hesabın var mı? giriş yap

  • bir cemil çiçek sözüdür. kendisi kandilli rasathanesi müdürü mustafa erdik'in 5.9 büyüklüğünde diye açıkladığı deprem için "eksik bilgiler zaman zaman olabilir ama bize göre deprem 5.7 büyüklüğündedir” demiş.

    bize göre...yahu depremin sana göresi mi olur? adam rasathane müdürü, bütün bilgiler ondan alınıyor, sen kimden aldın ki bilgiyi doğrusu bu diyebiliyorsun? hem de bize göre diyerek. pardon ama siz kimsiniz?

    yarın başbakan simav'a gidip, "deprem 5.9 büyüklüğündedir dediler ama biz yılmadık, çalıştık depremi 5.7'ye indirdik. hayaldi gerçek oldu!!" derse valla şaşırmayacağım.

    sanki enflasyon açıklanıyor arkadaş, bize göre 5.7'ymiş, vay anasını.

  • dostlugundan başlanır.
    önce ben demediği cumlelerinden. sizi sıkıştırdığı zaman dilimlerinde değil, size ayırdığı zamanlardan başlanır.
    ne olduğunuzu bildiği için seven adamı, ne olduğunu bildiğiniz için kolayca seversiniz.
    kendinizi onda bulmanızı, onu kendinizde bulmanizdan.
    sevmeyi lutfetmeyisinden. paylaşmak için cirpinmasindan.
    çabasından başlanır.

  • 300 liralık siparişimin 150 lirasını yemek firmaları komisyon olarak kesiyorsa, ben senin restoranına kendim geldiğimde neden yine 300 liraya alıyorum aynı siparişi? bunu herkes sorumuş ama cevap yok.

    aynı siparişimi sana kendim gelip 200 liraya yakın mal edeceğimi bilsem söz gelip kendim alacağım.

  • kesinlikle çok doğru bir söylem. sadece rte ve büyük resmi gören taksicilerin bildiği hadron çarpıştırıcısı var yozgat'ın altında. ilim irfan yuvası yozgat'ı özellikle çomar yuvası gibi gösteriyorlar ki dış güçler uyanmasın. son dönemlerde bilgi sızdıysa demek amariga'ya falan yozgat'ı bitirme çalışmalarına başlamış deyyuslar.

  • susayım diyorum da olmuyor.
    cenk erdem ikilisini yutubır sanan ergenler peydahlandı son dönemde dayanamayacağım iki laf edeceğim. yahu adamlar bu ülkede geyik muhabbeti kavramının mucidi, imalatçısı ve distribütörü. siz suya bu derken bu adamlar asrın geyiğini profesyonel mecralarda yapıyorlardı.

    utanmıyorsunuz da anasını satayım. komik bulursun bulmazsın ona karışmam da adamların kim olduğunu neler yaptığını bir araştır anla ondan sonra bok at. vallahi yaşlandım artık kuşak çatışması yaşıyorum sözlükçülerle.

    bok gibi lan yeni neslin mizah anlayışı.
    üstelik tembeller de
    sokayım sizin gibi yeni nesle.

    kalt ekibi dışında beni sarsan birileri de çıkmadı son 10 yılda türkiye'den mizah anlamında. onlar da olmasa dükkanı toptan kapatıp gideceğiz.

  • burda yazan yazarlarlar gerçekse bu kadar evlenen adam nerden çıkıyor onu düşünüyor insan. 2-3 senedir birliktesindir, ilişkinizde ufak tefek kavgalarınız dışında probleminiz yoktur, artık evlenmek istiyosundur. yuva kurmak, hayatını o adamla geçirmek istiyosundur. ne var bunda çok mu garip ben anlamıyorum. bunu adama farklı yollarda söylemeye çalışmıştır ama adam anlamak istememiştir. o zaman da kimse kimseyi zorla tutamaz. kadın evlenmek istiyor da adam istemiyorsa yolları ayrılır olur biter. yok kezbandır, yok kocisim diyordur.ya arkadaş ne diyorsa desin, siz istemiyorsanız demezsiniz.

    not: ne evliyim, ne de evlenmek için taklalar atıyorum.

  • şu habere göre maltepe coşkun fen lisesi tarafından tübitak liselerarası proje yarışmasına sokulmuş proje. haber kaynağı pek güvenilir olmadığından az saydıracağım:

    - öğrecisine bilimsel metodu öğretmek için bu projeyi destekleyen hocalara bir.
    - bunu proje yarışmasına sokma cesareti bulan okul yönetimine iki.
    - proje diye bunu kabul edilir bulup direk reddetmediyse tübitak'a üç.
    - bunu eğer ola ki sergilenmeye değer bulduysa tübitak'a bir defa daha dört.
    - bunu nazar ispatlandı diye haber yapan kuruma iki kere olmak üzere altı.
    - ülkemin cinlerden elektrik üretme projelerinin desteklendiği ziya ül hak pakistan'ına dönmeye başladığını hissettiğim bu dönemde yaşadığım için kadere yedi.

