakaydı dimi kardeşim?
    +şakaydı abi
    -şantaj yapıldı dimi sana abisinin gülü?
    +şantaj yapıldı abi

  • bu aralar türkiyeliler deyimi çok moda oldu sözlükte. bence video, milletin adamın iyi niyetini suistimal etmesi iken, başlığın böyle açılması düşündürücü.

    bu söylemin paraleli yönde almanyalılar, fransalılar, ingiltereliler vs. diyemiyorsan, böyle zevzekçe başlıklar açmayacaksın.

  • annesine karşı olan bastırılmış şiddet duygularını önce başka kadınlarda deneyen, ama en sonunda annesini öldürdüğünde bu takıntılı rahatsızlıktan kurtulup iyileştiğini hisseden ve akabinde kendini polise teslim eden seri katil.

    adamın ıq'su 136, çok zeki. boyu 2.04 metre, dev gibi. ve kendisi dahil herkes akli dengesinin yerinde olmadığı teşhisindeyken annesini öldürdükten sonra kendi kendine gereken tanıyı koyarak psikoloji çalışmalarına bir nevi de katkıda bulunmuştur.

    sorgulamalarında tüm bu cinayetleri neden işlediği sorulduğunda "temel bir motivasyonu yoktu aslında. o an öyle hissedip yapmak istediğimi yaptım ama beni buna iten veya bana bunu isteten bir motivasyon yoktu. tek bildiğim annem ile en yakın arkadaşını öldürdükten sonra bir yeterlilik hissi ile beraber bir rahatlama hissettiğim. artık yeter dedim, bunu daha fazla kaldırmama, buna daha fazla dayanmama gerek yok. usanmış, bıkmıştım...bitmesi gerekiyordu" cevabını vermiş, 2007 ve 2012'de kurallı olarak tahliye hakkı verildiğinde "hala toplum içine çıkmaya uygun değilim" diyerek reddetmiş ve avukatı aracılığı ile 2017'de gelecek tahliye hakkı ve sonrakilerle de ilgilenmediğini belirtip tüm geri kalan hayatını hapishane içerisinde mutlu bir şekilde sürdürmesinin ona yeterli olduğunu belirtmiştir.

  • müjde!

    ameliyat az önce bitti arkadaşlar. eymen'i birazdan yoğun bakım odasına alacaklar. bundan sonraki 24 saat çok önemli. ilk gelen haber, herhangi bir aksilik olmadığı yönünde.

    gözümüz aydın.

  • “liboş/şakirt köşe yazarlığı yasaklansın” kampanyasıyla işi büyütüyorum

    kendisini gazeteci olarak görmeyin, gerçek yüzü budur bu herifin. onun yaptığı gazeteciliği vasıfsız herhangi birisi de yapabileceği için sokak röportajı gibi gerçekten g.t isteyen bir işi kıskanmaktadır.

    bak ahmet, zaten sana ve yaptığın işe duyulan saygı sıfıra yakın, boş boş konuşup kendine laf söyletme.

  • başlığın şükela entry'lerine bakayım dedim; kullananda akıl yokmuş, onlar zaten ölsünmüş, ne de olsa doğal seçilimmiş... siz ne zalim, ne taş kalpli insanlarmışsınız ya. birileri yazmış diğerleri de bu görüşlere alkış tutmuş. "ölsün" diye atıp tuttuğunuz insan lan. sizin gibi nefes alıyor, seviyor, sokakta falan yanınızdan geçiyor.

    daha geçende içen 3 kişiye rastladım. anadolu'nun kuş uçmaz kervan geçmez bir yerinden gelmişler. konfeksiyon atölyesinde çalışıyorlarmış. aldıkları para kuş kadar, tahsil yok, yol gösteren yok, mahalle boktan, hayat boktan, hayaller yıkık, tünelin ucu bombok bir yere çıkıyor. tutunacak bir dal, bir çıkış yolu aramışlar ama bulamamışlar. sarıldıkları malzeme bu olmuş. "canını seven bonzai kullanmaz" falan diyorsunuz ya... o adamların öyle sevilecek bir hayatı yok zaten.

    sözlükte türlü türlü antidepresanın altına "hayatımın en kötü döneminde karşıma çıkan müthiş ilaç."diye yazmayı biliyorsunuz... o insanların tüm ömrü sizin "hayatımın en kötü dönemi" diye tanımladığınız şekilde geçiyor, belki de daha kötü şekilde... fakat onların karşısına "çıkıveren" antidepresanlar yok çünkü imkan yok, az buçuk imkanı olana ise yol gösteren yok. onların antidepresanı bonzai olmuş.

    sözlükte bonzai güzellemesi yapanlara bakmayın. bu malzemeyi bilerek ve tercih ederek kullanan insan sayısı çok çok az. buzdağının görünmeyen kısmını, yaşadığı berbat hayattan bir süreliğine de olsa uzaklaşmak isteyen ama cebinde sadece beş lirası olanlar oluşturuyor. çok bir şey istemiyorum; biraz empati kurun, bu insanları ve onları bu hale getiren sistemi de biraz sorgulayın. neyse saat geç oldu, yatayım. siz de uyumadan önce vicdanınızı üzerinize örtün, yoksa kalbiniz soğuyup taş kesiliyor.

  • ''kimseden hiçbir şey beklemiyorum. böylece hayal kırıklığına da uğramamış oluyorum.''

    vasconcelos yazarının en değerli kitabıdır.
    kütüphanemin en değerli köşesinde yerini almıştır.