ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaşlandıkça bilgisayar oyunlarından zevk alamamak
-
zaman bulamıyoruz zaman
yoksa anasını sikicem de
3 adam
-
ulan abbas güçlü bunlardan daha komik. hem de tek başına.
debedit : teşekkürler
zeynep bastık'ın sertab erener'in yerini alması
-
zeynep bastik kim amk.
fal baktırmak
-
terapi değildir.
bağımlılık olarak rapor edilmiş olaylardan birini şuradan okuyabilirsiniz.
adı helen, 45 yaşında ve 18 yaşından beri "inanmıyorum ama terapi işte" diye başladığı bu macera, otuzlu yaşlarından sonra falcı seansına 200 euro ödemek, sinemada gideceği filmi bile falcılara sormak, tüm ilişkilerinde onların önerileriyle karar almak gibi garip bir noktaya ulaşmış. işin aslı kendi başına karar alamaz biri haline gelmiş. falcının söyleyeceklerini beklerken heyecanlanmak, pozitif ifadeler duymak istemek, beklentilere kapılmak, sürekli ve sürekli aynı soruları sormak... tanıdık geldi mi? sonunda maddi manevi çöktüğü için yardım alması gerekmiş.
helen'in durumunda dr. mark griffiths'in 6 bağımlılık kriterini de kullanmışlar. mark beyefendi davranış bozukluğu, kumar bağımlılığı, oyun bağımlılığı, internet bağımlılığı gibi alanlarda araştırmalar yapan bir psikolog. bağımlılık kriterleri ise:
1- salience (when a particular activity becomes the most important activity in the person’s life)
2- mood modification (the use of the activity as a way of either getting a ‘high’ or ‘buzz’ and/or using the activity to escape, de-stress or numb)
3- tolerance (needing more and more of the activity over time to feel the mood modifying effects)
4- withdrawal symptoms (psychological and/or physiological consequences such as excess moodiness and irritability if unable to engage in the activity)
5- conflict (with other activities – such as work and hobbies – and personal relationships, that may lead to a loss of control)
6- relapse (i.e. returning to addictive patterns of use following a period of abstinence)
helen'in durumunda ne olmuş?
salience: fal baktırmak helen'in hayatındaki en önemli olay haline geliyor, sosyal ilişkilerini fal baktırmak için erteliyor.
mood modification: fal öncesi ruh hali değişiyor, endişeleniyor ama aynı zamanda heyecanlanıyor da.
tolerance: daha çok fal, daha fazla falcı... her defasında aldığı tatmin azaldığı için daha uzun süreler fal baktırıyor.
withdrawal symptoms: tipik çekilme belirtileri. bir süre fal baktırmazsa geriliyor, kötü hissediyor.
conflict: yaptığının onu kötü etkilediğini biliyor, maddi manevi tükendiği halde buna engel olamıyor.
relapse: yıllarca fal baktırmayı bırakmaya çalışıyor ve hep başa dönüyor.
sanırım dünya genelinde üzerinde araştırma yapılmış fazla olgu yok, bu nedenle örnekler sınırlı ama psikoloji forumlarında bolca görebilirsiniz.
bir süredir çevremde çok fazla fal bağımlısı olduğunu gözlemliyorum. özellikle de fal uygulamalarına delice paralar harcıyorlar, falcı için şehir değiştiren var. tüm fal baktıranlar bağımlı olmamakla birlikte, ruhsal sıkıntıların olduğu dönemlerde faldan medet umanlarda işin bu boyuta varabileceğini bilmek lazım. bizde kahve, çinde çay, batıda tarot, her kültürün kendi popüler kehanet yöntemi var.
şuradaki araştırmaya göre en çok inanılan paranormal durum astroloji iken, en az inanılan koca ayak. kehanete ya da diğer paranormal öğelere inanmanın içinde bulunulan grup ya da medyada maruz kalma gibi etkenlere bağlı olduğu belirtilmiş.
yani özetle içilen her türk kahvesinden sonra fincanların kapatıldığı, herkesin telefonunda falcı uygulamasının bulunduğu bir dünyada bununla ilgilenmeme ihtimali azalıyor. çoğu insan için anlık eğlence olsa da, ruhsal sorunlara sebep olduğu gerçeği burada dursun dedim.
bence fala inanmayın, falsız kalın, kafanız rahat olsun.
bu kadar yakışıklı olmak senin için zor olsa gerek
-
(bkz: iyi denemeydi montaigne)
geç saatlere kadar uyumayanların ortak noktaları
-
mutsuz olmaları.
doktoru dövüp otobüsten atan iett şoförü
-
doktor yerine vatandaş yazılsa olmaz mı? nedir bu doktor vurgusu?
tanım: dövülen bir vatandaşın otobüsten atılması.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
muz yerken bitmesin diye yalamak. valla lan yaptım ben bunu çocukken.
fay hattını betonla doldurmak
-
ıhaleyi limak alir.
%52 oy alan cb halkı kutuplaştırdı diyen ezik
-
sucukçuluk ve otobüs şoförlüğü dışında bir niteliği olmayan, ortalama kahvehane müdavimi çapında, cahil, hırsız, hilebaz, ahlaksız ve rüşvetçi bir bayır turbunu savunmak için nasıl saçma başlık açacağını şaşıran muhteremden evladır.
danimarka'da kağıt para kullanımının sonlanması
-
çipli bedenlerden önceki son aşama değildir.
hiçbir içkin değeri olmayan kağıtlara yapay bir değer yükleyip bu değeri milyonlarca kişinin ikna olup güvenip kullanmasını sağlayan, bu kağıtların her birinin değerinin başka kağıtlara ve gerçek metalara göre her gün değişmesini sağlayan bir ekonomik sistemimiz varken işbu değeri sadece manyetik plastiklere işlemek mi inanılmaz geliyor? bana pek gelmiyor. hayırlısı olsun. şimdi gölge ekonomiciler düşünsün.