    öğrencinin suçu yok, böyle bir proje yapmak aklına gelince adam gibi sample size nedir, ne deneyle sınanabilir vs anlatacak hocası yok başında belli ki.

  • yöntemini birkaç cümleyle sizlere iletmek istediğim dolandırıcı. maksat tuzağa düşen olmasın çünkü inandırıcı konuşup destekli sallıyordu.

    affedersiniz diyip beni çevirdi. yol falan soracak diye döndüm haliyle. böylece yaklaşık 10 dakikalık esaretim başladı. "ben havaalanında çalışıyorum. bize prim olarak parfüm veriyorlar. benzin problemim var, üstümde para yok. bunları satıp benzin almak istiyorum. inanır mısın çok komik fiyatlara satıyorum. zaten prim olduğu için bana bedava geliyor." tarzında yardıra yardıra konuşuyor. ve ağzı öyle laf yapıyor ki 2 saniyede 3 cümle falan kuruyordu. o arada poşetinden 2-3 tane parfümü çıkarıp gösterdi, hatta koluma falan sıktı. parfümlerin üzerinde duty free 39,99€ falan yazıyor. jelatinli melatinli, orijinal gibi görünmesi için her şey güzel ayarlanmış. üzerimde çok para olmadığını, bunları alamayacağımı söyledim. ne kadar olduğunu sordu üstümde daha fazlası olmasına rağmen yalandan 20 tl dedim. 2 saniye kadar sustu, düşündü. "tamam" dedi "acil ihtiyacım var, 20 tl ver senin olsun." zaten önyargılıydım ve bu noktada şüphe oluşmaya başladı, bahanelerle gitmeye çalıştım fakat daha da yapıştı. yanında bir de kadın parfümü de veririm dedi. şüphelerim iyice arttı. fakat bu süreçte sürekli konuşuyor, asla sakin kafayla düşünmenize fırsat vermiyor. baştan başlayıp benzin problemi, thy'de çalışıyorum vs. anlatıyor. adamın bu kadar yapışmasından iyice işkillenince almamaya karar vermiştim ki o anda cüzdanını çıkarıp "bak thy'de çalışıyorum, yalan söylemiyorum" diyip üzeri thy logolu, kendi resminin de olduğu bir kart gösterdi. işte o anda yalanını anladım çünkü thy kartlarının neye benzediğini biliyordum. çok kararlı bir şekilde almayacağımı söyleyip uzaklaştım.

    hikayede yakaladığım açıklar beni kandırılmaktan kurtardı:

    1- thy çalışanlarına prim verecekse eğer bunu para olarak verir; parfüm, deodorant, cüzdan gibi eşya olarak değil.
    2- thy kimliği diye gösterdiği kartın üzerinde beyaz fonda kocaman thy logosu, kartın ortasında fotoğraf vardı. thy id kartlarının dizaynı böyle değil. ayrıca hiçbir thy çalışanının o kartı cüzdanında taşıyacağını sanmıyorum.
    3- ağzı çok laf yapıyor. sürekli ben satıcı değilim diye belirtmesine rağmen pazarlamacı edasında olduğunu sezebiliyorsunuz.
    4- çok fazla konuştuğu için arada tutarsızlıklar yakalamanız mümkün. önce arkadaşım arabada bekliyor derken 1 dakika sonra sevgilim arabada bekliyor gibi ufak yalanlar vs.
    5- çok ısrarcı olması acil paraya sıkıştığını değil, dilencilik yaptığını hissettiriyor.
    6- iki adım ötede atm'ler olmasına rağmen para çekmek yerine elindekileri satmaya çalışıyor. (ayrıca parfümleri hep yanında mı taşıyor?)

    özetle 5 liralık sahte parfümleri duty free'den alınma orijinal parfüm diyerek 20-30-50 lira gibi fiyatlara (neyi gözden çıkardıysanız artık) satmaya çalışanlar var. yeni türemişler sanırım. dikkatli olmanızda fayda var.

    edit: oha lan bir iyilik yapalım dedik ne ergenliğimiz kalmış ne mağara adamlığımız! hayır sanki bizim milletimiz değil telefonla kandırılıp tüm parasını çekip çöp konteynırlarının yanına bırakan? ama benim hatam, ekşi'deki küllyutmaz yazarların böyle şeylere ihtiyacı yoktur onu unutmuşum. neyse en azından okurlara bir faydamız olsun. 1 kişiyi bile uyandırabildiysem ne mutlu bana.

    ha bu arada gelen mesajlara göre, kısa zaman önce bu numaraya inanıp alanlar da olmuş. o yüzden iyi ki yazmışım bu entry'yi.

    ekstra not: almadım parfümü. valla lan :)