hesabın var mı? giriş yap

  • bulletproof coffee yani kurşun geçirmez kahve, mct yağı veya ghee ile harmanlanmış bir kahve çeşididir.

    hareket performansı bakımından düşük sayılabilecek bir güne başlarken tüketmek için fazla kalorili olan ancak enerji desteğine bolca ihtiyaç duyulan bir günde büyük destekçiniz olacak kahvedir. ketojenik diyet için günlük yağ miktarı alımında destekleyici bir takviye de olabilir pek tabii. ancak düzenli olarak kullanımda ya da günde birkaç fincan tüketimde kilo alma eğilimi gösterme olasılığı bir hayli fazladır. bu açıdan tüketme sıklığını kontrol etmek mühim.

    bizim bu kahveyi tükettiğimiz günler ise koşuya çıkacağımız sabahlar oluyor. verdiği enerji gerçekten yadsınamaz. koşu performansına büyük katkı sağlıyor ve çok uzun bir süre yeme isteği oluşturmuyor. koşup uzun süre açlık halinden sonra ilk öğünde bile aslında tamamen aç olmadığımızı hissediyoruz. zaten yapılan çalışmalarda bunu destekler nitelikte. ortalama 250 kalori kurşun geçirmez kahve , sade kahveyle karşılaştırıldığında tokluk hissini artırıyor ve 3 saat sonra gerçekleşecek olan yiyecek tüketiminde azalmaya neden olduğu görülüyor.

  • iki üç kez farklı bölümlerine denk geldim, beş dakikalığına izledim, bana mı hep denk geldi bilmiyorum ama, diyaloglar şunlardan ibaretti:

    -devlet söz konusuysa, abisini bile tanımaz.
    -o zaman bizi de tanımaz?
    -devlet söz konusuysa, tanımasın zaten.
    -devletin menfaatleri uyarınca...
    -devlet.
    -devlet?
    -devlet tabi ya.
    -devletimisss.
    -devlet demiş miydim?

  • allah kimseyi "gezi eylemleri" sırasında doları 1,88 den 1,92 ye çıktı diye "ekonomiyi batırdınız" diyecek kadar alçak, 1,92'den 6,42'ye çıktığı halde sessiz kalacak kadar haysiyetsiz ve şerefsiz yapmasın...

  • yapılan bir yorumdan türkiye'nin özetini anlayabileceğiniz haber.

    "ali vural 17.2.2012 12:38:00
    yorumlara bakiyorumda,istemeyenler,cekemeyenler camur atmaya baslamislar bile.."

    ki bu en beğenilen yorum.

    akpli kafası dediğimiz tamamen örnekteki gibi işte. insanlar akla ve mantığa dayalı bunun olamayacağını, olsa bile % kaçının türk malı olacağını merak etmişler. adam direkt olarak dayamış cevabı: çekemeyen anten taksın!

    arkadaş işte bu kadar sorgulamaktan, düşünmekten uzak olduğunuz ve her söylenen şeye 'alkış' tuttuğunuz için bu hâle geldik. yazık, çok yazık.

  • asayiş sıfır
    koordinasyon sıfır
    şeffaflık sıfır
    dürüstlük sıfır
    hazırlık sıfır
    verilen vergilerin karşılığı sıfır

    ailesini yerini yurdunu işini kaybetmiş insanlar ne yapsalar anlarım…

    tek suçlu yukarıdaki “sıfırlardan” hesap sormayan biziz bence.

  • henüz herhangi bir filmi izlemediğim yönetmen. ama rahatlıkla yönetmen diyorum, çünkü bir kere işine saygı duyan bir adam olduğu belli.

    iyi çeker, kötü çeker bilemem, ama bir iki popüler isim haricinde filmlerinin castını saygıdeğer oyunculardan kurar. bir filmden kazandığı parayı diğerine yatırır.

    sinemaya adım attığından beri ben bu adamı bırak televizyondaki magazin programlarında, gazetenin magazin sayfasında bile görmedim. iktidara yakın olduğunu tahmin etsem de, bundan pekala çıkar da sağlayabilecekken, bir gün olsun siyasi görüşünü benim burnuma sokmadı.

    türk sinemasının önce işine ve sinemaya saygı duyan insanlara ihtiyacı var. kırmızıgül bunu karşılıyor. biz daha işin niteliğine takacak durumda değiliz.

  • benim gibi çocuklar yaptığında abukluk değil gerizekalılık oluyor sanırım.

    peluş bir eşeğim vardı. babaannem getirmişti alamanya'dan. çok severdim. ama oyuncağın gözleri yapıştırmaydı ve bir süre sonra mıncırmaya dayanamadığı için teker teker düştü gözleri. gözsüz kaldı hayvan.
    her gece diğer tüm oyuncak bebekleri yatağımda yan yana yatırırdım ve o eşeğe hep en güzel yeri verirdim. sonra da başlardım diğer tüm oyuncaklarımı dövmeye. "o kör! neden kötü davranıyorsunuz ona. özürlü o özürlü " diye. "engelli" deseymişim keşke.